Hz. Muhammed’in (sav) Allah’ın huzuruna yükseldiği gece olan Miraç Kandili, bugün idrak edilecek. Ramazanın da içinde bulunduğu, Regaip, Miraç ve Berat kandilleriyle Kadir Gecesi’nin idrak edildiği ”üç aylar”, 19 Mart pazartesi başladı.
Miraç Kandili tüm islam aleminin iç derinliklerinde yükselmesine vesile olan günlerden biridir. Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in Mescid-i Haram’dan, önce Mescid-i Aksa’ya oradan da Allah (c.c) ile görüşmek için gökyüzüne çıktığı gündür.
Miraç Kandili, İslam dininde kutsal sayılan gecelerden biridir. Mübarek 3 aylardan Recep Ayının 26. Gününe denk gelen Miraç Kandili 13 Nisan Cuma günüdür. Bu gecede Peygamberimiz bir mucize olarak Mekke’deki Mescid-i Haram’dan, Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya ve oradan da göklerin İlahi derinliklerine doğru yükselip Cebrail’in bile giremediği Sidretül Münteha’yı geçerek ruhen ve bedenen Cenab-ı Hakk’ın huzuruna çıkmıştır. Bu olaya miraç ya da göğe çıkış denir.
Miraç, kelime manası itibariyle “merdiven”, “yükselecek yer”, “en yüksek makam” manalarına gelmektedir.
Bu olayın bahsi İslam’ın kutsal kitabı Kur’an’da İsra Surelerinde geçer. “Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (Muhammed) kulunu Mescid-i Haram’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir; O, gerçekten işitendir, görendir.“(İsra :1)
Kuran’da Miraç’tan bahseden ayetler Necm Suresinde geçer; “Muhakkak ki o, O’nu bir başka inişte daha gördü. Sidretü’l Müntehâ’nın yanında. O’nun yanında da Me’va cenneti. O zaman Sidre’yi kaplayan kaplamıştı. Göz şaşmadı ve aşmadı. Andolsun, o, Rabbinin en büyük alametlerinden bir kısmını gördü.(Necm suresi: 13-18)
MİRAÇ’TA NELER OLDU?
Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam Mescid-i Haramdan (Mekke’den), Mescid-i Aksâ’ya (Kudüs’e) ata benzer beyaz bir Cennet bineği olan Burak ile geldi. Kudüs’e gelmeden yol üzerinde Hz. Musa’nın makamına uğradı, orada iki rekât namaz kıldı, daha sonra Mescid-i Aksâ’ya geldi.
Bir rivayette Hz. İsa’nın doğduğu yer olan Betlaham’a uğradı, orada da iki rekât namaz kıldı. Ve bugün Kubbetü’s-Sahra’nın bulunduğu yerden Muallak Taşının üzerinden Miraça yükseldi.
Semanın bütün tabakalarına uğradı. Sırasıyla yedi sema tabakalarında bulunan Hz. Adem, Hz. Yahya ve Hz. Îsa, Hz. Yusuf, Hz. İdris, Hz. Harun, Hz. Musa ve Hz. İbrahim gibi peygamberlerle görüştü, Onlar kendisine “Hoş geldin” dediler, tebrik ettiler.
Bundan Sonra Hz. Cebrail ile birlikte imkân ile vücub ortası (kâinatın bittiği yer) Sidretü’l-müntehâ’ya geldiler. Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam orada ikisi gizli, ikisi açıktan akan (Nil, Fırat) dört nehir gördü. Sonra hergün yetmiş meleğin ziyaret ettiği Beytü’l-Ma’mur’u ziyaret etti.
Hz. Cebrail’in buradan öteye gitmesi mümkün değildi. Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam bundan sonra Refref adında bir vasıta ile zaman ve mekândan münezzeh (uzak) olan Cenab-ı Hakkın cemaliyle müşerref oldu.
Beş vakit namaz bu gece farz kılındı, Allah’a şirk koşmayanların cennete gireceği müjdesi de bu gecede verildi.
MİRAÇ KANDİLİ DUASI
Euzü billahi mineş-şeytanir-racîm Bismillahir-rahmanir-rahîm
Ey Bizleri varlığa erdiren Var olmadaki sonsuz zevki gönüllerimize duyuran Güzeller Güzeli Rabbimiz! Sana sonsuz hamd ü senalar olsun. Kainatın İftihar Tablosu Peygamber Efendimiz’e Sonsuz salât ü selam olsun.
Gufranla ufkumuzda tüllenen şu mübarek gecede bir kere daha dergâh-ı ilahînin önünde el açıp yalvarıyoruz:
MİRAÇ GECESİ NELER YAPILMALI?
Miraç Gecesi: Receb ayinin 27.nci gecesidir. Yatsi namazindan sonra 12 rek’at namaz kilinir. 2 rek’atte bir selâm verilir. Her rek’atte 1 Fâtiha-i Serîfe, 10 Ihlâs-i Serîf okunur. Namazdan sonra; 100 defa”Sübhanallahi velhamdülillahi ve lâ ilâhe illallahü vallahü ekber, ve lâ havle velâ kuvvete illâ billahil aliyyil azim” 100 defa istigfar, 100 defa salâvat-i serîfe okunur.
10 gün 100 defa “Sübhanallahü hayyül Kayyum”
10 gün 100 defa “Sübhanallahü ehadüs Samed”
10 gün 100 defa “Sübhanallahü gafurur Rahiym” zikirlerini yapmak müstehaptir.
