İsrail’in, işgal altındaki Doğu Kudüs’ün kuzeyinde 11 bin konuttan oluşan dev bir Yahudi yerleşim birimi inşa etmeyi planladığı ortaya çıktı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya yakınlığıyla bilinen Israel Hayom gazetesinin haberinde, İsrail Bayındırlık ve İskân Bakanlığının, işgal altındaki Doğu Kudüs’ün kuzeyindeki Kalendiya bölgesinde bulunan eski Uluslararası Kudüs Havalimanı arazisi üzerinde 11 bin konut yapmayı planladığı belirtildi.
Haberde, yeni konutların Kalendiya çevresindeki Atarot Yahudi Yerleşim birimini genişletme çerçevesinde yer alacağı kaydedildi.
Daha önce planlanan ancak “siyasi baskılar” nedeniyle durdurulan projenin yeniden gündeme geldiğine dikkat çekilen haberde, projenin uygulamaya geçirilmek üzere gelecek aylarda İnşa ve Planlama Komisyonuna sunulacağı aktarıldı.
Haberde, söz konusu projeye İsrail’e bağlı Kudüs Belediye Başkanı Moshe Lion ile Kudüs İşleri Bakanı Zeev Elkin’nin de büyük destek verdiği vurgulandı.
Kalendiya’daki Uluslararası Kudüs Havalimanı, 1920’de 650 dönümlük bir arazi üzerine kurulmuş ve İsrail’in 1967’deki işgaline kadar seyahat ve ticari amaçlarla kullanılmıştı.
İsrail, Doğu Kudüs’ü işgalinden sonra havalimanının adını Atarot olarak değiştirerek yurt içi seferlere tahsis etmiş, 2000 yılında kapattıktan sonra da bölgeyi İsrail ordusunun kullanacağı bir üsse dönüştürmüştü.
– Trump’ın seçilmesinin ardından Yahudi yerleşim faaliyetleri hız kazandı
Tel Aviv yönetimi, Donald Trump’ın ABD Başkanı olarak göreve başladığı 2017’den bu yana işgal altındaki Batı Şeria ile Doğu Kudüs’teki yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin genişletilmesine hız verdi.
İsrail’in 1967’de işgal ettiği Batı Şeria’da 252, işgal altındaki Doğu Kudüs’te de 13 yasa dışı Yahudi yerleşim birimi bulunuyor. Bu yerlerde 600 binden fazla Yahudi yerleşimci ikamet ediyor.
Uluslararası hukuka göre, işgal altındaki topraklarda bulunan tüm Yahudi yerleşim birimleri yasa dışı kabul ediliyor.
İsrail ile Filistin arasındaki barış görüşmeleri, İsrail’in “1967 sınırlarını, zorunlu göçe maruz bırakılan Filistinlilerin geri dönüş hakkını ve yasa Yahudi yerleşim birimleri inşasına son vermeyi kabul etmemesi” nedeniyle Nisan 2014’te durmuş ve bütün çabalara rağmen yeniden başlatılamamıştı.