Nurdanhaber – Prof. Dr. Sıtkı GÖKSU
Hastalar Risalesi hastalığı insanlara sevdiren ve hastalığın hikmetlerini anlatan bir kitapçıktır. Orada hastalıkla ilgili olarak enteresan yaklaşımlar vardır. Nasıl acıktığımızda Rezzak ismi ile Allah bize rızık veriyor. Hastalığımızda da Allah inşallah Şafi ismi ile hayırlı şifamızı verir. Hastalar Risalesinde hastalara teselli veren toplam 25 deva vardır.
Hastalar Risalesi’nde 24. Deva’da şöyle bir ifade geçmektedir:
“Masum çocukların hastalıkları, o nazik vücudlara bir idman, bir riyazet-perhiz ve ileride dünyanın dağdağalarına (ızdırap, zorluklar) mukavemet (dayanmak) verdirmek için bir şırınga ve bir terbiye-i Rabbaniye gibi, çocuğun hayat-ı dünyeviyesine ait çok hikmetlerle beraber ve hayat-ı ruhiyesine ve tasaffi-i hayatına (hayatının saflaşmasına) medar-sebep olacak büyüklerdeki keffaretü’z-zünub (günahlardan arınma) yerine, manevî ve ileride veyahud âhirette terakkiyat-ı maneviyesine (manevi ilerlemelerine) medar-sebep şırıngalar nevindeki hastalıklardan gelen sevab, peder ve vâlidelerinin (baba ve annelerinin) defter-i a’maline (sevap defterine), bilhâssa sırr-ı şefkatle çocuğun sıhhatını kendi sıhhatına tercih eden vâlidesinin-annesinin sahife-i hasenatına-iyilikler sayfasına girdiği, ehl-i hakikatça-hakikate sahip kişilerce sabittir (doğruluğu ispat edilmiştir.)
Bu satırları anlamakta zorlanabiliriz. Ancak işin kolayı var. Bu konuları çok iyi anlayan ve anlatabilen hekimlerimizden Prof. Dr. Mehmet Cesur Hocanın 24. Devadaki hakikatler ile ilgili yorumunu aşağıya alıyor, bu güzel izahlar için kendisine teşekkür ediyorum.
İstizaha-izah istenmesine acizane bir cevap denemesi.
Bu adeta bahçeyi çapalayan, belleyen veya ağaçları budayan çiftçinin bahçeye ve ağaçları işkence etmediği bilakis onların daha verimli ve daha güçlü olmasına çalışması gibi hikmet ve merhametli muamelesidir.
İdman yaptıran hocanın derdi de size yormak değildir.
Size riyazet (yeme içme konusunda disiplin) uygulayan diyetisyen veya mürşidin derdi de size nimetlerden mahrum edip güçsüz bırakmak değildir.
Hayata hazırlanmak anlamında; çocuklukta geçirilen birçok hastalık bedenin müdafaa sistemini güçlendirmektedir. Bu hastalıklar, mesela kabakulak gibi, kızamık gibi, çocuklukta geçirilmezse ileri yaşlarda daha ağır seyredebilmektedir. Bu yüzden modern tıp “bu hastalıkları geçirmeyen çocuk kalmasın” der gibi, aşı programları şeklinde sistemli olarak çocukları bu hastalıklara maruz bırakmaktadır.
Diğer yandan hayatın oyun ve oyuncak olmadığını daha erken fark etmesini sağladığı için daha dikkatli bir hayat anlayışı geliştiriyor.
Özellikle kronik hastalığı olan küçücük çocukların büyümüş de küçülmüş denilecek şekilde ağırbaşlılıkları dikkat çekicidir.
O yaşta kendisine hastalığından dolayı çevresi tarafından bir şefkat yoğun bakımı da oluyor. Bu da çocukta hayat boyu sürecek izlere sahip “temel güven duygusunu” besliyor. Psikologlar-psikiyatristler daha ilk yaşında bu duyguyu hisseden insanların ömür boyu daha
sağlıklı sosyal ilişkiler kurduğunu söylüyor.
Bu duyguyu yeterince yaşamayanların hayatlarında derin izleri ve patolojik tezahürleri hep
hissediliyor. Merhamet duygusunun değerini erken yaşta fark eden bu çocuklar toplum hayatında en çok ihtiyaç duyduğumuz şefkat ve merhametin talim ve terbiyesini alıyor. Böylece en büyük problemlerimizden olan bencillikten kurtulup diğerkam olmayı öğreniyor. Bu manevi idman, riyazet ve terbiye ile insan hem dünya hayatında önemli bir kazanım elde edebiliyor; hem de bu faziletli hayat sayesinde ebedi hayatını kurtarmaya imkan buluyor.
Rabıta-ı mevti daha o yaşta fark edip, dünyanın faniliğini fark edip, ayartmalarına esir olmayıp ileri yaşlarına rağmen ak saçlı çocuklara inat Rablerine teveccüh edip ebedi hayata hazırlanabilme şansı veriyor.
Bazı kalıcı sakatlıklar söz konusu olduğunda da Kehf Suresinde anlatılan “gemiyi delen Hızır’ın maksadının zarar vermek olmadığı” meseli gibi hastalığın çocuklarda bıraktığı kusurun bir hikmet ve rahmet eseri olabileceğini düşünmek hasta sahiplerinin yüreğine bir teselli vermeli.
Prof. Dr. Mehmet Cesur
