Şaban ayı orucu nedir? Şaban ayı orucunun fazileti nedir? Şaban ayında oruç tutmanın fazileti ile ilgili hadisler nelerdir? Peygamber Efendimiz (s.a.v) Şaban ayında oruç tutmanın faziletini ve sevabını hangi hadisi ile müjdeliyor? Şaban ayında yapılacak ibadetler nelerdir? Kısaca Şaban ayı orucu ve Şaban ayının fazileti…
Şaban ayında oruç tutmak oldukça sevap ve müstehap oruçlardandır. Şaban ayı Recep ayından sonra ve Ramazan’dan bir önceki aydır. Mübarek Ramazan ayının habercisidir. Peygamber Efendimiz bir hadislerinde şöyle buyurur: “Şaban benim ayımdır.” Ayrıca “Şaban günahları temizleyendir” buyurarak Şaban ayının kadrini yüceltirdi. (Keşfu’l-Hafa,2 / 9.) Recep ve Şaban ayının orucu nafile oruçtur. Yani tutulursa sevabı çok ancak tutulmazsa herhangi bir günahı yoktur. Fakat hadisler ışığında Şaban ayında oruç tutmanın fazileti ve ecri büyüktür. Şaban ayı orucunun faziletini açıklayan hadislerde Peygamberimiz (s.a.v) Şaban ayında oruç tutmayı öğütlemiştir.
Şaban ayı aynı zaman için kıymetli Berat Gecesini de barındırır. Şaban ayının 15. gecesidir.
“Allah Teâlâ Şaban’ın on beşinci geresi (Berâet gecesi) tecelli eder ve ana-babaya asi olanlarla Allah’a ortak koşanlar dışında bütün kullarını bağışlar.“(İbn Mace, İkametü’s-Salât, 191; Tirmizî, Savm, 38).
ŞABAN AYINDA ORUÇ TUTMANIN FAZİLETİ İLE İLGİLİ HADİSLER
“Üç Aylar”ın ikincisi olan Şaban ayında Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-‘in tuttuğu ve tutulmasını tavsiye ettiği oruç ve Şaban ayı orucunun fazileti…
Rasül-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem üç aylarda:
اَللّهُمَّ بَارِكْ لَنَا فيِ رَجَبٍ وَ شَعْبَانَ وَ بَلِّغْنَا رَمَضَان
“Allahım! Receb ve Şa’ban’ı hakkımızda mübarek kıl. Bizi Ramazan’a ulaştır.” (Ahmed b. Hanbel; Müsned) diye dua ederek; üç aylara yetişme sevincini, rahmet ayı Ramazana ulaşma özlemini, hasretini ve bu aya kavuşabilme iştiyakını her mü’minin gönlünde devamlı diri tutmasını istiyor.
Ebu Hüreyre rivayetiyle Peygamber Efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem buyurmuştur ki: Receb şehrullahdır. Şa’ban benim, Ramazan da ümmetimin ayıdır.
- Âişe-i Sıddîka -radıyallâhu anhâ- Ebû Seleme’ye tahdîs edip, şöyle demiştir:
“Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- hiçbir ayda Şaban ayındakinden daha çok, nâfile oruç tutar değildi. Çünkü Nebiyy-i Zişan, Şaban ayının çoğunda oruç tutardı. Ve:
Amellerden (devâm etmeye) gücünüzün yeteceği miktârı alınız. Çünkü Allah, sizler (amelden) bıkmadıkça (sevâb vermekten) bıkmaz.” buyururdu. (Müslim, 2/811)
- Hz. Enes’in rivayetine göre, Peygamberimizden sual ederler:
“Ya Resulallah, Ramazan’dan başka en faziletli oruç ayı hangi aydadır? Bu soruya
Peygamberimiz (sav):
“Ramazan’ıtazim için (Ramazan hürmetine) Şâban’ da tutulan oruçtur” cevabını verirler. (Tirmizi, Zekat.28.)
- Zeyd oğlu Üsame (ra), şöyle anlatıyor:“Yâ Resulallah! Sizin Şaban ayında tuttuğunuz kadar hiçbir ayda oruç tuttuğunuzu göremiyorum” dediğimde, Peygamber (sav) şöyle buyururlar:
“Bu Receb ve Ramazan ayları arasında öyle faziletli bir aydır ki, insanların çoğu bundan gafildir. Bu öyle bir aydır ki, ameller, Âlemlerin Rabbine bu ayda yükseltilir. Bu nedenle Ben de oruçlu iken amellerimin yükseltilmesini severim.” (Nesai, Savm, 70.)
