Mevlit Kandili vesilesi ile Risale-i Nur’dan 19.Mektupta yer alan “BU PARÇA ALTIN VE ELMAS İLE YAZILSA LİYAKATI VAR” bölümünü aşağıda sunuyoruz…
Evet sâbıkan bahsi geçmiş: Avucunda küçük taşların zikir ve tesbih etmesi; وَمَا رَمَيْتَ اِذْ رَمَيْتَ sırrıyla aynı avucunda, küçücük taş ve toprak, düşmana top ve gülle hükmünde onları inhizama sevketmesi; وَ انْشَقَّ الْقَمَرُ nassı ile aynı avucunun parmağıyla Kamer’i iki parça etmesi; ve aynı el, çeşme gibi on parmağından suyun akması ve bir orduya içirmesi; ve aynı el, hastalara ve yaralılara şifa olması, elbette o mübarek el, ne kadar hârika bir mu’cize-i kudret-i İlâhiye olduğunu gösterir. Güya ahbab içinde o elin avucu küçük bir zikirhane-i Sübhanîdir ki, küçücük taşlar dahi içine girse, zikir ve tesbih ederler. Ve a’daya karşı küçücük bir cephane-i Rabbanîdir ki; içine taş ve toprak girse, gülle ve bomba olur. Ve yaralılar ve hastalara karşı küçücük bir eczahane-i Rahmanîdir ki, hangi derde temas etse derman olur. Ve celâl ile kalktığı vakit, Kamer’i parçalayıp Kab-ı Kavseyn şeklini verir; ve cemâl ile döndüğü vakit, âb-ı kevser akıtan on musluklu bir çeşme-i rahmet hükmüne girer. Acaba böyle bir zâtın bir tek eli, böyle acib mu’cizata mazhar ve medar olsa; o zâtın Hâlık-ı Kâinat yanında ne kadar makbul olduğu ve davasında ne kadar sâdık bulunduğu ve o el ile biat edenler, ne kadar bahtiyar olacakları, bedahet derecesinde anlaşılmaz mı?
Bediüzzaman’a göre Mevlid Kandili
“Mevlid-i Nebevi ile Miraciye’nin okunması gayet faydalı ve güzel bir adettir ve iyi, hoş bir adet-i İslamiye’dir. Belki hayat-ı ictimaiye-i İslamiye’nin gayet latif, parlak ve tatlı bir sohbet sebebidir. Belki, hakaik-i imaniyenin hatırlatılması için en hoş ve şirin bir derstir. Belki imanın envarını, muhabbetullahı ve aşk-ı Nebevi’yi göstermeye ve tahrike en müheyyic (heyecan uyaran) ve müessir bir vasıtadır.” Mektubat
Bilindiği üzere Mevlit Kandili, Rebiül Evvel ayının 12.gecesi Mevlit kandilidir ve Hz. Muhammed’in (A.S.M.) doğum günü olarak tüm İslam alemi tarafından kutlanır. Bu Kutlu Doğum’dan sonra dünya hızla karanlıklardan sıyrılıp aydınlıklara yelken açmaya başlamıştı.
Kaynak: Hizmet Vakfı