Ahed Tamimi, ilk kez 11 yaşındayken İsrail askerlerine yumruk salladığı videonun internette yayılmasıyla tanındı. Mücadele içinde büyüyen Ahed, 15 yaşına geldiğinde küçük kardeşini İsrail askerlerinin elinden almak isterken çekilen görüntüleriyle tekrardan gündeme geldi. Yıllar içinde defalarca gözaltına alınan Ahed, son olarak geçen yıl ‘İsrail askerlerine saldırmak’ suçunu işlediği gerekçesiyle hapse atıldı. Ahed, ailesinin tek direnişçisi değil. Küçük kuzeni Cenna Cihad, İsrail’in ihalleriyle ilgili çektiği videoları YouTube’dan yayınlıyor. Bir diğer kuzeni 14 yaşındaki Fadıl, işgal güçleri tarafından yüzünden plastik mermiyle vurulmuştu. Ahed ‘in amcası Bilal de Batı Şeria’nın Nebi Salih beldesinde çektiği videolarla Filistinlilerin sesini dünyaya duyurmaya çalışıyor. İsrail’in, Ahed başta olmak üzere Tamimi ailesiyle bu kadar uğraşması boşuna değil. Zira Ahed’in sarı saçları ve giyim tarzı, İsrail’in ‘radikal İslamcılarla mücadele’ propagandasını yıkıyor.

‘DİĞER ÇOCUKLAR İÇİN DE MÜCADELE EDİN’

Ahed’in geçen günlerde serbest kalması, Filistinlilerin mücadelesini destekleyen hemen hemen bütün kesimler arasında sevinç yarattı. İlginin odağına yerleşen Ahed, bir yandan ‘mücadeleye devam’ mesajı verirken, diğer yandan “Benim için mücadele ettiğiniz gibi diğer tutsak çocuklar için de mücadele edin” diyordu. Türkiye’de de Ahed çocukluğundan bu yana
sahiplenildi. 2012 yılında abisini korumak için İsrail askerlerine kafa tuttuğu videonun yayılmasının ardından İstanbul’da Hanzala Cesaret Ödülü’ne layık görüldü. Anadolu Ajansı, Tamimi ailesiyle ilgili bütün haberleri ayrıntılı bir şekilde servis ediyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da serbest kaldığı gün Ahed’i telefonla aradı. İslami gelenekten gelen çeşitli kuruluşlar da Ahed’i sahiplendi.

‘YAHUDİ GİBİ GİYİNEN, KAFİR, KOMÜNİST’

Ancak Filistinlilerin mücadelesinin sembolü haline gelen Ahed’le ilgili bütün görüşler olumlu değil. Ahed serbest kaldıktan sonra, sosyal medyada gerek Filistin mücadelesine sahip çıkma iddiasında olanlar, gerekse İsrailli sağcılar tarafından pek çok iftira ve hakarete maruz kaldı. ‘Cesur kız’ın aslında bir ‘proje’ olduğu yönünde komplo teorileri üretildi. Çarpıcı olansa, her iki kesimden Ahed’e benzer hakaret ve karalamaların yapılmasıydı. Ahed’in hapiste kaldığı sekiz aylık süre içinde kilo alması, iki tarafın da diline dolandı. Bir yanda Ahed’i ‘Yahudi gibi giyinmekle’ eleştirenler, Hamas’ın kurucusu Şeyh Ahmed Yasin’le yan yana fotoğraflarını koyup “Büyük oyunu görün” diyenler, onu ‘İsrail’in kullandığı Filistinli’, ‘kafir’, ‘komünist’ ilan edenler, başka Filistinli çocukların aksine İsrail tarafından öldürülmemekle suçlayanlar, diğer yanda onun İsrail’e karşı bir ‘PR projesi’ olduğunu iddia edenler, hapishanede açlık grevi yapmamasının altında bit yeniği arayanlar…

Filistin mücadele tarihi seküler kadınlara yabancı değil. Leyla Halid, Neriman Hurşid, Şadia Ebu Gazali gibi sembol isimler ve birçok isimsiz kahraman, onlarca yıldır Filistin için mücadele verdi, veriyor. Filistin mücadelesinde İslami gelenekle FKÖ geleneği arasındaki sorunlar bilinmeyen bir şey değil, ancak Filistinlilere hangi kıyafetle, nasıl mücadele edeceklerini tweet’lerle dayatan lümpenliğin neye hizmet ettiği bilinmiyor.

SİNGAPUR’DA İSLAMİYET VE RİSALE-İ NUR HİZMETLERİ…