Papa Franciscus, “Hristiyan, Yahudi ve Müslümanların kutsal şehri Kudüs’ün statüsü konusunda, ilgili BM kararlarına uyulması ve ortak taahhütlere saygı duyulması gerektiği yönündeki çağrımızı yineliyoruz.” dedi.
Katoliklerin ruhani lideri Papa Franciscus, “Hristiyan, Yahudi ve Müslümanların kutsal şehri Kudüs‘ün statüsü konusunda, ilgili Birleşmiş Milletler (BM) kararlarına uyulması ve ortak taahhütlere saygı duyulması gerektiği yönündeki çağrımızı yineliyoruz.” dedi.
Vatikan’daki Apostolik Sarayı’nda yeni yıl vesilesiyle büyükelçi ve diplomatik temsilcileri ağırlayan Papa, burada yaptığı konuşmada, gelecekteki anlaşmazlıkların sükunet, diyalog ve karşılıklı anlayışla çözülmesi gerektiğini vurguladı.
İnsan onurunun ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin önemine işaret eden Papa, bu kapsamda yaşama hakkının korunmasındaki en önemli etkenin de barışın tesisi ve muhafazası olduğunun altını çizdi.
“Bu ülkelerin gösterdiği özveri ve çaba takdire şayan”
Papa Franciscus, Suriye konusunda barış girişimlerinin devam etmesinin büyük önem taşıdığını belirterek, “Etnik veya dini mensubiyetine bakılmaksızın her bir vatandaşın ülkenin gelişimine aktif katılım sağlayabileceği bir sosyal ortam ile gerekli yasal, siyasi ve güvenlik koşullarının oluşturulması bir ihtiyaç.” ifadelerini kullandı.
Suriyeli sığınmacıların evlerine dönmesinin önemine değinen Papa, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Başta Ürdün, Lübnan ve Türkiye olmak üzere komşu ülkelere sığınan mültecilerin evlerine dönebilmesi de çok önemli. Bu ülkelerin böyle zorlu bir zamanda gösterdiği özveri ve çaba takdire şayan. Bu çabaları ve Suriyeli mültecilerin evlerine dönebilmeleri için gerekli ortamın oluşturulması yönündeki gayretleri, bütün uluslararası toplumun desteklemesi gerekiyor.”
“İki devletli çözüme her zamankinden çok ihtiyaç var”
Filistin ve İsrailliler arasında son dönemde artan gerilim ve Kudüs konusuna değinen Papa, şu ifadeleri kullandı:
“Hristiyan, Yahudi ve Müslümanların kutsal şehri Kudüs’ün statüsü konusunda, ilgili Birleşmiş Milletler kararlarına uyulması ve ortak taahhütlere saygı duyulması gerektiği yönündeki çağrımızı yineliyoruz. (İsrail ve Filistin arasındaki) 70 yıllık çatışma tarihinde şu an, bölgede kabul edilen uluslararası sınırlar çerçevesinde, iki bağımsız devletin var olduğu bir siyasi çözüme ulaşılmasına her zamankinden daha acil şekilde ihtiyaç duyuluyor. Zorluklara rağmen, diyaloğun tesisi ve müzakerelerin devam ettirilmesi, iki halkın barış içinde bir arada yaşayabilmesi amacına ulaşabilmek için en doğru yol.”
Savaşın, göçün ve yoksulluğun aileleri paramparça ettiğini söyleyen Papa, sınırı geçmeye çalışan göçmen çocukların çoğunlukla insan kaçakçılarının eline düştüğüne dikkati çekti.
Bangladeş’e ziyareti sırasında şahit olduğu Arakanlı Müslümanların (Rohingyalar) durumunu hatırlatan Papa, Bangladeş’e ve göçmenlere kucak açan ülkelere teşekkür etti.
(AA)