Nurdan Haber

Savaş ilk atom bombasının atılmasıyla öldü

Savaş ilk atom bombasının atılmasıyla öldü
30 Temmuz 2018 - 15:05

 

Suriyeli Âlim ve Mütefekkir Cevdet Said, beşeriyetin saadeti için “Cihad, Harp ve Sulh” kavramlarının yeniden doğru olarak ve içi doldurularak tarif edilmesi gerektiğini savunuyor. Bu fikirleri de yeni olmayıp 1966 yılından beri telif ve neşrettiği eserleri ile bu görüşlerini yayıyor.

Bediüzzaman Said Nursi ise tam 110 yıl önce cihadı tarif ederken “Medenilere galebe çalmak ikna iledir, söz anlamayan vahşiler gibi icbar ile değildir.[1] demişti.

İnsan ve İslam cemiyetlerinin geçirdiği büyük değişimi ile cihadın tarz-ı tatbik ve icrasının doğru şeklini tarif ederken de:

“…ecnebiler fünun ve sanayi silâhıyla bizi istibdad-ı manevîleri altında eziyorlar. Biz de fen ve san’at silâhıyla i’lâ-i Kelimetullahın en müdhiş düşmanı olan cehil ve fakr ve ihtilaf-ı efkâra cihad edeceğiz. Amma cihad-ı haricîyi şeriat-ı garranın berahin-i katıasının elmas kılınçlarına havale edeceğiz.”[2]

Mazi zamanlarındaki cihadın hikmet ve sebeplerini saydığı, istikbalde cihadın nasıl yapılacağını ifade eden şu cümlesi ise çok manidardır.

Evet, nasıl ki eski zamanda İslâmiyet’in terakkisi, düşmanın taassubunu parçalamak ve inadını kırmak ve tecavüzatını def’etmek, silâh ile kılınç ile olmuş. İstikbalde silâh, kılınç yerine hakikî medeniyet ve maddî terakki ve hak ve hakkaniyetin manevî kılınçları düşmanları mağlub edip dağıtacak.” [3]

İstikbali değişimlerini ifade için “Devletler, milletlerin hafif muharebesi; tabakat-ı beşerin şedid olan harbine terk-i mevki ediyor.” [4] derken yine büyük sosyal değişimlerden haber veriyordu. Böyle bir zeminde yapılacak cihadın tarif ve tasviri sadedinde ise Bediüzzaman şöyle:

Eğer biz ahlâk-ı İslâmiyenin ve hakaik-i imaniyenin kemalâtını ef’alimizle izhar etsek, sair dinlerin tâbileri elbette cemaatlerle İslâmiyete girecekler; belki Küre-i Arz’ın bazı kıt’aları ve devletleri de İslâmiyet’e dehalet edecekler.[5] diyor ve müjde veriyordu.

Elbette böyle büyük değişimlerin büyük idealist yaklaşımları iktiza ettiği zaruri ve bedihidir.

İstikbale İslamiyet ve Kur’ân hesabına nazar eden pek çok İslami mütefekkir gibi Cevdet Said de Bediüzzaman’ın İslam toplumları için sunduğu reçetelerin doğru ve isabetli olduğuna bir şahit oluyor.

www.nurdanhaber.com


Yeni Şafak Pazar ekinde röportaj veren Cevat Said’in Cihad ile alakalı görüşleri:

Ortadoğu ülkelerinde pek çok savaşçı, cihad ettiğini söylüyor. Sizin İslam ve cihat konusundaki fikirlerinizi öğrenebilir miyiz?

Yüce Allah buyuruyor ki: “Allah, sizinle din uğrunda savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlara iyilik yapmanızı ve onlara âdil davranmanızı yasaklamaz.” İslam’da ötekilerle ilişki ‘iyilik’ ve ‘adalet’ üzerinde kurulur.

Peygamberlerin mesajlarından ve Kuran-ı Kerim ayetlerinden anladığım kadarıyla caiz olan savaşın iki şartı bulunuyor:

Birincisi, savaşa ancak meşru bir otorite (rejim) girebilir. Yani zorla veya darbe sonucunda değil, insanların rızasıyla iktidara gelen bir iktidar savaşabilir.

İkincisi ise, kime karşı savaşa girebilmesiyle ilgilidir. İnsanları belli bir dine veya mezhebe zorlayanlara karşı (başka bir yöntem bulunmadığı takdirde) savaşa girilebilir. Tabii ki bu ikinci şart birinci şart gerçekleşirse geçerli olur. Hz. Peygamber bu iki şart dışında yaşanan fitne veya savaşlara girmememizi emretti.

Yani günümüzde Kuran-ı Kerim ve hadisler ışığında savaşlara girilmiyor değil mi?

Prensip olarak savaş konusunda bu şekilde davranmak gerektiğini söylüyor. Fakat bence şiddet çıkmaza girdi. Şöyle ki,

Savaş ilk atom bombanın atılmasıyla öldü. Büyük devletler artık savaşmaz oldu. Küçük devletler ise savaşa girdiği takdirde büyük devletler çıkarlarına göre hareket eder hale geldiler. Tıpkı İran’da sekiz yıl süren İran – Irak savaşında olduğu gibi. Humeyni zehir içer gibi ateşkes anlaşmasını imzaladı ve Kissinger’in ‘keşke her iki tarafı da yenebilsem’ yönündeki temennisi gerçek oldu. O sebepten dolayı ben savaşın ölümünü ilan ettim.

Amaçlarını gerçekleştirmek için silaha başruvaranlar kendilerini ve kaderlerini silahları üreten ‘sinsilere’ bırakıyorlar. Hala ‘nâsih ve mensûh döneminde’ yaşıyor olmamız ve onların sattığı ölü malların faydasına inanmamız, silah tacirlerini sevindiriyor.

O zaman cihadı yalnış tanımlanıyor değil mi?

Cihad nedir?” diye soranlara şunu diyebilirim. Cihad, kıyamet gününe kadar devam edecektir. Çünkü cihat ancak Kuran ile olur ve Kuran’da, “Onlara karşı olanca gücünle büyük bir savaş ver.” Bunun anlamı da şudur: “Cihat insanları düşünce, bilgi ve ilimle ikna etmekle olur.”

Suriye’de yıllardır süren bir savaş var. Siz şiddete karşınız. Bu şiddet nasıl son bulabilir?

Suriye sorunu çok büyük bir sorun ve Suriye konusunda tüm tarafların daha bilinçli hareket etmesini beklerdik. Ben ümit ediyorum ki Müslümanlar arasında yaşanan bu şiddet iletişim yoluyla sona erecek.

SURİYE’NİN GELECEĞİNDEN ÜMİTLİYİM

Peki, Suriye’nin geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Tüm olumsuzluklara rağmen kalbimde Suriye’yi güzel bir geleceğin beklediğini hissediyorum. Çünkü Suriye halkı İslami değerlere sıkı sıkıya bağlı ve bu hafife alınacak birşey değil. Bu sebeple Suriye’yi güzel günler beklediğine inanıyorum. Suriye kadim medeniyetlerin beşiğidir ve İslam medeniyetinin kutsal saydığı topraklardır.

– – – – – – – – – – – – –  – – – – – –

[1] Tarihçe-i Hayat ( 59 )

[2] Tarihçe-i Hayat ( 59 )

[3] Hutbe-i Şamiye ( 35 )

[4] Sözler ( 709 )

[5] Hutbe-i Şamiye ( 24 )

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )