Nurdanhaber – Haber Merkezi
BİRİNCİ YANLIŞ: DİŞLERİMİ FIRÇALIYORUM BU BANA YETER!
Yediklerimiz de dişlerimizin sağlığını yakından ilgilendiriyor. Kalsiyumdan zengin süt ve süt ürünleri, meyve ve sebzeler, fındık fıstık benzeri kuruyemişler dişlere faydalı olmasına karşın işlenmiş karbonhidratlar, yapışkan nişastalı, şekerli gıdalar, asitli içecekler dişlerde yıkıcı etkilere neden olur.
İKİNCİ YANLIŞ: DİŞ ETİM HASSAS OLDUĞU İÇİN KANAYABİLİYOR!
Dişlerin fırçalama esnasında kanaması normal bir durum değil. Bu, dişeti iltihabının başladığını gösterir. Dişlerin mutlaka fırçalanmaya devam edilmesi, diş ile dişeti arasında birikmiş plak tabakasının ve diş taşlarının diş hekimi tarafından temizlenmesi gerekir. Sağlıklı dişeti fırçalama esnasında kanamamalı, şişkin koyu kırmızı renkte değil, sıkı, hareketsiz, pembe renkli, portakal kabuğu görünümünde olmalı.
ÜÇÜNCÜ YANLIŞ: SERT FIRÇA VE SERT FIRÇALAMA DAHA İYİ TEMİZLER!
Sert fırçaların daha iyi temizleyeceği yaygın bir inanış. Oysa çok sert fırçalar dişleri aşındırabilir. Bu nedenle genellikle orta sertlikte ya da yumuşak diş fırçaları kullanılmalı. Çok yumuşak fırçalar da dişleri yeterince
temizleyemeyeceğinden dolayı tercih edilmemeli. Dişleri sert fırçalamak, dişleri temizlemek yerine, ‘fırça çürüğü’ dediğimiz aşınmalara neden olur. Dişlerin mine tabakası aşındığı için, alttaki daha koyu renkteki dentin tabakası ortaya çıkar ve dişler daha sarı görünür. Ayrıca sert fırçalamak, dişlerde hassasiyete ve diş eti çekilmesine neden olur.
DÖRDÜNCÜ YANLIŞ: SÜT DİŞLERİ NASILSA DÜŞECEK, DOLGU GEREKMEZ!
‘Nasıl olsa düşeceğinden dolgu yapmadan çekilsin, ağrıdan kurtulsun’ demek doğru değildir. Süt dişinin erken çekimi, alttan gelen daimi dişlerde çapraşıklığa ve çene kemiği gelişiminde bozulmalara neden olur. Ayrıca çocuklarda süt dişlerindeki çürüğe bağlı çiğnemede oluşan ağrı, beslenmeyi güçleştirir.
BEŞİNCİ YANLIŞ: DİŞ TAŞI DİŞİ KORUR!
Diş Hekimi Dr. Hatice Ağan “Diş taşları sünger gibi delikli bir yapıya sahiptir; bu küçük boşluklarda mikroorganizmalar birikerek dişetinin iltihaplanmasına ve çene kemiğinin erimesine neden olur. Diş eti sağlığı açısından diş taşları mutlaka temizlenmelidir. Diş taşı dişi korur yanlış bir kanıdır” diyor.
ALTINCI YANLIŞ: “KÜÇÜK BİR ŞEKERİN DİŞE NE ZARARI OLACAK!”
Ağızdaki bakteriler şeker benzeri rafine karbonhidratlarla beslenir ve asit üretirler. Şeker değil oluşan asit diş minesini yumuşatarak çürütmeye başlar. Ne kadar uzun süre mineyle temas ederse o kadar fazla çürük riski artar. Örneğin bir küçük lolipopu dakikalarca ağzında tutan çocuğun dişleri, uzun süre dişler şeker asidine maruz kaldığından çürümeye fazlasıyla yatkındır. Ağzında lokma tutan çocuklar ile gece biberonla şekerli süt içen çocuklarda da çürük riski yüksektir. Hatta asitli bir içeceği yudum yudum ağızda bekleterek içmek diş sağlığı açısından bir kerede içip bitirmekten daha zararlıdır. Şeker tüketiminin ardından ağız su ile çalkalanmalı ya da dişler fırçalanmalıdır.
