Türk solunun önemli isimlerinden Avukat Ceyhan Mumcu, Milat’tan Özlem Doğan’a bomba açıklamalarda bulundu:
Dünyadaki en büyük soğuk savaşın ABD-Türkiye arasında sürdüğünü ifade eden Ceyhan Mumcu, “BM’de ABD’nin çok ağır biçimde suçlanacağını görmeye ömrüm yetmez sanıyordum. Bu Türkiye’nin başarısıdır. Sadece Erdoğan’ın değil, Türk devletinin, milletinin refleksleri işliyor. Bu refleksler tarihi boyunca ilk defa bir araya geldi” dedi.
FETÖ elebaşını teslim etmediği gibi Türkiye düşmanı terör örgütlerine silah yardımı yapan, Zarrab davasıyla da Türkiye’ye zarar vermeye çalışan ABD’yle Türkiye ilişkileri ABD’nin Kudüs kararından sonra kopma noktasına geldi. ABD’nin İsrail çıkarları doğrultusunda aldığı karara ilk karşı çıkan Türkiye harekete geçti ve tarihte ilk defa Birleşmiş Milletler’den de ABD aleyhine sonuç çıktı. Eski Türkiye’nin aksine artık bölgede söz sahibi olan ve bu yüzden dış güçlerin hedefi haline gelen Türkiye’de yaşanan gelişmeleri ülkemizin önemli kalemlerinden biri olan ve suikasta kurban giden Uğur Mumcu’nun ağabeyi Hukukçu Ceyhan Mumcu’yla konuştuk.
TARİHTE KALICI İZLER BIRAKACAK
Birleşmiş Milletlerin ABD aleyhine aldığı Kudüs kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Birleşmiş Milletler tarihinde ilk defa ABD aleyhine çok ağır bir karar çıktığını görüyorum. Sonucunu bilemiyorum ama bu görülmemiş karar mazlumların emperyalistlere verdiği ‘artık yeter’ mesajıdır. Kamuoyunda da etkisi büyük oldu. Bu bir milli bayram zira önergeyi veren Türkiye. Oylamada Arabistan ve Mısır’ın da Türkiye safına geçmesi tarihte kalıcı izler bırakacaktır.
Türkiye’nin çabaları ve önderliğinde alınan bu karar ABD-Türkiye ilişkilerini nasıl etkiler?
Dünyada şu an en büyük soğuk savaş ABD-Türkiye arasında sürüyor. 17-25 Aralık’ta başlayan operasyon hala devam ediyor. Türkiye’yi yaralayıp yıpratmak amacıyla Zarrab davası sürdürüyorlar. ABD sistemi siyasi amaçlıdır. Bu davada amaçları ‘terör örgütüne destek veriyor, kara para aklıyor’ diyerek Türkiye’yi zor durumda bırakıp aleyhte bir şey elde etmek.
ABD’NİN KARARI BENİM İÇİN YOK HÜKMÜNDE
ABD’nin terör örgütü başı Gülen’i teslim etmemesi de Türkiye’ye karşı art niyetini ortaya koymaya yeterli bir sebep, değil mi?
Türkiye’nin başındaki en büyük dertlerden biri FETÖ’dür. Sadece Türkler’e değil İslam ve insanlık açısından da tehlikeliler. Yaptıkları ortada. TSK, emniyet ve yargıyı zafiyete uğrattılar. İslam hukukunu da iyi bilen biriyim. Şirke, inkâra koşan, Gülen adlı terörist başına peygamber gözüyle bakan, haram yiyen, sosyal adalet ve fırsat eşitliğine karşı çıkan ve iftira atan bu yapı her yerden tamamen tasfiye edilmeli. Sadece Türkiye’de değil başka ülkelerde de faaliyet gösterdikleri için uluslararası olarak da mücadele edilmesi gerekiyor.
CHP FETÖ’YLE İŞBİRLİĞİNİ NORMAL GÖRÜYOR
Türkiye’de muhalif kesimin özellikle CHP’nin FETÖ ile ilgili açıklamaları ve ilişkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
CHP Erdoğan’a karşı olduğu için oy uğruna FETÖ’yle işbirliğini normal görüyor. Bunu başka türlü izah etmek mümkün değil. CHP tabanı da aslında cemaat tarzı oluşumları istemez ama liderlerinin yaptığı politikayı doğru görüyorlar. Oysa ‘adalet yürüyüşü’ gibi FETÖ’nün elini güçlendirecek hareketler zararlı faaliyetlerdir. Zaten Erdoğan da ‘Hamdolsun CHP gibi muhalefetimiz var’ diyor, doğru söylüyor.