- Hz. Aişe (ra) Validemiz, Peygamber (sav) Efendimizin Şaban ayındaki orucunu şöyle anlatıyor:
“ Resulullah (sav) öyle oruç tutuyordu ki, hatta biz, orucu hiç bırakmayacak diyorduk. Bazen de uzun süre oruç tutmayı bırakıyordu ki, biz bu ay hiç oruç tutmayacak diyorduk. Resulullah (sav) ın Ramazan ayından başka bir ayı tamamen oruç tuttuğunu görmedim. Şaban ayından daha fazla oruç tuttuğunu da görmedim” (Buhari, Savm,51.)
- Hz. Âişe başka bir rivayetinde ise bu konuda şunları söyler:
“Resulullah (sav) senenin hiçbir ayında Şaban ayındakinden fazla oruç tutmaz ve şöyle buyururdu:
“Amellerden gücünüzün yettiği kadar amel yapın. Çünkü siz bıkmadıkça, usanmadıkça Allah da size asla bıkmış muamelesi yapmaz. Allah yanında amelin en makbulü, kişinin az da olsa devam üzere işlediği ameldir.” (Müslim, Siyam, 177.)
- Yine Hz. Âişe (ra) dan başka bir rivayetinde de,“O (Resul-i Ekrem) Şaban ayının tamamını oruçla geçirerek nihayet Şaban’ı Ramazan’la birleştirirdi” (İbn Mace, Savm,4) diyerek Peygamberimizin bu ayda daha çok oruç tuttuğunu ifade etmektedir.
Muaz b. Cebel (ra) Peygamber (sav) Efendimizden şöyle rivayet etmiştir:
“Allah Teâlâ Şaban ayının on beşinci gecesi bütün yarattıklarına muttali olup, Onların hepsini bağışlar. Ancak müşrik ve münafık olan kulları bağışlamaz.”Tergib ve Terhib 2/ 471.
Şaban ayında oruç tutmak oldukça sevap ve müstehap oruçlardandır.
ŞABAN AYI ORUCU NİYETİ
Oruç tutarken (niyet ederken) bugünkü veya yarınki ifadelerini kullanmak şart değildir. Gece yarısından önce veya sonra oruca niyetlenen bir kimse bugünkü orucu tutmaya diye niyetlenilebilir. Şaban ayı orucu niyeti “Niyet ettim Allah rızası için Şaban orucunu tutmaya” diyerek edilir. Mutlaka bu cümleyi söylemek şart değildir. Zihinden geçirmekle de niyet olur. Sahura kalkmak da ayrıca bir niyettir. Niyet, yaptığınız işin bilincinde olmak anlamına gelir.
HİCRİ AYLARIN 13, 14 VE 15. GÜNLERİNDE (EYYAM-I BİYZ ) ORUÇ TUTMANIN FAZİLETİ
Kameri ayların 13, 14 ve 15. günlerinde yani “eyyam-i biyz” denilen ayın en parlak günlerinde nafile oruç tutmanın fazileti hakkında pek çok hadis-i şerif vardır.
Nitekim Hz. Hafsa (ra) diyor ki:
“Dört şeyi Resûlüllah (asm) Efendimiz hemen hemen hiç terketmedi diyebilirim: Âşûrâ orucu, Zilhicce’nin ilk on gününün orucu, her ayın 13, 14, 15. günlerinde oruç ve bir de sabah farzından önce iki rek’at namaz…” (Ahmed bin Hanbel, Nesâi)
Hadiste geçen günler, Hicri Takvime göre Kameri ayların 13, 14 ve 15. günleridir. Sabah kılınan sünnet ise, sabah namazının sünnetidir.
Peygamber Efendimiz (asm), Ramazan orucu farz kılınmadan önce “eyyam-i biyz” günlerinde bu orucu tutmuş (Ahmed, 5/246; Tirmizî, Savm, 41, 54), Ramazan orucu farz kılındıktan sonra da bu orucu tutmaya devam etmiş (Tirmizî, Savm, 54), “Kim her aydan üç gün oruç tutarsa ömür boyu oruç tutmuş gibi olur.” (Tirmizî, Savm, 54, III, 135) ve “(Ramazan ayının dışında ) Oruç tutmak istediğin zaman, ayın 13, 14 ve 15. günlerinde oruç tut.” (Suyuti, el-Camiu’s-Sagir, 1/66 H. No: 892) sözleriyle bu orucun tutulmasını teşvik etmiştir.
Kaynak: Diyanet İşleri – İslamveihsan – Sorularla İslamiyet