Cumhurbaşkanımızın Ayasofya’da konuşma yaptığı yerin sembolik bir anlamı var.
Omphalion denilen bu mevkide Bizans imparatorları taç giyerdi. Egemenlik sembolüydü. Herşey çok ince düşünülmüş.. Omphalion Bizanslılara göre yeryüzünün göbeğiydi. Bu nokta apsis yada bema gibi dini değil siyasi bir semboldü. Doğu Roma’nın dünya hakimiyetini vurguluyordu.
Doğu Roma Dönemi’nde, İmparatorların törenle taç giydikleri yer olan Omphalion, büyük mermer dairenin etrafında değişik renk ve boyutlardaki daireler ile bunların birleştiği kısımlarda opus sectile tarzında bezemenin yapıldığı özel bir bölümdür. Cumhurbaşkanı’mızında o tarafta konuşma yapması ise bizlerin yani Türklerin artık meydanlarda olduğunun anlı şanlı göstergesi olması anlamı taşımaktadır. Tarihin gücünün elimizde olduğunu artık daha çok anlamamız gerekmekte. Fatih’in bedduası var “Burası bin yıl dünyanın en büyük kilisesiydi. Fetih sonrası beş asır cami kalmış. Fatih, Ayasofya Camii Vakfiyesi’nde de amaç dışı kullanmak isteyenler için ‘Allah’ın gazabı onların üzerinde olsun’ bedduası etmiş. İstanbul’un işgalinde bile kimse Ayasofya’da namazı engellemeyedi”
HRİSTİYAN UZMANLAR BİLE ‘CAMİ KALSIN’ DEDİ
Bin sene kilise ve 481 sene camii olarak ‘ibadethane’ görevi gören Ayasofya, 1934’te gerçekliği tartışmalı bir kararnameyle müzeye çevrildi.Restorasyonu yapan bilim kurulundaki Alman profesör Erchard Ungar bile “Ayasofya’nın ibadet edilen kısmı aynen ibadete açık kalmalı” görüşü bildirmişti. O dönem tartışmalara dünyadaki ünlü Hıristiyan Bizans uzmanlarının da katıldığını belirten Prof. Eyice “Dünyanın en önde gelen Bizans uzmanlarından Hıristiyan Prof. Dr. Schweinfurth ve Prof. Diehl’de Ayasofya’nın cami kalmasını savunmuştu. Asistanlığını yaptığım Berlin Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Schweinfurt ‘Ayasofya’nın camilikten çıkarılması, binanın ruhaniyetini kaybettirdi. Keşke cami olarak kalsaydı’ görüşündeydi” diyor.