“Her kim fani hayatı esas maksat yapsa, zahiren bir cennet içinde olsa da, manen cehennemdedir. Ve her kim baki hayata ciddi yönelse,iki dünya saadetine sahip olur. Dünyası ne kadar fena ve sıkıntılı olsa da, dünyasını cennetin bekleme salonu hükmünde gördüğü için hoş görür, tahammül eder, sabır içinde şükreder.” İnsan sadece bu gelip geçici dünya hayatını asıl amaç yapsa, her ne kadar bir eli yağda bir eli balda da olsa, yani dünya nimetleri içinde yüzüyor olsa da manen mutlu ve tatmin olamaz. Çünkü insanın ruhu, kalbi ve duyguları, bu fani dünya ile tatmin olacak bir özellikte yaratılmamıştır.

Yani ahireti unutup bu dünyayı asıl amaç yapan birisi, bedenen bolluk ve nimetler içinde olsa da kalp, ruh ve duygular açısından cehennemi bir durum içinde olur.

İnsan sadece ahirete odaklanıp onu kendine amaç edinse kalp, ruh ve duyguları mutlu ve tatmin olur.  Bedeni ve maddi hayatı her ne kadar sıkıntılı ve kötü olsa da bunların gelip geçici olduğunu ve dünyanın ahiretin bir bekleme salonu olduğunu düşünerek, sıkıntısı binden bire iner ve daima şükür içinde yaşar.

Kim fani, geçici olan dünya hayatını esas gaye yapsa ve ahireti göz ardı edip sadece ve sadece dünyaya çalışsa, belki görünüşte dünyada refah içinde cennete benzer bir hayat sürebilir, fakat ölümden sonrası için hazırlık yapmadığı için ve sürekli dünyanın geçiciliğini düşündüğü ve sahip olduklarının bir gün elinden çıkacağını bildiği için, kalbi ruhu cehennem gibi bir azap içinde kalır.

Ahiret hayatına yönelik yaşayan ve dünyaya ikinci planda bakan insan ise, iki cihan saadetine mazhar olur. Ahirette, Allah’ın cennetiyle ve cemaliyle şereflendireceğini düşünüp, geçici dünyanın sıkıntılarına tahammül eder; daima şükreder.

Gündelik hayatta ertelemeyi alışkanlık haline getirmemeliyiz. Nerede hareket orada bereket. insanlar hayatın her alanında bir şeyleri erteleyebilirler. Bunlar nelerdir?

SİNGAPUR’DA İSLAMİYET VE RİSALE-İ NUR HİZMETLERİ…

Ödemeleri yapmayı, kilo vermeyi, spor yapmayı, projeleri tamamlamayı, yaşadığı yeri düzenleyip temizlemeyi, sağlık kontrollerini yapmayı, ilaçlarını içmeyi, öğrenciler için ders çalışmayı, şahsi bakımlarını, kendisine bir hobi edinmeyi ve bunun gibi daha birçok şeyi erteleyebilirler.
“Spor yapmak şart ama hiç olmazsa her gün yarım saat yürümeliyiz.

‘Kendi kendine mutlu olmanın yolları’nı bulmalıyız. Bunun için tavsiye edilen listeden bazı seçmeler: Önemli olan, kendinize iyi bakmak, ödüllendirmek, rahatlatmak ve insanlarla iletişimde kalmaktır.. Listenizdeki maddelerden her gün sadece 1-2’sini dahi hayata geçirdiğinizde, kendinize güveniniz artacaktır. Ayrıca mutsuzluk, karamsarlık, çaresizlik gibi olumsuz duygulardan da arınmış olacaksınız.

Sıcak bir duş alın.
Bir arkadaşınızla öğlen yemeği yiyin.
Müzik dinleyin.
Güneşin batışını seyredin.
Ormanda veya deniz kenarında yürüyüş yapın.
Bazı geceler yatağa çok erken gidin.
Şarkı söyleyin.
Akrabalarınızı ziyaret edin.
Evcil hayvanlarla oynayın.
Pazara gidin.
Kitap okuyun.
Başka şehirde yaşayan yakınlarınızı ziyaret edin.
Kendinize güzel bir hobi edinin.
Kitapçıda zaman geçirin.
Piknik yapın.
Yeni bir spor öğrenin veya zevk aldığınız bir sporu yapmaya başlayın.
Bir yardım kuruluşuna katılın.
Fotoğraflarınızı organize edin.
Saunaya gidin.
Erken kalkıp güneşin doğuşunu seyredin.

Sonuç olarak hem dünyada hem ahirette mutlu olmanın yolu Allah’a kul olmaktan geçer.