Yazar ve yorumcu Remona Aly, ‘İngiltere camilerinin kadınlara daha fazla yer ayırması gerek, artık camilerden yer yok diye geri dönmek istemiyoruz’ dedi.
Yazar ve yorumcu Remona Aly, “İngiltere camilerinin kadınlara daha fazla yer ayırması gerek, artık camilerden yer yok diye geri dönmek istemiyoruz” ifadelerini kullandı.
CAMİLERİN KAPISI KADINLARA KAPALI
The Guardian’da yayımlanan makalede Aly, camiler kapılarını kamuya açıyor ancak çoğu da ibadete giden kadınlar için kapatıyor. “To Open My Mosque”, “Camimi Aç” kampanyası ise bunu değiştirmeyi hedefliyor yorumunu yapıyor.
Buna göre İngiltere’deki 1975 caminin yüzde 28’i kadınlara yönelik imkanlar sunmuyor. Güney Asyalıların idare ettiği camilerin yüzde 50’sinde ise kadınlara hiç yer ayırmıyor. Camilerde yer ayrılsa dahi giriş kısıtlı oluyor, çoğu zaman ibadet yeri bile bulunmuyor. Daha çok kız çocuklar için eğitim alanı ayrılıyor.
“YILGIN”, “YALITILMIŞ”, “AŞAĞILANMIŞ” KADINLAR
36 yaşındaki aktivist Anita Nayyar “Camimi Aç” kampanyasını 2015 yılında başlatmış. Kampanya kadınsanız camiye adım atmanız daha zor önermesi üzerinden ilerliyor. Nayyar İngiltere çapında kadınlardan, “yılgın”, “yalıtılmış” ve “aşağılanmış” kelimelerini içeren çok sayıda deneyim duymuş. Ekibi ise bu konuda sıkıntılarını dile getiren bu alanı oluşturduğu için kadın ve erkeklerden çok sayıda telefon, e-posta ve sosyal medya teşekkür mesajları almış.
Nayyar, “Kadınlar, müslüman olmayan kadınlara göre daha fazla camilerin dışında bırakılıyor.” diyor. Nayyar’a göre kadınlar dini hayata katılamazsa toplumsal hayata da katılamaz bu da Müslüman kadınların toplum hayatında zaten az olan varoluşunu daha da azaltıyor.
KADINLARIN YÖNETTİĞİ CAMİLER FEMİNİZM MESELESİ DEĞİL
Aly ise son zamanlarda kadınların yönettiği ve yönetim kurullarında kadınların olduğu, kulağı duymayan insanlar için İngilizce işaret dilinin kullanıldığı camilerin de olduğuna değiniyor. Leeds’deki Mekke Camisi imamı Kari Asım’ın da görüşlerine yer veren Aly, Peygamber devrinde kadınların camiyle 21. Yy’da olduğundan daha çok iç içe olduğunu, Müslüman kadınların 1435 yıl önce Hz. Muhammed’in ilk camisinin ve dinamik toplumun esas parçalarından birini teşkil ettiğini aktarıyor. Kadınların yönettiği camiler konusu ise yazara göre modern çağ feminizmi ile ilgili bir konu değil aksine asırlık hakların göstergesi. Çin’de de yüzyıllarca kadın yönetimli camiler Müslüman toplumun bir parçası olmuş.
CAMİ YÖNETİMLERİ EŞİTLİK VE HAK BAĞLAMINDA DENETLENSİN
Aly, Yazar Nayyar’ın “Benden yüz çeviren bir cami nasıl benim hakkımı koruyabilir?” görüşüne yer vererek, Nayyar’ın camilerin nasıl yönetildiğinin Charity Commission, Eşitlik ve İnsan Hakları Komisyonu benzeri bir yapılanma tarafında ele alınması gerektiği önermesini de iletiyor. Bu görüşler benim gibi kadınlar için neden “Camimi Aç” kampanyasının önemli olduğunu anlatıyor diyor.