Cuma hutbesinde cemaatin el açarak dua etmesi, yapılan duaya amin demesi caiz midir?
İslam âlimleri, gerek cuma hakkındaki hadisleri, gerekse Rasûlüllah’ın (s.a.s.) uygulamasını göz önüne alarak hutbenin esasını teşkil eden rükünler ile sahih bir hutbede uyulması gereken şartları ve hutbenin adabını tespit etmişlerdir.
Hatip hutbe irad ederken cemaatin konuşmasının doğru olmadığını ifade eden hadisler vardır (Buhârî, Cum’a, 36; Müslim, Cum’a, 11; Muvatta, Cum’a, 6; Ebu, Dâvud. Salât, 235; Tirmizî, Salât, 368; Nesâî, Cum’a, 22). Hanefi ve Şafiîler bu hadislere dayanarak zaruret olmadıkça hutbe esnasında konuşmayı mekruh; Hanbelî ve Mâlikîler haram kabul etmişlerdir (Kâsânî, Bedâiü’s-sanâî, II, 198; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, Beyrût 1997, I, 429). Diğer taraftan yine Rasûlüllah’ın (s.a.s.) uygulamasını göz önüne alan İslam âlimleri hutbede müminlere dua etmenin mendup veya rükun olduğunu söylemişlerdir (Kâsânî, Bedâiü’s-sanâî, II, 196).
Buna göre, hutbenin dinlenmesi, bu esnada başka işlerle uğraşılmaması, konuşulmaması gerekir ve en önemlisi cep telefonlarıyla iletişimin tamamen kesilmesi gerekmektedir. Ancak, Hz. Peygamber (s.a.s.)’in ismi anıldığında başkalarını rahatsız etmeden sessizce salâvat okunması, hatibin duasına âmin denmesi, konuşma olarak değerlendirilmediğinden, bunların yapılmasında bir sakınca yoktur (Kâsânî, Bedâiu’s-sanâi’, II, 201).
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı