عن بريدة رَضِىَ اللَّهُ عَنْه قال: ]سَمِعَ النَّبىُّ # رَجًُ يَقُولُ: اللَّهُمَّ إنِّى أسْألُكَ بِأنِّى أشْهَدُ أنَّكَ: أنْتَ اللَّهُ َ إلَهَ إَّ أنْتَ ا‘حَدُ الصَّمَدُ الذى لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفْواً أحَدٌ، فقَالَ: وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ لَقَدْ سَألَ اللَّهَ بِاسْمِهِ ا‘عْظَمِ الَّذِى إذَا دُعِِىَ بِهِ أجَابَ، وَإذَا سُئِلَ بِهِ أعْطَى[. أخرجه أبو داود والترمذى
Hz. Büreyde (radıyallâhu anh) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm), bir adamın şöyle söylediğini işitti: “Allah’ım, şehâdet ettiğim şu hususlar sebebiyle senden talep ediyorum: Sen, kendisinden başka ilah olmayan Allah’sın, birsin, samedsin (hiçbir şeye ihtiyacın yok, her şey sana muhtaç), doğurmadın, doğmadın, bir eşin ve benzerin yoktur.”
Bunun üzerine Efendimiz (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular:
“Nefsimi kudret elinde tutan Zât’a yemin olsun, bu kimse, Allah’tan İsm-i Âzamı adına talepte bulundu. Şunu bilin ki, kim İsm-i Âzamla dua ederse Allah ona icâbet eder, kim onunla talepde bulunursa (Allah ona dilediğini mutlaka) verir.” [Tirmizî, Daavât 65, (3471); Ebû Dâvud, Salât 358, (1493).]