559– وعن عائشة رضي اللَّه عنها أَنَّهُمْ ذَبحُوا شَاةً ، فقالَ النَّبِيُّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : « مَا بَقِيَ مِنها؟» قالت : ما بقي مِنها إِلاَّ كَتِفُهَا ، قال : « بَقِي كُلُّهَا غَيرَ كَتِفِهَا» رواه الترمذي وقال حديث صحيح .
ومعناه : تَصَدَّقُوا بها إلاَّ كَتِفَهَا فقال : بَقِيَتْ لَنا في الآخِرةِ إِلاَّ كَتفَهَا .
559. Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûl-i Ekrem’in ailesi bir koyun kesmişlerdi. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bir ara:
– “Ondan geriye ne kaldı?” diye sordu. Hz. Aişe:
– Sadece bir kürek kemiği kaldı, cevabını verdi.
Bunun üzerine Hz. Peygamber;
– “Desene bir kürek kemiği hariç, hepsi duruyor!” buyurdu.
Tirmizî, Sıfatu’l-kıyâme 35
Açıklamalar
Sevgili Peygamberimiz’in infak ve iyilik yapmayı çok sevdiği, onun son derece cömert davrandığı şimdiye kadar bir çok hadîs-i şerîfte geçmiş bulunmaktadır. Burada Resûl-i Ekrem Efendimiz, Allah rızâsı için kestikleri bir koyundan, ne kadarının dağıtıldığını, dağıtılmayan ne kaldığını öğrenmek istiyor. Kendisi gibi cömert olan hanımlarının, koyunun kürek kemiği dışında tamamını dağıttıklarını haber alıyor. İşte o zaman Sevgili Peygamber’imiz, son derece yüksek, özlü, güzel ve anlamlı bir tesbit ve açıklamada bulunuyor:
“Desene, bir kürek kemiği (veya butu) hariç, hepsi duruyor.”
Peygamber Efendimiz’in bu cevabı, insanlara iyilik olsun diye verilen ve dağıtılan hiçbir şeyin kayıp olmadığını, onun, veren adına kaydedildiğini, aslında infak edilmeyen malın elden çıkmış sayılması gerektiğini pek nefis bir ifade ile ortaya koymaktadır.“Ne infak ederseniz o sizin lehinizedir” [bk. Bakara sûresi (2), 272],“İnfak ettiğinizin karşılığını Allah verir” [Sebe’ sûresi (34), 39] âyetleri, bundan daha güzel, nasıl yorumlanabilir?
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Allah için yapılan hiçbir iyilik zâyi olmaz.
2. İnfak edilen, aslında infak edenin yanında kalır. “Ne verirsen elinle o gider seninle” sözü, bu kesin gerçeğin halkımızca ifadesidir.
3. Malının yanında kalmasını isteyen, onu fakirlere tasadduk etmelidir.
******************************
Kaynak: Riyâzü’s Sâlihin