YEDİNCİ YANLIŞ: HAMİLELİKTE DİŞ TEDAVİSİ YAPILMAZ!
Hamilelerde en uygun tedavi dönemi, üç ile altıncı ay arasındadır. Dişeti ve diş taşı temizliği her dönemde, acil tedaviler ise kadın doğum hekimine danışarak uygun anestezi tekniği altında yapılabilir. Gerekmediği takdirde röntgen filmi alınmaz, zorunluluk halinde kurşun önlük gibi koruyucu kalkanlar kullanılır. Planlı gebeliklerde en ideali, gebelik öncesi tüm diş tedavilerinin bitirilmesi, potansiyel enfeksiyon odaklarının ortadan kaldırılmasıdır.
SEKİZİNCİ YANLIŞ: 20 YAŞ DİŞİ MUTLAKA ÇEKİLMELİ!
20 yaş dişleri çiğnemede fonksiyon görüyorsa, ağız içine sürebilmesi için yeterince yer varsa, diğer dişlerde çapraşıklığa neden olmayacaksa, komşu dişlere zarar vermeyecek bir pozisyondaysa ağız içinde veya kemiğin içinde gömülü olarak kalmasının bir sakıncası yoktur. Ancak ağızın en geri bölgesindeki bu dişlerin temizliği zordur, çürük ve enfeksiyon oluşturma riski diğer dişlere göre daha yüksektir. Bu nedenle tedavi ile kurtulamayacağı düşünülen, kist ve iltihabi reaksiyonlara neden olan 20 yaş dişleri çekilmelidir.
DOKUZUNCU YANLIŞ: DİŞİM AĞRIYOR ASPİRİN BASAYIM!
Alkol ve aspirin türevleri yumuşak dokuda yanıklara neden olur ve yanığın verdiği acı, ağrıyı bastırabilir. Doktor gözetimi dışında alınan antibiyotik ve ağrı kesici ilaçlar yalnızca problemin alevlenmesini önler ancak esas etken yani ağrının kaynağı tedavi edilmediği, ortadan kaldırılmadığı için aynı problemle daha sonra tekrar karşılaşılır. Şiddetli sancı yapan diş bir anda çürümemiştir. Çürük oluşmuş, derinleşmiş, dişin sinirine kadar ulaşınca hastaya rahatsızlık vermiştir yani üzerinden belirli bir süre geçmiştir. Bu nedenle 6 ayda bir mutlaka diş hekimi kontrolü yapılmalı, problemler ilerlemeden tedavi yolları bulunmalıdır.
ONUNCU YANLIŞ: DİŞLERİM BEMBEYAZ GAYET SAĞLIKLI!
Diş Hekimi Dr. Hatice Ağan, ağız ve diş sağlığının beyaz dişlerin çok ötesinde olduğunu belirterek “Ağız, vücuttaki sistemik hastalıkları yansıtan bir aynadır. Ağız içi belirtiler önlenebilir birçok hastalığın habercisidir. Diş çürüklerinden kaynaklanan enfeksiyonlar kan ve lenf dolaşımı ile başta kalp, böbrek, karaciğer, akciğer gibi organlarda dönüşü olmayan hasara yol açabilir. Dişeti hastalıkları kalp damar, diyabet, bağırsak ve pankreas kanseri ile ilişkilendirilir, ağız içindeki bakteriler mide ülserini tetikleyebilir. Ağız içi kaynaklı enfeksiyonlar bağışıklık sistemini de zayıflatır” diyor.