NURDAN HABER – Isparta – Muharrem Yazıcıoğlu’nun haberi

Bir konferans için Isparta gelen Abdurrahman Dilipak, Bediüzzaman Said Nursi’nin evini ziyaret etti.

Yeni akit gazetesi yazarı islam mütefekkiri Abdurrahman Dilipak Isparta’da verdiği” Dünya’da yeni oyunlar ve Duruşumuz” adlı konferans sonrasında Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin müze yapılan evini ziyaret edip, oradaki görevli arkadaşlarla bir müddet sohbet etti.
Samimi bir ortamda geçen ziyarette yazar Dilipak Üstad hazretlerinin eşyalarını dikkatle inceledi ve kendisine Üstad hazretlerinin hayatından bazı kesitler anlatıldı.
Sohbette İslam alemine edilen hücumlara karşı yekvücut olunması gerektiğini kardeşliğin uhuvvetin ve ittihadın sağlanması durumunda ancak muvaffak olunabileceğini söyleyen Dilipak, ayrıca cemaatlerin arasında ittihadın olması gerektiğini ve bu ittihad ile islam birliğine adım atılabileceğini söyledi.
Ziyaret esnasında Dilipak’a ihlas risalesinde geçen 9 esas okundu “yani hak yalnız benim mesleğimdir veyahut güzel benim meşrebimdir diyemez olan insaf düsturunu rehber ediniz” manası okundu..
Bunun üzerine Dilipak “Bediüzzaman gibi islam davasına şuurla hizmet eden mü’minler ancak muvaffak olabilir” dedi..

Isparta kültür eğitim vakfında görevli olan vakıf yöneticileri de Üstadın Yahudilikle ve siyonizmle ettiği mûcadeleye değindi ve risalei nurdan Şualardan mühim bir hakikat okundu:

“Bir tek gayem vardır: O da, mezara yaklaştığım bu zamanda, İslâm memleketi olan bu vatanda bolşevik baykuşlarının seslerini işitiyoruz. Bu ses, âlem-i İslâmın iman esaslarını zedeliyor. Halkı, bilhâssa gençleri imansız yaparak kendisine bağlıyor. Ben bütün mevcudiyetimle bunlarla mücadele ederek gençleri ve müslümanları imana davet ediyorum. Bu imansız kitleye karşı mücadele ediyorum. Bu mücahedem ile inşâallah Allah huzuruna girmek istiyorum, bütün faaliyetim budur. Beni bu gayemden alıkoyanlar da, korkarım ki bolşevikler olsun! Bu iman düşmanlarına karşı mücahede açan dindar kuvvetlerle el ele vermek, benim için mukaddes bir gayedir. Beni serbest bırakınız. El birliğiyle, komünistlikle zehirlenen gençlerin ıslahına ve memleketin imanına, Allah’ın birliğine hizmet edeyim.”

Ayriyeten filistin , yahudi meselesi ve kudüs hakkında da bazı önemli mühim noktalara üstadın bakış açısı izah edildi ve yine şualardan bir parça okundu:

بسمه ﺳُﺒْﺤَﺎﻧَﻪُ

Tügva Gençleriyle Bediüzzaman Üzerine bir Buluşma

ﻭَ ﺿُﺮِﺑَﺖْ ﻋَﻠَﻴْﻬِﻢُ ﺍﻟﺬِّﻟَّﺔُ ﻭَﺍﻟْﻤَﺴْﻜَﻨَﺔُ

Âyet-i celilesinin bir nüktesi.
Aziz Nur kumandanı ve Kur’anın hâdimi kardeşim Re’fet Bey!

Yahudi milleti hubb-u hayat ve dünyaperestlikte ifrat ettikleri için her asırda zillet ve meskenet tokadını yemeğe müstehak olmuşlar. Fakat bu Filistin mes’elesinde, hubb-u hayat ve dünyaperestlik hissi değil, belki Enbiya-i Benî-İsrailiyenin mezaristanı olan Filistin o eski peygamberlerin kendi milliyetlerinden bulunması cihetiyle bir cihette bir ehemmiyetli hiss-i millî ve dinî olmasından çabuk tokat yemiyorlar. Yoksa koca Arabistan’da az bir zümre hiç dayanamayacaktı, çabuk meskenete girecekti.

Kendisi de zalimlerin düşmanı olan Dilipak müslümanların tevhid ve iman noktasında birleşmesi gerektirdiği ve asıl meselenin müslümanlığı hakkıyla yaşayarak nefsimizi ıslah edersek o zaman bu bilinçle Kudüsü maddeten ve manen fethedebiliriz ifadesinde bulundu.
Ziyaretten oldukça memnun ayrılan Dilipak istikamet ve hayırlı hizmetler temennisinde bulunup dua etti ve ziyaretini bitirdi…
Daha sonra telefonla görüştüğümüz Abdurrahman Dilipak, daha önce cemaat ve tarikatların tahlil eden bir bir yazısını hatırlatarak “ben o yazıda fetö’nün nur cemaati ile alakalı olduğunu söylemedim. Ben Fetullah Gülenin oradan beslendiğini, Nur cemaatini kullandığını söyledim. Geçmişte bir çok sapkın cemaat ve mezheplerin, İslamı doğru yaşıyan müstakim cemaatlerden ayrıldığı gibi. Yoksa Fethullah Gülen’in Bediüzzaman ve Risale-i nur kültürü ile hiç bir benzerliği yoktur” dedi.