TÜRES Genel Başkanı Bingöl, ‘Helal gıda kavramı Türkiye’de henüz tam oturmasa da bu konu yavaş yavaş gündeme gelmeye başladı ve ilerleme sağlanıyor. Her önüne gelen kurum veya kuruluşun helal belge vermesi doğru değil. Bunun bir çatısı olmalı, bu çatının onayı ile helal sertifikası verilmeli’ dedi.
Tüm Restoranlar, Lokantalar ve Tedarikçiler Derneği (TÜRES) Genel Başkanı Ramazan Bingöl, helal gıda kavramının Türkiye’de henüz tam oturmasa da bu konunun yavaş yavaş gündeme gelmeye başladığını ve ilerleme sağlandığını belirterek, “Ancak her önüne gelen kurum veya kuruluşun helal belge vermesi doğru değil. Bunun bir çatı altında olup ve bu çatının onayı ile helal sertifikası verilmeli.” dedi.
Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Anadolu Ajansı’nın global iletişim ortaklığında, İslam Ülkeleri Standardlar ve Metroloji Enstitüsü (SMIIC) ve İslami Ticareti Geliştirme Merkezi (ICDT) iş birliğiyle düzenlenen 5. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Helal Fuarı ve Dünya Helal Zirvesi’nin üçüncü gününde “Helal Bilincinde STK’ların Önemi” başlıklı oturum gerçekleştirildi.
Alkol Satan İş Yerlerini Derneğe Üye Yapmıyoruz
Bingöl, alkol satan iş yerlerini derneğe üye yapmadıklarını kaydederek, burada amaçlarının ayrımcılık yapmak olmadığını, bunun helal-haram dairesindeki hassasiyetlerinden kaynaklandığını söyledi.
Dünyanın imtihan dünyası olduğunu ve dünyada yaptıkları nedeniyle ahirette hesaba çekileceklerine inandıklarını dile getiren Bingöl, “Ben yediğim etin, sütün, kullandığım diş macununun benim inancıma göre helal olduğuna inanıyorum ve buna göre yaşıyorum. Bir başkasının dikkat etmemesi ayrıdır. Saygı duyarız.” diye konuştu.
Bingöl, alkol olan etkinliklere dernek olarak katılmadıklarını kaydederek, bu organizasyonlara kişilerin gidebileceğini ancak haramın olduğu bir etkinliğe derneği sokmak istemediklerini anlattı.
Lokantalarda helal kesim belgesi olan et ve tavuk kullanmanın önemine değinen Bingöl, İslami hayvan kesim konusunun öneminden bahsetti.
HAK İle Çalışacak STK’lar Bu Konuyla İlgili Olmalı
Bingöl, helal gıda kavramının Türkiye’de henüz tam oturmasa da bu konunun yavaş yavaş gündeme gelmeye başladığını ve ilerleme sağlandığını kaydederek, şu ifadeleri kullandı:
“Ancak her önüne gelenin helal belge vermesi doğru değil. Bunun bir çatısı olmalı, bu çatının onayı ile helal sertifikası verilmeli. Bu konuyla ilgili bir çalışma da yapılıyor. İslam ülkelerinde tavuk ve etin büyük bölümü Brezilya, Arjantin, ABD gibi ülkelerden geliyor. Ben Riyad’da dükkan açacağım. Hamburger kıymalarına baktım ABD’den geliyor, helal sertifikası var. Ancak biz gönderemiyoruz. Biz Müslüman ülke olarak gönderemiyoruz. Bunun bir an önce çözülmesi gerekiyor.
Belli başlı dernek ve vakıfların yetkisiyle İslam ülkelerine helal sertifikalı et ve tavuk gönderebiliriz. Karar vericiler de bu konuda önemli adımlar atıyor. Helal Akreditasyon Kurumu (HAK) da önemli. Ancak HAK ile çalışacak STK’lar bu konuyla ilgili olmalı.”
“Helal Gıda Pazarında Daha Çok Yer Almalıyız”
Dünya Erdemli Sanayici ve İş Adamları Derneği (DERSİAD) Yönetim Kurulu Üyesi Abdülkadir Erbalcı, helal-haram dairesinde yapılan ticaretin öneminden bahsederek, “Müslüman ahlaklı ticaret yapar, kaliteye önem verir, hukuka, insan haklarına saygılıdır, israfa karşıdır, bütün yaratılmışlara karşı sorumluluğunun farkındadır.” dedi.
Bu fuarda sadece helal markalı ürünlerin sergilenmediğini dile getiren Erbalcı, dünya üzerindeki helal gıda ismi verilen ürünlerin sadece yüzde 20’sini Müslümanların ürettiğini söyledi.
Erbalcı, “Biz neden üretimde geriyiz. Dünya ticaretinde neden payımız düşük. Daha çok üretmeli, satmalı, ihraç etmeliyiz. Sadece helal gıda değil helal kazanç da gündemimizde olmalı.” diye konuştu.
Helal Akreditasyon Kurumu’nun (HAK) kurulmasından bahseden Erbalcı, helal kazanç, helal lokma, helal yaşam gibi konulara değindi.
Erbalcı, “Helal kazanç, helal okma, helal turizm, helal ilaç… Bunlar hayatımızın her alanında olmalı. Biz bunların hepsinin en iyisini yapmak zorundayız. İslami hassasiyetler yaşanırsa kapitalizmin iktisadi hayatımıza girmesi zordur. Tarihte yaşanan buhranların temelinde haksız kazanç ve kul hakkı vardır.” ifadelerini kullandı.
“STK’lar Hayırda Yarışmalı”
Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) Başkanı Arzu Akalın, sivil toplum kuruluşlarının amaçlarına ve hedef kitlelerine ilişkin konulara değindi.
STK’ların daha etkin çalışmaları için gençlerin ve kadınların çalışmalara dahil edilmesi gerektiğini dile getiren Akalın, “STK’ların hayırda yarışmak gibi temel bir görevi var, hayırda yarışmalıyız. Biz de bu işin en iyi, en etkili şekilde neresinden tutarsak güzel bir iş yapmış oluruz.” diye konuştu.
Akalın, TÜRGEV’in yaptığı bazı faaliyetlerden bahsederek, uluslarası çapta ses getiren bazı kampanyalardan örnek verdi.
Etkinlikte Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Yönetim Kurulu Üyesi Halim Aydın da STK’ların helal dairesindeki çalışmalarından bahsetti.