İlaç Gibi Bir Meyve: Elma (Günde bir elma, doktoru evden uzak tutar)
Rengiyle gözümüze, tadıyla dilimize, kokusuyla burnumuza, zarafetiyle iştihamıza hitap eden, vitaminleriyle de bedenimizin imdadına koşan elma, Allah’ın hadsiz rahmet hazinelerinden bir numunedir.
Elma ile zayıflayın
Elmanın mucizevi özelliklerini şöyle sıralamak mümkündür: Elmanın verdiği enerji 100 gramda 54 kaloridir. Bu enerji yağdan değil, meyve şekeri ve organizma tarafından yavaş olarak sindirilen şekerden gelmektedir. Elmadaki çözünür posa, sindirimi yavaşlatarak tokluğu da destekler. Bu veriler elmayı özellikle diyet yapanlar için vazgeçilmez yapar.
Yüksek bir lif zenginliğiyle (180 gr’da 5 gr gibi) sindirim sisteminde bağırsak hareketlerini tetikler ve hızlandırır. Kabızlığa karşı elmayı kabuğuyla yemek önerilir çünkü lif kabuğunda daha yoğundur. Elma, içerdiği bikarbonat iyonları sayesinde, sindirimi kolaylaştıran tek meyvedir.
Elma Yiyelim Sakinleşelim
Elma, zengin potasyum (100 gr’da 120-200 mg) ve az miktardaki sodyum (100 gr’da 10 mg’dan az) içeriğinden dolayı dinlendirici özelliğe sahiptir. Elmanın içerdiği zengin potasyum sayesinde kan basıncını düzenleyip yüksek tansiyona karşı iyi geldiği, adalelerin kasılmasını önlediği, sinirsel uyaranların iletimini kolaylaştırdığı, kalp ve böbrek gibi hayati organların çalışmasına yardımcı olduğu ve ayrıca kan şekerini ve kolesterol düşürücü etkisi de olduğu bilinmektedir. Bu nedenle doktorlar özellikle diyabetli kişilerin bol elma tüketmesi gerektiğini belirtiyor.
Elmada bulunan diğer vitaminler ise; B1, B2, PP, B5, B9, Provitamin A (karoten) ve E vitaminidir. Ayrıca elmadaki fosfor, kalsiyum, magnezyum, demir, çinko, selenyum, manganez mineralleri de hücre metabolizmasında çok önemli rollere sahiptir.
“Evet nasılki bir elmayı halkedecek; elbette dünyada bütün elmaları halketmeye ve koca baharı icad etmeye muktedir olmak gerektir. Baharı icad etmeyen, bir elmayı icad edemez. Zira o elma o tezgâhta dokunuyor. Bir elmayı icad eden, bir baharı icad edebilir. Bir elma; bir ağacın, belki bir bahçenin, belki bir kâinatın misal-i musağğarıdır (küçük bir numunesidir)…”
İlaç Gibi Meyve: Elma
İngilizlerin elma ile ilgili en çok kullanılan bir atasözünde “Günde bir elma, doktoru evden uzak tutar” denilmektedir.
Elmadaki yüksek miktardaki C vitamini, bir insanın günlük C vitamini ihtiyacına denktir. En fazla kabukta ve kabuğun hemen altında bulunur. Bu nedenle iyi yıkanmış elmanın kabuğuyla tüketilmesi en doğrusudur. ABD’nin saygın üniversitelerinden Cornell Üniversitesindeki araştırmacılar, elma kabuğundaki ‘triterpenoids’ adlı maddenin kanser hücrelerinin çoğalmasını engellediğini keşfetmişlerdir.
Elmadaki C vitamini ve iki değerlikli demir çok değişken kimyevi yapılar oldukları için, bu kıymetli mineral ve vitamin bozulmasın diye elmanın terkibine yaratıcı tarafından meyve asitleri konmuştur. Hikmet içindeki bir başka hikmete bakınız ki, bu meyve asitleri mideyi tahrip etmesin diye de elmanın içine karbonat iyonları yerleştirilmiştir. Bu müthiş kansızlık ilâcının fark edilmesi için elmanın İlâhî kudret tarafından kırmızıya boyanması da tesadüf olmasa gerektir. Elmaya konulan o leziz tat ve koku ise; hadsiz rahmet sahibi yaratıcının hikmetli yaratışının bir başka mucizesidir.
O halde, renkleriyle gözümüze, tatlarıyla dilimize, kokularıyla burnumuza, zerafetleriyle iştihamıza tam hitap ettiği gibi, vitaminleriyle de bedenimizin imdadına koşan bu meyvenin yaratılmasını tesadüflerin şuursuz ellerine havale etmek mümkün müdür? Bu konuyla ilgili olarak Risale-i Nur’da; “Ey insan bil ki! Senin yemen için sana kavun ve elmayı hazırlayan zât, elbette senden daha çok senin yediğini alimdir (bilendir). Ve senden başka kimsenin bilmediği senin vicdanî zevkine de habîr (haberdar) olması lâzımdır.” denilmektedir. Evet, nar, elma ve dut gibi musanna meyveler birer kelime-i kudrettirler. Esma-i İlahiyeyi ilân edip okutturuyorlar. Onların hayatlarının gayeleri bu gibi emirlerdir. Yoksa bu meyvelerin suretlerinin gayeleri olan yenilmek, gaye-i hayatları değildir. O halde bizler de, bu kıymettar sanat harikası olan elmayı yerken, Allah’ın bir kudret mucizesi ve rahmet hediyesi olduğunu düşünmeli ve derketmeliyiz.