On Dördüncü Şuâ (52. Bölüm)
Mustafa Gül’ün Müdafaasıdır
Afyon Ağır Ceza Mahkemesine,
Ben gizli bir cemiyete dâhil değilim. Zaten Üstadım Bedîüzzaman Said Nursî Hazretleri de öyle bir cemiyet kurmamıştır. Bizlere her zaman Kur’an hakikatlerinden ders vermiş, siyasetle alâkadar olmamızı şiddetle men’etmiştir. Yalnız büyük Üstad Said Nursî Hazretlerinin talebesiyim. Ona ve Risale-i Nur’a bütün ruh u canımla bağlıyım. Risale-i Nur ve Üstadım için bana verilecek her türlü cezaya razıyım.
Üstadım eserleriyle, benim imanımı ve âhiret hayatımı kurtarmıştır. Onun gayesi, bütün Müslümanları ve vatandaşlarımızı imansızlıktan kurtarıp saadet-i ebediyeye nâil etmektir. Bizlerin siyasî bir maksatla alâkamız olmadığı bütün mahkemelerde tebeyyün etmiştir.
Hakikat böyle olduğu halde, yine haksız ve yersiz olarak mahkemeye sürüklendik. Bundan anlıyoruz ki bizim tesanüdümüzü kırmak istiyorlar. Bizim tesanüdümüz herhangi bir dünyevî ve siyasî gaye ve işe matuf değildir. Yalnız ve yalnız Üstadımız Hazretlerine çok hem pek çok hürmetkârız. Risale-i Nur’u okuyanlar fevkalâde bir imana ve İslâmiyet’e ve ahlâk ve kemalâta sahip oluyorlar.
Üstadımıza çok fazla muhabbet etmemek elimizden gelmiyor. Öyle bir Üstada ve öyle Risale-i Nur şakirdlerine bütün mevcudiyetimle bağlıyım. Bu bağ, idam edilsem dahi çözülmez ve kırılmaz. Ben ve bütün kardeşlerim masumuz. Risale-i Nur’un serbest bırakılmasını bütün kuvvetimizle talep ediyoruz. Yüce Üstadımıza ve masum Nurcu kardeşlerime kendimle beraber beraet verilmesini talep ediyorum.
Ispartalı
Mustafa Gül
***
Kaynak: Risale-i Nur