* Kur’ân–ı Kerim okunmalı; okuyanlar dinlenmeli; uygun mekânlarda Kur’ân ziyafetleri verilmeli; Kelamullah’a olan sevgi, saygı ve bağlılık duyguları yenilenmeli, kuvvetlendirilmeli.
* Peygamber Efendimiz (sas)’e salât ü selâmlar getirilmeli; O’nun şefaatini ümit edip, ümmetinden olma şuuru tazelenmeli.
* Kaza, nafile namazlar kılınmalı; varsa o geceye ait nakledilen namazlar, onlar da ayrıca kılınabilir; kandil gecesi, özü itibariyle ibadet ve ibadette ihsan şuuruyla ihya edilmeli.
* Tefekkürde bulunulmalı; “Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, Allah’ın benden istekleri nelerdir” gibi konular başta olmak üzere hayatî meselelerde derin düşüncelere girmeli.
* Geçmişin muhasebe ve murakabesi yapılmalı; ve şimdinin ve geleceğin plân ve programı çizilmeli.
* Günahlara samimi olarak tevbe ve istiğfar edilmeli; idrak edilen geceyi son fırsat bilerek nedamet ve inabede bulunulmalı.
* Bol bol zikir, evrad ü ezkarda bulunulmalı.
* Mü’minlerle helalleşilmeli; onlarla irtibatımız cihetinden rızaları alınmalı.
* Küs ve dargın olanlar barıştırılmalı; gönüller alınmalı; kederli yüzler güldürülmeli.
* Kişi kendine ve diğer Mü’min kardeşlerine hattâ isim zikrederek dualar etmeli.
* Üzerimizde hakları olanlar aranıp sorulmalı; vefa ve kadirşinaslık ahlâkı yerine getirilmeli.
* Yoksul, kimsesiz, öksüz, yetim, hasta, sakat, yaşlı olanlar ziyaret edilip, sevgi, şefkat, hürmet, hediye ve sadakalarla mutlu edilmeli.
* O gece ile ilgili âyetler, hadîsler ve bunların yorumları ilgili kitaplardan ferden veya cemaaten okunmalı.
* Dini toplantılar, paneller ve sohbetler düzenlenmeli; va’z ü nasihat dinlenmeli;
* Kandil gecesinin akşam, yatsı ve sabah namazları cemaatle ve camilerde kılınmalı.
* Sahabe, ulema ve evliya türbeleri ziyaret edilmeli; hoşnutlukları alınmalı; ve manevî iklimlerinde vesilelikleriyle Hakk’a niyazda bulunulmalı.
* Vefat etmiş yakınlarımızın, dostlarımızın ve büyüklerimizin kabirleri ziyaret edilmeli; iman kardeşliğine ait sadakati yerine getirilmeli.
* Hayattaki manevî büyüklerimizin, anne ve babamızın, dostlarımızın ve diğer yakınlarımızın kandilleri bizzat giderek veya telefon, faks yahut e–mail çekerek tebrik edilmeli; duaları istenmeli.
* Bu kandil gecelerinin gündüzlerinde mümkün olduğunca oruç tutulmalı.
MİRAC KANDİLİ MESAJI
Kâinatın Efendisi’nin Cenab-ı Hakkın daveti ile Mescid-i Haramdan, Mescidi Aksaya yolculuk yaptığı mübarek gece, Miraç Kandilini 13 Nisan 2017 Cuma’yı Cumartesi’ye bağlayan gece idrak edeceğiz.
Recep Ayının 27. Gecesi, bizlere insanın ilahi rızaya ve desteğe ulaştığı, akıl ve idraki zorlayan, mana âleminde yükselip ilahi rahmet ve huzura kavuşmanın gerçekleştiği hadisedir.
Bu gecede farz kılınan ve bizzat Peygamberimiz tarafından mü’minlerin miracı olarak nitelendirilen namaz da, iç dünyamızdaki yükselişi ve arınmayı ifade eder.
Miraç, insanın erdem yolculuğudur. Miraç, ilâhî kudreti temaşa eden Hz. Peygamberin (s.a.v) şahsında, insanlığın Hakka yürüyüşüdür. Miraç; zamanın ve mekânın yegâne sahibi olan Yüce Allah’ın birliğine, büyüklüğüne ve sonsuzluğuna şahitlik ediştir. Miraç; her mü’minin günde beş defa huzura durduğu namaz vasıtasıyla Rabbiyle iletişimini daima canlı tutmasıdır.
Bugün, Mirac-ı Nebi’nin sırrına vakıf olmanın yollarından biri de ibadet ve teatimizi, bu gece vesilesiyle gözden geçirip, Mirac-ı Nebi’ye hürmeten kırılan kalpleri onarmak, yıkılan köprüleri yeniden kurmak, unuttuklarımızı bir daha hatırlamak ve manevi kayıplarımızı tekrar bulmaya çalışmaktır.
Bu gece, dünyada insanların hırs ve tutkuları yüzünden karşı karşıya kaldığı sıkıntılardan kurtulmak için, Allah’ın sonsuz merhametine sığınmanın ve insanlığın kurtuluşu için Ona, yalvarmanın vaktidir.
Bu gecenin değerini iyi bilelim ve Rabbimizin “Duanız Olmasa Ne Ehemmiyetiniz Var”ayetine sımsıkı sarılalım. Daha güzel ve güvenli bir dünya, daha erdemli ve daha esenlikli bir hayat için, Miraç Gecesini bu güzelliklere bir yükseliş yapalım.
Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin, bütün İslâm âleminin mübarek Miraç Kandilini tebrik eder, hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ederiz. Miracımız gerçekten hakikatlere yükseliş olsun. Selam ve dualarımızla..