Soru: İNSANLIK HZ. ÂDEM VE HZ. HAVVA’DAN GELDİYSE, FARKLI IRKLAR NASIL ORTAYA ÇIKTI?

Cevap: Hz. Âdem ilk insan ve ilk peygamberdir. Hz. Havva’da Hz. Âdem’in bedeninden yaratılmış, onun eşidir. Dolayısıyla insanlık Hz. Âdem’le başlıyor. İnsanın genetik yapısını teşkil eden DNA’lar (Dezoksi Ribo Nükleik Asitler) çok geniş bilgi kapasitesine sahiptir. Bazı araştırıcılar, insan DNA’sındaki bilgileri kitaba dökmek mümkün olsa, 100 m²’lik yerle-ay arası kadar ansiklopedi kitabının ancak bu bilgileri alabileceğini ifade ediyorlar. Bu değerlendirme belki ilk bakışta abartılı gelebilir. Ama bir flaş diske veya bir DVD’ye yüklediğimiz bilgileri ve onun kapladığı alanı dikkate alınca, bunun aynı hakikat olabileceğini anlarız.

İlk insan Hz. Âdem babamızın genetik yapısında, bütün torunlarının genetik yapısı, tüm renk ve ırk karakterleri de dâhil, şifre halinde mevcuttu.  İlmen bunun itiraz edilecek bir tarafı yoktur. Şimdi, hanımınızla birlikte sizin genetik yapınızda, kıyamete kadar gelecek bütün torunlarınızın genetik yapısının var olduğunu söylemek, hakikatin ifadesi değil midir?

Hz. Havva’nın da genetik yapı başlangıcı Hz. Âdem olduğu için, bu değerlendirme mantıki ve ilmî yaklaşıma uygundur ve Hz. Âdem’in genetik yapısında kıyamete kadar gelecek bütün torunlarının genetik yapısını varlığını kim inkar edebilir?

İşin bir diğer yönü ise, genetik yapıda mevcut olan bütün renk ve ırk karakterleri bir anda fenotip dediğimiz dış görünüşte yer almaz. Dış yapıda kendini gösterecek olanlar, dominant karakterlerdir. Fenotipte etkisi görülmeyen çekinik karakterler aynı gen havuzunda, yani insan topluluğu içerisinde üremeler devam ettikçe, dominant karakterlerin baskısından kurtulan çekinik karakterler, belli oranlarda yavrularda ortaya çıkar.

SİNGAPUR’DA İSLAMİYET VE RİSALE-İ NUR HİZMETLERİ…

Nitekim bunun benzer misalini şöyle yaşıyoruz. Gökyüzündeki yıldızları gündüz göremiyoruz. Ancak gece görebiliyoruz. Hâlbuki o yıldızlar gündüz de gökyüzünde mevcuttur. Ancak, güneşin dominant etkisi sebebiyle gündüz görünmüyorlar.

İşte insanlardaki bir takım çekinik karakterler de böyledir. Dışta görünmemeleri, onların genetik yapıda olmadığı manasına gelmez.

Birbirinden ayrılan ve kendi içerisinde üremeye devam eden kabile ve gruplarda çekinik karakterler ortaya çıktığı gibi, bu çekinik karakterler arasında yeni birleşimler görülür veya farklı yönde eşit etkiye sahip iki karakterin ortası bir yapı hâsıl olabilir. Böylece genetik yapıda ortaya çıkan çeşitlilik rahmetin ve hikmetin tecellisiyle belli oranlarda birleştirilerek günümüzdeki insanlarda renk ve ırkların teşekkülü sağlanmıştır.