Soru: İlk insan nasıl yaratılmıştır?
Cevap: Cenab-ı Hak, ilk insan Hz. Âdem’i topraktan yarattığını, muhtelif ayetlerde beyan buyurmaktadır. Bunlardan bazıları şöyledir:
“Andolsun Biz insanı kuru bir çamurdan, değişmiş cıvık balçıktan yarattık” [1].
“Andolsun ki Biz insanı, çamurdan süzülmüş bir hülasadan (özden) yarattık”[2].
“Allah Âdemi topraktan yarattı. Sonra ona ‘ol’ dedi ve o da oluverdi”[3].
Sâd suresinden, Şeytanın da Hz. Âdem’in topraktan yaratıldığına şahitlik ettiğini anlıyoruz:
“Ben ondan (Hz. Âdem’den) daha hayırlıyım. Beni ateşten yarattın. Onu ise balçıktan yarattın”[4].
Bu ayet-i kerimelerden, Hz. Âdem’in yaratılışının toprakla başladığını, daha sonra bunun çamur hâlini aldığını anlıyoruz. Bu çamur da süzülerek “çamur özü” hâsıl olmuş, bundan da ilk insan Hz. Âdem yaratılmıştır.
İlk insanın bu yaratılışında, günümüzdeki insanın yaratılışında olduğu gibi tedricilik vardır. Yani, nasıl ki günümüzde, yaklaşık dokuz ayda bir insan, yavaş yavaş anne karnında şekilleniyorsa, topraktan çamura, çamurdan balçığa, balçıktan, tın tın öten bir yapıya, oradan da bu yapının insan şekline dönüştüğünü anlamak mümkündür.
Bir ayette Cenab-ı Hak, insanın merhale merhale yaratıldığını şöyle belirtir:
“Hâlbuki O, sizi çeşitli merhaleler hâlinde yarattı”[5].
Burada gerek ilk insanın ve gerekse onun neslinden gelenlerin yaratılış safhaları nazara verilmektedir. İnsanın ilk şekli olan cenine ruh gelinceye kadar ceninin gelişmesinde, bitki ve hayvanlardaki gibi, büyüme, gelişme ve farklılaşma kanunları görülür. O kanunlara göre cenin büyütülüp geliştirilir. Ruhun bedene gelmesiyle ceninde yeni bir safha başlar.
Dünya imtihan yeri olduğu için, Cenab-ı Hak, pek çok sebebe ve hikmete binaen, burada bütün varlıkları yavaş yavaş ve zaman içerisinde yaratıyor.
Cenab-ı Hakk’ın, Hz. Âdem’e ruh üfleyince meleklerin kendisi adına Hz. Âdem’e secde etmesini istediği, ama meleklerle aynı makamda olan şeytanın bu emre uymadığı şöyle bildirilir:
Onu (şeklini) düzeltip ona ruhumdan üflediğim zaman, kendisi için derhâl (bana) secdeye kapanın[6].
Sizi yarattık, sonra size şekil verdik, sonra da meleklere: ‘Âdem’e secde edin’ dedik[7].
(İblis): ‘Ben bir salsaldan (kurumuş çamurdan), değişken bir balçıktan (hamein mesnûn) yarattığın insana secde edemem!’ dedi[8].
Günümüzde evrimcilerin iddia ettiği gibi insan maymun gibi aşağı yapılı hayvanlardan yaratılmış olsa idi, şeytan bunu nazara verirdi. Hâlbuki o, Hz. Âdem’in topraktan yaratıldığını itiraf etmektedir.
Şu ayet-i kerimede de yaratılışın bütün safhalarına işaret edilir:
Ey insanlar! Eğer öldükten sonra dirilmek hususunda herhangi bir şüphe içinde iseniz, şu muhakkaktır ki Biz sizi(n aslınızı) topraktan, sonra (onun neslini) insan suyundan (spermadan), sonra alaka (yapışkan şey)’dan, daha sonra da hilkati belli belirsiz bir çiğnem etten yarattık (ve bunları) size (kudretimizin kemalini) apaçık gösterelim diye (yaptık), sizi dileyeceğimiz muayyen bir vakte kadar rahimlerde tutuyoruz, sonra sizi bir çocuk olarak çıkarıyoruz[9].
Bir hadis-i şerifte de, yukarıdakine benzer bir yaratılışa işaret edilir:
Her birinizin yaratılışı, ana rahminde nutfe olarak 40 gün derlenip toparlanır. Sonra aynen öyle (40 gün daha) alaka (yapışkan şey) olur. Sonra yine öyle (bir 40 gün daha) mudga (et parçası) hâlinde kalır. Ondan sonra melek gönderilir. Ona ruh üfler[10].
Bu hadiste, zigot, morula ve blastula safhaları “derlenip toparlanma” devresi (nufte) olarak ifade edilmiştir. Yumurtalık kanalında döllenen yumurta, ana rahmine doğru indirilmeye başlar. Daha inerken bile bölünmektedir. Ana rahmine gelen yumurta, plesanta (eş) teşekkül edince mukoza ve kaslar içine iyice yapışarak gömülür. Bir başka ifadeyle, tohum gibi ekilir. Bu safha, ayet ve hadislerde “alaka” kelimesiyle ifade edilir.
Embriyo çıplak gözle görülmeye başladığı zaman, küçük bir et kütlesi (mudga) hâlindedir, geliştirilerek insan şekli verilir. İnsanlardaki his ve duyguların, vücut gelişiminin hangi safhasında verildiğini ilmen tespit etmek henüz mümkün değildir. Yukarıdaki hadiste ise, 120 gün sonra ruhun geldiği ve dolayısıyla ruha bağlı duyguların bu devrede yerini aldığı belirtilmektedir. O hâlde zigot teşekkülünden itibaren 120 güne kadar cenin sadece büyüme kanununa tâbidir. Yani bu devrede hücreler bölünüp farklılaştırılır. Aynı büyüme kanunu bitki ve hayvan embriyolarında da görülür. Ceninin insan seviyesine yükselmesi 120 gün sonra olabilmektedir.
[1] Hicr Suresi, 26. ayet.
[2] Mü’minun Suresi, 12. ayet.
[3] Âli İmran Suresi, 59. ayet.
[4] Sâd Suresi, 76. ayet.
[5] Nuh Suresi, 14. ayet.
[6] Sâd Suresi, 72. ayet.
[7] A’râf Suresi, 11. ayet.
[8] Hicr Suresi, 33. ayet.
[9] Hacc Suresi, 5. ayet.
[10] Sofuoğlu, M. Sahih-i Müslim ve tercümesi, 8, 114., Sönmez Neşriyat A.Ş., İstanbul, 1978.