Endonezya Din İşleri Bakanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Müsteşarı Nazir Ali ve beraberindeki heyet Hüsnü Bayramoğlu Ağabeyi ziyaret etti.
Medrese-i Nuriyede Risale-i Nur dersine de iştirak eden Müsteşar Nazir Ali evinde Külliyat-ı Nuru Arapçasından ve Endonezce lisanından da okuduğunu ifade etti. Ayrıca Bediüzzaman Said Nursi’nin Endonezya’da bilhassa üniversite gençliği arasında bilindiğini söyledi. Bediüzzaman’ın yanında kalmış, hizmetinde bulunmuş son talebesini ziyaret etmenin şerefini yaşıyoruz diyen Endonezyalı Nazir Ali “Hüsnü Ağabey lütfen bizi Nur’un talebeliğine kabul ediniz” diye söyleyince Hüsnü Ağabey “Cenab-ı Hak hepimizi talebe kabul etsin” dedikten sonra Hz . Üstadımızın Ziyaretçilere Dâir şu Mektubunu okudular;
“Umum dostlarıma, hususan ziyaretçilere dâir bir özrümü beyan etmeye mecbur oldum:
Ekser hayatım inzivada geçtiği gibi, otuz-kırk senedir tarassud ve taarruza mâruz kaldığımdan zaruretsiz sohbet etmekten çekinip tevahhuş ediyorum. Hem eskiden beri maddî ve mânevî hediyeler bana ağır geliyordu. Hem şimdi ziyaretçiler, dostlar çoğalmış; hem mânevî mukabele lâzım gelmiş. Şimdi maddî bir lokma hediye beni hasta ettiği gibi, mânevî bir hediye olan ziyaret etmek, görüşmek, hususan başka yerlerden musafaha için zahmet edip gelmek ziyareti dahi, ehemmiyetli bir hediye-i mâneviyedir. Ona mukabele edemiyorum. Hem de ucuz değil. Mânen pahalıdır. Ben kendimi o hürmete lâyık görmüyorum. Mânen mukabele de edemiyorum. Onun için şimdilik aynen maddî hediye gibi bir ihsan olarak bana mânevî hediye gibi olan sohbetten zaruret olmadan men’edildim. Bâzı beni hasta eder. Maddî hediyenin tam mukabilini vermediğim vakit beni hasta ettiği gibi… Onun için hatırınız kırılmasın, gücenmeyiniz.
Risale-i Nur’u okumak, on defa benimle görüşmekten daha kârlıdır. Zaten benimle görüşmek; âhiret, îman, Kur’ân hesabınadır. Dünya ile alâkamı kestiğim için, dünya hesabına görüşmek mânasızdır. Âhiret, îman, Kur’ân için ise, Risale-i Nur daha bana ihtiyaç bırakmamış. Hususan Tarihçe-i Hayattaki mektuplar… Hattâ hizmetimdeki has kardeşlerimle de zaruret olmadan görüşemiyorum. Yalnız bâzı Risale-i Nur’un fütuhatına ve neşriyatına âit bâzı kimseler için görüşmek istesem, o zaman görüşmek caiz olabilir. Ve bana sıkıntı vermez. Bu noktayı bilmeyen ziyarete gelenlere haber veriyorum ki; birkaç senedir ceridelerle ilân etmişim ki, benimle görüşmek isteyenleri hususan uzak yerden gelerek görüşmeden gidenleri hususî dualarıma dâhil ediyorum. Her sabah da dua ediyorum. Onun için de gücenmesinler…”
Said Nursî
Emirdağ Lâhikası 2/191
Mektup Endonezce olarak ta tercüme edildi.
Nazir Ali ayrıca “ Her sene 250bin Endonezya’lı Hacca gidiyor, ve senede 1milyon 200bin Endonezya’lı Umreye gidiyor, inşaaAllah Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığımızın tecrübelerinden de istfade etmek üzere burada bulunuyoruz” dediler.
NurdanHaber Özel