İttihad ve Teraki yani birlik ve ilerleme veya yükselme güya bütün Osmanlı unsurlarını birleştirip devleti ve milleti yüksek standartlara kavuşturacaklardı. Peki öyle oldumu? Birlikte bakalım. 23 Temmuz 1908’de Hükümete giren İTC, 31 Mart 1909’da Sultan Abdülhamit Han‘ın tahttan indirilmesi ile güçlendi, 23 Ocak 1913 Bab-ı Ali darbesi ile mutlak güç sahibi oldu. Darbeden sonra ilk iş Örfi İdare (Sıkı Yönetim) ilan edilir. İTC muhalifi ne kadar tanınmış şahsiyet varsa hepsi toplanıp bir gemiye doldurulur yanlarınada Sultan Ahmet Cezaevindeki 1200 civarında her türlü suçtan hüküm giymiş insanlarıda katıp Sinop Cezaevine gönderilirler. Ayrıca bütün muhalif partileride kapattılar.
Tarihimizdeki her darbe bizden çok şey götürdü. Abdulaziz Han devrilince yönetimdeki zafiyet nedeniyle 93. Harbi patlak verdi ve Balkanların büyük çoğunluğunu ve devletin itibarını büyük ölçüde kaybettik. Abdulhamid Han devrilip yerine İTC gelincede aynı şey oldu. Bunun başlıca iki sebebi vardı, birincisi 1911 yılında Meclis-i Mebusan içinde Hürriyet ve İtilaf fırkası kuruldu ve Meclisteki muhalefet orduyada sıçradı. Balkan savaşının faciaya dönmesinde Ordunun ikiye bölünmüşlüğü ciddi etkendir.
İkincisi İTC köklerini ırkçı ideolojiden aldığı için çok kısa sürede birbirlerine düştüler ve kargaşa başladı. Başını Enver Paşanın çektiği az sayıda Osmanlıcı vardı. Onun haricinde resmen bir ırkçılar savaşı başladı. Her milliyetçi gurubun bir ajandası vardı. Balkan Savaşları ve sonrasında Türkçülük fikri Cemiyetin resmi ideolojisi haline geldi.
Bu dönemde Libya ve oniki adalar İtalyaya kaptırıldı (1911-1912). Birinci Balkan savaşıyla Mekedonya, Kosova, Arnavutluk ve Batı Trakya kaybedildi (1912-1913). Toprak bölüşümünde anlaşamayan Balkan devletleri ikinci Balkan savaşıyla birbirine düşünce Edirne geri alınabildi ve sınır Meriç nehri oldu. Bu bölüşümden en zararlı çıkanlar Arnavutlar oldu. Kosova, Sancak gibi yerler ana yurdun dışında kaldılar üstelik birde Bağımsız Arnavutluk Prensliği’nin başına bir Alman asker olan Prens William Wied getirilmişti. Arnavutluk ilk iş olarak İslam elfabesini latin elfabesi ile değiştirdi ve Anayasasına Devletin dini yoktur ibaresini koydu. Böylece dünyada ilk elfabesini değiştiren millet olduğu gibi, İslam dünyasının ilk Laik devleti oldu. Kurucu kadrolar başta Esat Toptani olmak üzere tamamına yakını İTC üyeleriydi.
Osmanlı devletini birinci dünya savaşına kim soktu bilmiyoruz. İTC Hükümetinin bütün üyeleri birbirlerini suçladılar. Talat paşa ben Enver’e çok yüklenince haberi olmadığına yemin etti. Bende inandım der. Artık gerisini siz düşünün. Dönemin İngiltere büyükelçisi Luis Mallet 1 Kasım 1914 tarihinde İstanbuldan ayrılırken, aynen şunları söylemiştir eğer savaşı Almanya kazanırsa siz yarı sömürge olursunuz ama biz kazanırsak mahvoldunuz. Malasef netice onun dediği gibi oldu.
Brinci dünya savaşı İTC,de ırkçılığın zirve yaptığı dönemdir. Birkaç örnek vermek gerekirse Mekke ve Medine dahil olmak üzere Arap coğrafyasındaki okulların eğitim dilini Türkçeye çevirmeye kalktılar. Hamidiye Alaylarının ismini Oğuz Kağana nispetle “Oğuz” Alayları olarak değiştirmeyi düşündüler ama Alayların isyan edebileceklerinden çekindikleri için Aşiret Alayları olarak değiştirdiler.
Cemal Paşa savaş ortasında Suriye’de birçok Arap lider ve mütefekkirini idam etti. Bu yetmiyormuş gibi hainlikle suçladığı Arap liderlerinin akrabalarını şehir meydanına toplayıp kura ile yüzde onunu sürgün etti. Mekke emirliği hiyerarşide Mekke ve Medine valilerinden önde gelirdi, doğrudan Sultana bağlıydı. Emirliğin altını oymak için Hicaz bölgesini ikiye böldüler ve Şerif Hüseyin’in Medine temsilcisinin işine son verdiler. Tarih boyu İslam Devletlerinin uygulamalarına aykırı olarak Şerif Hüseyini Valiye bağlamaya çalıştılar. Üstüne birde altı yüz yıllık uygulamanın aksine Devlet makamlarına verilen dilekçelerin Türkçe olma mecburiyeti getirildiler. Sanki çok milletli, çok dinli bir İmparatorluğu değilde, Avrupa’nın herhangi bir yerinde Vilayet büyüklüğünde bir devleti yönetiyorlardı.
Neticede atıyüz yıl boyunca her millet’ten, her kültürden, her dinden insanları bünyesinde barındıran koca İmparatorluk batılılaşma maskesiyle Laik ve Irkçı gürühların eliyle tarumar edildi.
Gelecek Makalemiz İttihad ve Terakki dönemi Ermeni olaylarını ele alacağız. Selametle kalın.