Nurdanhaber – Prof. Dr. Sıtkı Göksu
Şefkat kahramanları denince hatırlanacak bütün annelerdir. Çünkü anneler lazım olsa ruhunu çocukları için feda ederler. Bu insani annelerde-validelerde böyle olduğu gibi hayvani validelerde de aynıdır.
Herkesçe malumdur ki tavuk korkak olarak bilinir. “Niye korkak tavuk gibi davranıyorsun?” diye deyim olmuştur. Ancak yavruları yanında iken korkak dediğimiz o tavuk yavruları için köpeğe, aslana saldırır. Kendi hayatını hiçe sayar.
Anneler karşılıksız sever. Hakiki bir ihlasları ve mukabelesiz bir fedakarlıkları vardır
Bir hadis-i şerifte Peygamberimiz mealen ferman eder ki: “Ahirzamanda ihtiyar kadınların dinlerine uyunuz.” Şefkat kahramanları olan kadınlar, o şefkat güzelliğinden çıkan samimiyet ve ihlâs ile o zamanın gösteriş yaparcasına olan sapkınlık tehlikelerinden kurtulmaya vesile olur. İslamiyetini muhafaza ederler.
Kur’an Hakikatlerini tefsir eden eserlerin mühim mesleği şefkat olmasından, erkeklerden ziyade hem samimî, hem ihlâs ile kadınlar Kur’an Hakikatleri ile ciddî alâkadar oluyorlar. İnsanın birinci üstadı ve tesirli öğretmeni annesidir. Bu kurala göre anneler çocuklarına iyi örnek oluyorlar. Öğretmenlik vazifesini tam yapıyorlar.
Kadının fıtrî vazifesi hepimizin malumu sadakat ile yuva kurmak, anne olmak, yavrularını koruyup kollamak, ev içini çekip çevirmektir. Yani kadın evinde dahili müdür-içişleri bakanı olmaktadır.
Çocuğun dünyasının tehlikeye girmemesi için, dünyadan istifadesi için her türlü fedakârlığı göze almak, ama ebedî hayatını tehlikede olduğunu düşünmemek, dünya hapsinden kurtarmaya çalışırken, cehennem hapsini nazara almamak şefkatin suiistimali-kötüye kullanılmasıdır. Hakiki şefkat bir kadının çocuğunu, ebedî hapis yeri olan cehennemden kurtarmak için çalışmasıdır. O çocuk da inşallah bu dünyada Salih, hayırlı bir evlat olacaktır.
Şefkatin bu şekilde doğru kullanımı anne için bir hazine değerindedir. Evladının işlediği bütün iyiliklerin bir misli, annenin amel defterine geçeceğinden, amel defteri kapanmayacaktır. Anne ölse dahi evlatları sayesinde sevap yönünden yaşayacak, günah yönünden ölmüş olacaktır. Çünkü evlatları hayırlı olmak şartı ile annesine ölümünden sonra sevap kazandırmaya devam edeceklerdir.
İnsan yavrular, hayvan yavruları gibi hayata uyumları çabuk olmadığı için uzun bir süre şefkatli bir himayeye muhtaçtırlar. Bu sır içindir ki hayvana muhalif olarak, insan yavrularına karşı şefkat bir yaratılış karakteri olarak devam eder.
Özet olarak; insanın özellikle Müslüman’ın sığınacak yeri ve bir nevi cenneti aile hayatıdır. Bunun korunması ve muhafazası ile istikametli nesiller yetişebilir. Kadın ile erkek arasında çok esaslı, çok kuvvetli, ebedî hayatı da içine alacak bir bağ vardır. Biri, diğeri olmadan (Kadın olmadan erkek, erkek olmadan kadın) meşru manada huzura erişemez. Evliliği meyvesi olan çocuklarla birlikte o aile hayatı dünyada hususi bir cennet olabilir. (Lem’alar’dan faydalanılmıştır.)