Nurdanhaber – Nurettin HUYUT
Cübbeli Ahmet Hoca sonunda itiraf etmiş:
“Zaman tarikat zamanı değil iman kurtarmak zamanıdır. Artık ben de bu fikre inanıyorum ve kabul ediyorum. Üstad (Bediüzzaman Said Nursi) haklıymış”
Cübbeli’nin 40 sene sonra geldiği bu noktaya Nur talebeleri birkaç nedenden dolayı seviniyorlar.
Birincisi Bediüzzaman Said Nursi’nin 100 sene önce açtığı hakikat yolunu onaylamış olmasıdır.
İkincisi O’na kızan bazı kardeşlerimiz bu itirafı içinde gizli bir mağlubiyet hissediyorlar. O nedenle seviniyorlar.
Öncelikle şunu ifade etmeliyim ki; bu iki neden acizane beni pek fazla ilgilendirmiyor. Çünkü bu durumun iman hizmetine çok fazla bir katkısı yok. Cübbeli’ye de bir faydası yok.
Cübbeli madem bu noktaya gelmiş o halde bir adım daha atmalıdır.
Risale’i Nur’a teslim olup dairesi içine girmelidir. 40 senelik Nur talebeleri gibi Risale i Nur’daki hakikatları hızla öğrenip çevresindeki insanlara anlatmalıdır ki, işe yarasın.
Çünkü iman hizmeti konusunda en güzel yolu en güzel metodu ve en güzel izah tarzını bulmuş olan Bediüzzaman Said Nursidir ve Risale’i Nurlardır.
Aksi takdirde “kalbim Üstat ile beraberdir” diyen ama hiç hizmet etmeyen kişilerden farkı olmaz.
Cübbeli’nin büyük bir hayran kitlesi var. Bu kitleyi de aynı noktaya getirmek onun vazifesidir. Yani onlara; “bu zaman tarikat zamanı değil iman kurtarma zamanıdır” diyerek Risale’i Nur’a yönlendirmelidir.
Böyle bir yola girerse kendisi de çok büyük fayda sağlar. Taraftarları da…
Öncelikle Risale i Nur’daki iman hakikatlarını öğrenmiş olur.
Sonra elde etmiş olduğu değerli ilimler vasıtasıyla çok kısa zamanda çok yüksek mertebeler kat edebilir. Hakikatlı bir Nur Talebesi olabilir.
Hayran kitlesi içinde Risale’i nuru anlayıp hizmet edenlere vesile olmuş olacağından. Onların yapacağı tüm hizmetlere de ortak olmuş olur.
Ayrıca Bediüzzaman Said Nursi’nin kurmuş olduğu risale-i Nur’a ait şirketi maneviyeye de ortak olmuş olur. Oradan da çok büyük manevi destek almış olur. Yani Birkaç yönüyle sevap kazanmış ve ahiretine çok büyük fayda sağlamış olur. Bu asırda Allah’ın rızası da (Kendisi de onayladığı gibi) bu yoldadır.
Sonuç olarak özetle tavsiyemiz; hiç zaman kaybetmeden gelip Risale’i Nur dairesine girmesidir.