FSMVÜ Edebiyat Fakültesi Bilim Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kaçar: ”Ali Kuşçu, Ayasofya Medresesi’nin müderrisi olmuş ve hayatının son iki yılını çok verimli bir şekilde geçirmiştir. Ali Kuşçu’nun astronomi ve matematik alanında yaptığı çalışmalar, Fatih Sultan Mehmet devri ve sonrasında Osmanlı dünyasında bir çığır açmıştır”
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) Edebiyat Fakültesi Bilim Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaçar, Ali Kuşçu‘nun AyasofyaMedresesi’nin müderrisi olduğunu ve hayatının son iki yılını çok verimli bir şekilde geçirdiğini belirterek, ”Ali Kuşçu‘nun astronomi ve matematik alanında yaptığı çalışmalar, Fatih Sultan Mehmet devri ve sonrasında Osmanlı dünyasında bir çığır açmıştır.” dedi.
Kaçar, Eyüpsultan Belediyesi tarafından Türk matematikçi ve astronom Ali Kuşçu‘nun vefatının 544. yılı dolayısıyla düzenlenen panelde yaptığı konuşmada, Kuşçu’nun çok önemli bir bilim adamı olduğunu ve 75 yıllık ömrüne çok sayıda bilim çalışması sığdırdığını söyledi.
Matematik ve astronomi alanında büyük bir ekol oluşturan eserlerinin İslam dünyasında çığır açtığına dikkati çeken Kaçar, ”Aslında bizim üzerinde ısrarla durmamız gereken, Ali Kuşçu‘nun yaptığı bilimsel çalışmaların hem o gün hem de bugün ne anlam ifade ettiğinin tahlil edilmesidir.” dedi.
Kaçar, Ali Kuşçu‘nun babasının Şahnur’un sarayında kuşçu olduğunu ve lakabının oradan geldiğini belirtti.
– ”Ali Kuşçu, Osmanlı dünyasında çığır açmıştır”
Şahnur’un genç yaştaki oğlu Uluğ Bey‘e Semerkand’ın idaresini verdiğini ve Uluğ Bey‘in de burada bir rasathane kurduğunu anlatan Kaçar, değişik ülkelerden çok sayıda bilim adamının rasathanede çalışma yaptığını söyledi.
Ali Kuşçu‘nun Kirman’da ayın fazları ve İslam felsefesi üzerine iki önemli çalışma yaptığını vurgulayan Kaçar, şöyle devam etti:
”Ali Kuşçu, Semerkand’dan Kirman’a giderek iki önemli çalışma yapmıştır. Bunlardan birisi ayın fazlarıyla ilgili diğeri ise İslam felsefesi üzerine yazdığı eserdir. Nasreddin Tusi’nin İslam Kelamı üzerine yapmış olduğu bir şerhtir bu. Burada özellikle İslam inanışı üzerine ileri sürülen akli yorumlara yeni bir boyut getirmiştir. Uluğ Bey, Ali Kuşçu‘nun bu eserlerini duyup onu İstanbul‘a çağırmıştır. Uluğ Bey, daha gençlik yıllarında Ali Kuşçu‘nun bütün dünyayı kapsayacak bir ilim adamı olacağını müjdelemiştir. Ali Kuşçu, Ayasofya Medresesi’nin müderrisi olmuş ve hayatının son iki yılını çok verimli bir şekilde geçirmiştir. Ali Kuşçu‘nun astronomi ve matematik alanında yaptığı çalışmalar, Fatih Sultan Mehmet devri ve sonrasında Osmanlı dünyasında bir çığır açmıştır.”
– ”Genel kabul görmüş fikirlere eleştirel bakmıştır”
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bilim Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Arş. Gör. Dr. Taha Yasin Arslan da Ali Kuşçu‘nun eserlerinin bütün dünyaya yayıldığını belirtti.
Ali Kuşçu‘nun Ayasofya Medresesi’nin başına getirilmesiyle matematik bilimsel altyapının İstanbul‘a taşındığına işaret eden Arslan, ”Ali Kuşçu, zamanındaki genel kabul görmüş fikirlerin tamamına eleştirel bir bakış açısıyla bakmıştır. İslam dünyasında genel kabul görmüş olan evrenin merkezinde yeri olan, hiç hareket etmeyen, her şeyin dünyanın etrafında döndüğü bir sistemin sorunlarını anlamış ve bu sorunlara karşı çıkıp nasıl çözebilirim endişesine girmiştir. Gezegen hareketleriyle ilgili yaptığı açıklamalarda yeni fikirlere ihtiyaç olduğunu, kendisinin bunu sonuçlandıramayacaksa bile birilerinin bunu sonuçlandırması için gerekli materyali ortaya çıkarması gerektiği fikrini savunmuştur.” ifadelerini kullandı.
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Talat Saygaç ise dünyadaki ve Türkiye‘deki gök bilimi çalışmalarıyla ilgili öğrencilere bilgi verdi.
Panelin ardından, Simurg Tiyatro Gösteri Topluluğu’nun Ali Kuşçu ile ilgili hazırladıkları oyun sahnelendi.
Katılım sağlayan öğrencilere çekilişle çeşitli hediyelerin verildiği programda, NASA ve çeşitli kuruluşlardan alınan fotoğrafların yer aldığı ”Dünyadan Evrene Bakış Sergisi” katılımcıların beğenisine sunuldu.