624– وعن الصَّعبِ بنِ جَثَّامَةَ رضيَ اللَّهُ عنه قال : أَهْدَيْتُ رسُولَ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم حِمَاراً وَحْشِياً ، فَرَدُّهُ عليَّ ، فلمّا رأَى مَا في وَجْهي قالَ : « إِنَّا لَمْ نَرُدَّهُ عَلَيْكَ إِلاَّ لأَنَّا حُرُمٌ » متفقٌ عليه .
624. Sa’b İbni Cessâme radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e bir yaban eşeği hediye etmiştim. Fakat Resûlullah onu kabul etmeyip bana geri verdi. Yüzüme bakıp da üzüldüğümü görünce:
“Hediyeni ihramda olduğumuz için almadık” buyurdu.
Buhârî, Cezâü’s-sayd 6, Hibe, 6, 17; Müslim, Hac 50-54. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Menâsik 40; Tirmizî, Hac 26; Nesâî, Menâsik 79; İbni Mâce, Menâsik 92
Sa’b İbni Cessâme
Annesi Ebû Süfyân İbni Harb’in kız kardeşi Fâhite’dir. Sa’b yiğit sahâbîlerden biriydi. Huneyn Gazvesi’nde gösterdiği yiğitliği unutmayan Resûlullah’ın onun hakkında “Sa’b olmasaydı süvariler perişan olurdu” buyurduğu söylenmektedir. Daha sonraları Sa’b İran’ın ve başka yerlerin fetihlerine katıldı.
Sa’b Mekke-Medine yolu üzerinde bulunan Veddân’da otururdu. Yukarıdaki hadisin bazı rivayetlerinde onun Hz. Peygamber’e Veddân’da veya oraya sekiz mil uzaklıkta bulunan Ebvâ’da yabani eşek hediye ettiği söylenmektedir. Hz. Peygamber ensar ile muhâcirîni birbiriyle kardeş yaptığı sıralarda, onunla Avf İbni Mâlik’i kardeş yapmıştı.
Hz. Peygamber’den on altı hadis rivayet eden Sa’b İbni Cessâme Hz. Osman devrinde vefat etti. Daha önce vefat ettiği de söylenmektedir.
Allah ondan razı olsun.
Açıklamalar
Hac için ihrama girmiş olan Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Veddân’dan geçerken, bir rivayete göre Ebvâ’da bulunduğu sırada Sa’b İbni Cessâme ona hediyesini sundu.
Hediye edilen yabani eşeğin canlı olarak sunulduğu veya pişirilen etinden bir parça verildiği hususunda çeşitli rivayetler bulunmaktadır. Bu rivayetleri dikkate alan bazı âlimler, Resûlullah Efendimiz’e muhtelif zamanlarda canlı yaban eşeği veya yaban eşeği eti hediye edildiğini söylemişlerdir.
Anlaşıldığına göre Hz. Peygamber, yabani eşeğin kendisi için avlandığını düşünerek bu hediyeyi kabul etmemiştir. Hanefiler, ihramlı iken kendisi için vurulmayan av etinden Resûlullah’ın yediğini belirten bir hadise dayanarak, böyle bir durumda ihramlının av eti yiyebileceğini söylemişlerdir.
Hadîs-i şerîf, kendisine gücenen veya gönül koyan kimselere karşı Resûl-i Ekrem Efendimiz’in nasıl davrandığını göstermektedir. Sa’b İbni Cessâme’nin, bahsi geçen hediyesini takdim ettiği sıralarda ihramlıya av yasağı konusundaki hükmü henüz bilmediği, hediyesinin kabul edilmeyişine bu sebeple üzüldüğü anlaşılmaktadır. Şefkatli Efendimiz sahâbîsinin meseleyi yanlış anladığını, hediyesinin reddedildiğini sanarak üzüldüğünü görünce, onu hemen rahatlatmak istemiş ve hediyesini neden almadığını açıklamıştır.
Demek oluyor ki, insanların birbirlerini yanlış anlamasına, davranışları yanlış yorumlayarak gönül koymasına fırsat vermemek gerekir. Yanlış anlaşılabilecek davranışların sebeplerini hemen açıklamak icab eder. Bu konudaki ihmâller, telâfisi kolay olmayan kırılmalara yol açabilir.
Şüphesiz müslüman iyi kalbli, hassas, başkalarıyla iyi geçinen, başkaları da kendisiyle kolay anlaşıp ülfet eden alçak gönüllü bir insandır.
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Hediye alıp vermek sünnettir.
2. Helâl olmayan hediye kabul edilmez.
3. Bir hediyeyi kabul etmeyen kimse, onu neden kabul etmediğini açıklamalıdır.
**************************
<
Kaynak: Riyâzü’s Sâlihin