Münazarat’tan
160. Kemalin cemali dindir. Hem din, saadetin ziyasıdır, hissin ulviyetidir, vicdanın selametidir.
161. Hürriyetin şe’ni odur ki ne nefsine, ne gayrıya zararı dokunmasın.
162. Bence bir kalp ve vicdan fezâil-i islamiye ile mütezeyyin olmazsa, ondan hakiki hamiyyet ve sadâkat ve adalet beklenilmez. Fakat hamiyyet ayrı, iş ayrıdır; ayyaş bir adam, ayyaş olmadığı vakitte iyi saat yapabilir.
163. Belki hürriyet budur ki: Kanun-u adalet ve tedipten başka hiç kimse hiç kimseye tahakküm etmesin, herkesin hukuku mahfuz kalsın. Herkes harekat-ı meşruasında şahane serbest olsun.
164. Belki insana karşı hürriyet, Allah’a karşı ubudiyeti intac eder.
165. Her bir insan için, içinde görünecek ve onunla nası temaşa edecek bir mertebe-i haysiyet ve şöhret vardır. İşte o mertebe, eğer kamet-i istidadından daha yüksek ise, o, o seviyede görünmek için tekebbür ile uzanıp, tetavül ve tekebbür edecektir. Şayet, kıymet ve istihkakı daha bülend ise, tevazu ile tekavvüs edip ona eğilecektir.
166. Fikr-i milliyet hürriyetin pederidir.
167. Medeniyet, hubb-u insaniyeti tevlid eder.
168. Hukukta şah ile geda birdir. ( Hz.Ali ile yahudi.)
169. Delil katiyyü’l-metin olduğu gibi, katiyyü’d-delalet olmak gerektir.
170. Hüküm müştak üzerine olsa; me’haz iştikakı, illet-i hüküm gösterir.( Mesela: lâ tettehizü’l-yehûde ve’nnesara evliyâ’. )
171. Bir adam zatı için sevilmez; belki muhabbet, sıfat veya san’atı içindir.Öyle ise her bir müslümanın her bir sıfatı müslüman olması lazım gelmediği gibi, her bir kafirin dahi bütün sıfat ve san’atları kafir olmak lazım gelmez .
172. Zaman büyük bir müfessirdir. Zaman-ı saadette bir inkılab-ı azîm-i dînî vücuda geldi ve bütün ezhanı dine çevirdi. Lâkin şimdi alemdeki, bir inkılab-ıacib-i medeni ve dünyevîdir. Bütün ezhanı zabt ve bütün ukûlü meşgul eden nokta-i medeniyet ise, terakki ve dünyadır.
173. Her türlü saadet-i dünyeviyenin esası, asayişi muhafazadır.
174. Bir dert görünürse, devâsı âsandır.
175. Herkes istediği ve haline münasip gördüğü meyveyi koparır.
176. Sadece murdar şeylere nazar etmek mizaçtaki inhiraf sebebiyledir.
177. Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen güzel rüya görür. Güzel rüya gören hayatından lezzet alır.
[table id=174 /]