Terör örgütlerini destekleyen bu muhalefet tarzı ülkenin mili menfaatlerine de ters değil mi?
BM bile ABD aleyhine karar verdiği halde eskiden ulusalcı olan CHP’li Milletvekili Tuncay Özkan ‘İyi ki ABD’nin safındayız’ diyor. Bir de gazeteci geçiniyor. Açıp biraz gazete okusun. Biz ABD’nin yanında değiliz. Türkiye önderlik yapıyor, önerge veriyor, BM’de ABD aleyhinde ilk defa tarihi boyunca aleyhine karar aldırtıyor. ABD güçlenip vahşi sömürüsü üzerinden hukuk ve ahlak dışı işler yaparken Tuncay Özkan bunu nasıl savunuyor ve CHP tabanı bunu nasıl sorgulamıyor anlamıyorum.
BAYKAL’IN ONURUYLA OYNADILAR
15 Temmuz’a giden sürecin en çok dikkat çeken noktaları nelerdir?
Birçok ihmal, süreci 15 Temmuz’a getirdi. Ergenekon ve Balyozdan itibaren anlaşılması gereken FETÖ iyi algılanamadı. Muhalefet lideri Deniz Baykal’ın onuruyla oynayıp devre dışı bıraktılar. CHP önce bunu görmeli. Sinsi plan sıra Erdoğan’a geldiğinde fark edildi ve 17-25 Aralık’tan itibaren tasfiye sürecine girildi. FETÖ seçimlerde de netice alamadığı için darbeye kalkıştı.
ABD’YE GÜVENENİN BAŞI BELAYA GİRDİ
ABD PYD/YPG’ye açık açık silah desteği veriyor, FETÖ başını da ortaya koyduğumuz tüm kanıtlara rağmen teslim etmiyor. Türkiye düşmanlarının ABD ile işbirliği uzun vadede onların güçlenmesine neden olabilir mi?
ABD’ye kim güvendiyse başı belaya girdi. Hendektekiler ‘altın fırsat’ diyordu hendeğe gömüldüler. Kendilerine ‘Altın Nesil’ diyen Fetullahçılar çok ağır bedeller ödüyorlar. ABD’nin artık gücü tükendi. Kamuoyu elde edemedi. Oyun alanı daraldı. Türkiye’nin Amerika’nın yardımlarına ihtiyacı yok. Dolayısıyla ABD’nin ettiği tehdit önemli değil.
15 Temmuz darbe kalkışmasında NATO faktörü de konuşuluyor…
ABD terör örgütüne tırlar dolusu silah yardımı yapıyor ve hepsi belgeli. NATO çöktü. Suriye meselesinde devre dışı kaldı. ‘Alma’ dediği füzeleri alıyoruz. Şu an Avrupa Birliği ordusu kuruluyor. Avrupalılar bile artık NATO’yu önemsemiyor.
Bir hukukçu olarak 15 Temmuz darbe davalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Yargılama ve karar aşamaları nasıl gidiyor?
Mahkemeler iyi gidiyor. Süre ve söz isteme açısından savunmaya sınır getirmiyorlar. Fakat şehit ailelerini kim örgütlüyorsa o kişilere dikkat edilmeli. Mahkemeye katkı sağlamıyorlar tam tersine ‘adil yargılama yapılmıyor’ diyerek hakaretler, urgan atmalar, dava konuşmaları esnasında anlamadan bağırmalarla istismar ediliyor. Onun dışında Ergenekon davalarında avukatlık yapmış biri olarak yargılamaların yerli yerinde devam ettiğini düşünüyorum.
FETÖ’YÜ İLK TESPİT EDEN SİZE GÖRE KİM?
FETÖ’yü 1996’da ilk ortaya çıkaran delilli ispatlı olarak Türkiye gündemine taşıyan Perinçek’in şikâyet dilekçesi Erbakan’a gönderildi. Erbakan MİT’ten inceleme yaptırdığında Erbakan’a Perinçek’in iddialarının doğru olduğu bilgisi veriliyor.
Röportajın tamamı Milat Gazetesi’nde