Nurdanhaber – Prof. Dr. Sıtkı Göksu
Anestezi uzmanı olarak mesleğimizde otuz yılı devirdik. Bu müddet zarfında çok hadiselere şahit olduk. İnsanın başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmiyor. Burada mesleki hayatımızda başımıza gelen bazı sanki fıkra gibi olan, esprili olayları sizlerle paylaşmak istedim.
Yiğit olmak
Eskişehir’de anestezi kliniğinde asistan olarak çalıştığım yıllardı. Hastaların sağlık durumlarını anesteziden önce değerlendiriyor ve ameliyattan önce uygun ilaçla ilaçlanmasını sağlıyorduk (premedikasyon). Bayan hastayı değerlendirdim sonra ona:
“Ameliyattan önce sana bir cesaret iğnesi yapacağız.” Dedim.
Hasta bu ifademe çok şaşırdı. Bana cevaben: “Yani bu iğne yapılınca ben yiğit mi olacağım?” dedi.
Ambu
Hastalara acil durumlarda oksijen vermek için kullanılan bir cihaz var adı: Ambu.
Bunun çocuk (pediatri) ve erişkin (adult) için kullanılan 2 değişik formu-şekli var. Bu tıbbi bilgilerden sonra gelelim olaya.
Ameliyathanede görevli bir personele o anda ameliyathanede olmayan erişkin hasta için ihtiyaç olan Ambuyu ameliyathanenin karşısındaki yoğun bakımdan getirmesi isteniyor. O ameliyathane personeli de yoğun bakımdaki personele sesleniyor Ambu istiyor. Yoğun bakıdaki personel de nasıl bir Ambu istediğini soruyor. (Yoğun bakımda çalışan personel çocuk ve erişkin için iki çeşit ambu olduğunu biliyor.) Ameliyathanedeki personel ayrıntıyı bilmediği ve cahilliği de kendine konduramadığı için orta karar olsun. Diyor.
Ameliyathanedeki Bisiklet
Ameliyathane girişindeki sağ tarafa odaya operasyondan önce çocuklar stresini atsın, biraz sakinlesin, eğlensin diye çocuk parkı yaptık. Çocuk parkına bisiklet, tahterevalli, salıncak araba koyduk ayrıca çocuklar animasyon-çizgi film izlesinler diye televizyon koyduk. Duvarları çocukların hoşlanacakları resimlerle süsledik.
Bir gün sabahleyin baktım bir çocuk bizim çocuk parkındaki üç tekerlekli bisikletle koridorda bir sağa bir sola hızla gidip geliyor. Dört dönüyor. Sekreterlere kızdım. Bu oyun araçları çocuk park alanının dışına çıkmayacağını sizlere kaç kere söyledim. Dedim. Sekreterler çocuğa söz dinletemiyoruz. Dediler. Bisikleti elinden alınca da ağlıyor. Ben de olur mu öyle şey? Dedim. Sonra araştırdım ki çocuğun kulakları duymuyor. Koklear implant operasyonu denilen ileri veya çok ileri derecede işitme kaybı yaşayan insanlar için geliştirilmiş bir elektronik medikal cihaz takılması ameliyatı yapılacak. bu operasyon için ameliyathaneye getirilmiş. Bisikleti bulunca hızını alamayıp koridor boyunca gidip geliyor.
Bu çocuk ameliyata alınana kadar burada bisikletini binmeye devam etsin, karışmayın. Dedim.
Bir tane hatırayı da uzmanımızın ağzından dinleyelim:
Sınav
Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesinde Anestezi uzmanlık sınavım sırasında binanın dış cephesinde boya ve tadilat işlemleri yapılıyordu. İskele kurulmuş ve iskele üzerinde işçiler vardı. Sınav salonunda sinevizyon nedeniyle perdeler ve ışıklar kapalıydı. Muhtemelen perdelerin kısmen açık yerlerinden işçiler içerdeki jüri ve ameliyathane personelleri için hazırlanan mükellef-dört dörtlük yemek masasını görmüşlerdi. Bu yaz mevsiminde ben pencerelerin ön tarafında ayakta sınav oluyordum. Pencere de açık olduğundan sınav esnasında herkes, ben ve beş kişilik jüri sınava konsantre olmuştu. Bilhassa sınava giren kişi olarak ben büyük bir stres altındaydım. Birden, aniden pencerenin dışından bana doğru arkamdan bir el uzandı. “Şu sulardan biraz bize de verin” dedi. Tabiri caizse korku filmi gibi herkes bir anda korktu ve sonrasında gülmeye başladık. Tez Hocam Senem (Koruk) Hocam kalktı ve o işçiye su verdi ve sınav var burada diye uyardı. Bize de korku dolu ama güzel bir anı oldu..
Sanko Üniversitesi Tıp Fakültesi Anestezi Bölümü
Dr. Öğretim Üyesi Betül Kocamer