2. Abdülhamid Han, Sultan 2. Mahmud ve Sultan Abdülaziz ile 19 hanedanın medfun olduğu Sultanahmet’teki türbe restorasyondan sonra ziyarete açıldı.
Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, 2. Abdülhamid Han, Sultan 2. Mahmud ve Sultan Abdülaziz ile 19 hanedanın medfun olduğu Sultanahmet’teki türbenin restorasyondan sonra ziyarete açılış törenine katıldı.
Çok güzel bir günde bir araya geldiklerini dile getiren Kurtulmuş, restorasyonda emeği geçenlere teşekkür etti. Kurtulmuş, türbenin İstanbul’da yaşayan herkesin önünden geçerken buruk bir şekilde baktığı bir yer olduğunu anlatarak, “Gençlik yıllarımızda senede belki birkaç kere bir araya gelinerek, Sultan Abdülhamid Han ve diğer Osmanlı padişahları Sultan 2. Mahmut ve Sultan Abdülaziz Han rahmetle anılır ve ruhlarına fatihalar okunurdu. Bu türbenin hali Türkiye’nin geçmiş dönemlerinin hikayesine benzer. Geçmiş dönemlerde maalesef tarihi eserlerimizin önemli bir kısmı ihmal edildi. Bir kısmı yüzüstü bırakıldı. Bir kısmının yeri ve izi dahi unutuldu.” diye konuştu.
Son yıllarda ise tarihi eserlerin peşinden gittiklerini aktaran Kurtulmuş, atalarının ayak izlerinin olduğu her yere ulaşmaya gayret ettiklerini söyledi.
Kurtulmuş, türbede yatan Osmanlı sultanlarının devletin en önemli dönemlerinden birine şahitlik ettiğini anımsatarak, şöyle devam etti:
“Sultan Abdülhamid, bugün yaşadığımız dünya şartlarından daha ağır şartlar içerisinde koskoca cihan devletini 33 sene yöneterek dünyada etkili bir ülke olarak varlığımızı sürdürme mücadelesi vermiştir. Tabiri caizse bugüne benzer beka ve istiklal mücadelesini veren Osmanlı tarihinin önemli şahsiyetlerinden birisidir. Ne yazık ki Osmanlı tarihinin unutturulmak istenen isimlerinden birisi de Sultan Abdülhamid Han olmuştur. Yıllarca tarih birtakım tarafgirlikler altında anlatılmaya ve öğretilmeye çalışılmış, Sultan Abdülhamid Han da onu ve Osmanlı Devleti’ni yıkmaya çalışanların öğrettiği tarih perspektifinden bakılarak Kızıl Sultan olarak gösterilmeye gayret edilmiştir. Halbuki biz bütün köklerimizle beraber büyük bir milletiz. Milletlerin tarihi hele bizim gibi büyük geçmişi olan ve inşallah kıyamete kadar büyük bir geleceği olan milletlerin tarihi öyle safhalara ayrılarak ve birbirinden kopartılarak ne anlatılabilir ne de anlaşılabilir. Bizim için Selçuklu’nun, Osmanlı’nın ve Türkiye Cumhuriyeti’nin birbirinden farkı yoktur. Bunların hepsi bir milletin hayat damarlarının farklı kolları şeklinde bugüne kadar geliyor. Her biri bizimdir. Tarihimizin her safhası bizimdir. Hepsine sahip çıkarız.”
Bu tür türbelerin etrafının bir devlet mezarlığı özelliği taşıdığını anlatan Kurtulmuş, buralarda hanedan üyelerinin yanı sıra millete hizmet edenlerin kabirlerinin bulunduğunu aktardı.
Kurtulmuş, bugün tarihi bir sorumluluğu yerine getirdiklerini belirterek, bu devlet mezarlığında üç sultanın ve yakınlarının türbelerini yeniden ziyaret açtıklarını söyledi.
Sözlerinin sonunda Zeytin Dalı Hareketı’nda görev yapan güvenlik güçlerine kolaylıklar dileyen Kurtulmuş, “Cenab-ı Allah onları görünmez ordularıyla desteklesin. Onları her türlü kötülükten ve şerden muhafaza eylesin. Allah, bu millete bu milli onur ve duruş çerçevesinde sımsıkı yek vücut ve tek yürek olarak birleşmesini nasip etsin.” dedi.
İstanbul Valisi Vasip Şahin ise tarihin en önemli şahsiyetlerinden üçünün medfun olduğu türbenin restorasyondan sonraki açılışını gerçekleştirdiklerini belirterek, bunun tarihe saygının yanı sıra değerlerin geleceğe aktarılması açısından önemli olduğunu söyledi.