İzmir’de ehl-i iman ve nurcular keyfiyeten ağırdır.
Hz. Üstad (R.A) bir Ramazan arefesinde bir kardeşe rüyada :” Kardeşim, kardeşlere söyle Risale-i Nur’u çok okusunlar; İzmir için zelzele kayıtlı.”buyuruyor.
Ramazanda mutadımız olduğu üzere, sabahlamalar devam ederken, o kardeşimiz Hazret-i Üstadı yine görüyor;”Kardeşim Elhamdülillah.. o kayıt kalktı.”buyurmuşlar.
Sonraki bir zamanda tekrar rüyada :”Kardeşim o kayıt iptal edilmedi; tehir edildi.”buyurmuşlar
Vaktiyle Hazret-i Üstad İzmirin kadim Nur talebelerinden Mustafa Birlik Ağabeye, bir ziyaretlerinde:” Kardeşim İzmir benim için çok mühimdir. Oradan masonluğun Anadoluya sızmasından endişem var. Ahmet Feyzi ve siz olmasaydınız, ben gelmem lazımdı.”diye ifade etmişler.
İzmirde Nur vahaları iyidir. Merhum Mustafa Sungur Ağabey :”Vaktiyle tekyenin merkezi Bursa, medresenin merkezi Konya olduğu gibi; İzmir’den de bir mana yayılacaktır.”diye teşvikte bulunmuşlardı.
İspanyolca hizmetini ısrarla İzmir’e tahmil ettiler. Allah ebeden razı olsun. Vefatlarından sonra bir kardeşimize bizce bir rüya-yı sadıkada: “Bundan sonraki hizmetim, himmetimle olacak” buyurmuşlar.
İzmir için bir tavzihimiz var: Eski zamanda İzmirde müslüman teb’a biraz iç tarafta(Eskiizmir’de) ikamet ederlermiş; ecnebiler sahil tarafında otururlarmış. Sahil tarafına giden bir kimseye: “Nereye gidiyorsun?”denildiğinde:” Gavur İzmire gidiyorum.”dermiş.
Bu tabir yüzünden, İzmir iftiraya uğramış.
Hazreti Üstad Bediüzzaman’ın, o zamanki Ahrar olan Demokratlara vatana, millete, dine yapacağınız hizmetlere mukabil; ben ve nurcu kardeşlerim size dua etmeye karar vereceğiz.”diye mektupta ifade ettikleri ellili yıllarda İzmir, demokrasinin kalesiydi. “Demokrat İzmir”denilirdi.