Eskiden bayramların bir manası, özelliği vardı; arefeden önce bayram hazırlıkları başlardı. Konu komşu bir araya gelip yardımlaşır; temizlik, bayram tatlısı ve diğer ikramlıkları hep birlikte hazırlardı.
Arife gecesi yeni pabuçlarla beraber uyunurdu, annenin tüm kızmalarına aldırmadan, gizlice…
Kahvaltı sofrasından kalkar kalkmaz, soluğu mahallede alırdı çocuklar…
Seyyar salıncaktan inen çocuklar, çatapat, kızkaçıran cephanelerini toplar, sokaklarda “fiiçuuuyyyvv” sesleri yankılanırdı.
Samimiyetsiz toplu bayram mesajlarından önce, el öpmeler vardı.
Mis gibi ütülenmiş, kolalanmış, tertemiz mendiller torunlar için hazırlanırdı.
Mahalleli hazırlığını yapardı önceden. Bozuk paralar, şekerler kapının yanında hazır bekletilirdi.
Misafire Türk kahvesi ikram edilirken, yanında badem şekeri unutulmazdı.
Kolonyalar doldurtulurdu mahallenin kolonyacısından…