Nurdanhaber – Prof. Dr. Sıtkı GÖKSU
Evimizden dışarı çıktığımızda bizler dış, dışarı kıyafetlerimizle dolaşıyoruz. Cuma, bayram, düğün, nişan, sünnet gibi özel günlerde kıyafetlerimize daha da dikkat ediyoruz. Özen gösteriyoruz. Gerekirse bu özel günler için yeni kıyafetler alıyoruz.
Peki, hiç aklınıza geldi mi biz ne için giyiniyoruz?
İnsanın yaratılışı medenîdir yani sosyaldir. Kendi cinsinden olanları düşünmeye mecburdur. Sosyal hayatla kişisel hayatı devam edebilir.
Bu konuda bir örnek vermek gerekirse mesela: Bir ekmeği yese kaç ellere muhtaç ve ona mukabil o elleri manen öptüğünü karşılaştırınız. Önce bir tarla lazımdır. Sonra tarlaya buğdayı ekmek lazımdır. Buğdaylar olgunlaşınca biçerdöverle biçmek gerekir. Biçilen buğdayları çuvallayıp değirmende öğütmek gerekir. Daha sonra fırında pişirilip bizim soframıza gelebilir.
Ve giydiği kıyafetler-elbiselerle kaç fabrikayla ilgili olduğunu kıyas ediniz.
İnsan, hayvan gibi bir postla yaşayamadığından kendi cinsinden olan insanlarla yaratılış olarak ilgili olduğundan ve onlara manevi bir fiyat vermeğe mecbur bulunduğundan yaratılışı itibariyle medeniyeti sevendir.
Normalde, şu dünyada Cenâb-ı Hak, insandan başka ruh sahibi-canlı yaratılmışlara yaratılıştan gelen birer elbise giydirdiği gibi, haşir meydanında da (öldükten sonra ahirette tekrar diriltilip Allah’ın huzurunda toplanılacak olan meydan) suni elbiselerden çıplak olarak, fakat fıtrî-doğuştan, yaratılıştan bir elbise giydirmesi, Allah’ın her şeyi hikmetle yaptığını bildiren ismi olan Hakîm isminin gereğidir.
İnsanlar niçin giyiniyor? Dünyada suni-sonradan yapılan ve giyilen elbisenin hikmeti nedir? Sadece
- Soğuk ve sıcaktan koruma
- Ziynet-süs
- Avret mahallinin örtülmesi, başkalarına gösterilmesi haram olan yerlerin örtülmesi değildir.
Dünyada suni giyilen elbisenin şüphesiz önemli bir hikmeti, insanın sair nevilerdeki tasarrufuna bir liste hükmündedir.
İnsanın sair nevilerdeki ilişkilerine işaret eden bir fihrist-indekstir.
İnsanın sair nevilerdeki kumandanlığına işaret eden bir fihriste ve bir liste hükmündedir.
Yoksa Allah bizlere kolay ve ucuz, yaratılıştan gelen bir elbise giydirebilirdi.
Çünkü bu hikmet olmazsa, muhtelif paçavraları vücuduna sarıp giyen insan, şuurlu hayvanların nazarında (Bu konuda hayvanların şuurlu gibi davranmasına Süleyman (AS) Neml Vadisine geldiğinde karıncanın konuşması ve Hüdhüd kuşunun Saba Melikesi Belkıs’tan haber vermesi örnek verilebilir. Ve onlara nispeten gülünç durumda olur, manen onları güldürür. Haşir meydanında ise o hikmet ve ilişki yok; o liste de olmaması lazım gelir. (Mektubat’tan faydalanılmıştır.)