Nasa sürekli dünyadan teğet geçen göktaşlarını ve yıldızları açıklıyor. Ama peygamberimizin hadislerine göre belirlenen vakit geldiğinde dünya bir göktaşının (ya da kuyruklu yıldızın) çok şiddetli bir şekilde dünyaya çarpması ve sonra dönüp bir kere daha vurması ile yok olacak.
Dünyanın her yıl 17 Temmuz – 24 Ağustos tarihlerinde Swift – Tuttle kuyruklu yıldızının kalıntılarından geçtiğini biliyor musunuz? En yoğun 11-12-13 Ağustos’ta görülüyor. Swift Tuttle kuyruklu yıldızı 133 yılda bir dünyaya uğruyor. Bu kuyruklu yıldız 2120 yılında dünyaya tekrar uğrayacak.
İşte dünyanın sonunu getirecek ve kıyameti başlatacak yıldız bu olsa gerek.
Bediüzzaman Said Nursi, ayetlerin ve hadislerin işaretinden istihrac ile ebced hesabıyla miladi olarak 2120 yılı civarında kıyametin kopacağını söylüyor:
Evet, evet, evet!.. Eğer kâinattan risalet-i Muhammediye’nin (A.S.M.) nuru çıksa, gitse, kâinat vefat edecek. Eğer Kur’an gitse, kâinat divane olacak ve Küre-i Arz kafasını, aklını kaybedecek. Belki şuursuz kalmış olan başını, bir seyyareye çarpacak, bir kıyameti koparacak. Sözler ( 110 )
حَتَّى يَاْتِىَ اللّٰهُ بِاَمْرِهِ (şedde sayılır) fıkrası dahi; makam-ı cifrîsi bin beşyüz kırk beş (1545) olup, kâfirin başında kıyamet kopmasına îma eder. لاَ يَعْلَمُ الْغَيْبَ اِلاَّ اللّٰهُ Kastamonu Lahikası ( 28 )
Bu îmalar gerçi yalnız birer tevafuk olduğundan delil olmaz ve kuvvetli değil, fakat birden ihtar edilmesi bana kanaat verdi. Hem kıyametin vaktini kat’î tarzda kimse bilmez; fakat böyle îmalar ile bir nevi kanaat, bir galib ihtimal gelebilir.
Kastamonu Lahikası ( 28 )
Demek bu hadîs-i şerifin üç cümlesinden herbirisi, bin beşyüz tarihine ve mücahedenin ne kadar devam edeceğine dair işaretlerine, aynen bu اَلَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ şedde sayılmazsa, bin beşyüz altmışbir (1561) makamıyla, hem وَتَوَاصَوْا بِالْحَقِّ وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ (şedde sayılır fakat بِالصَّبْرِ lâmdır) bin beşyüz altmış (1560) makamıyla iştirak edip, o taife-i azîmenin mücahedatları ne kadar devam edeceğini mana-yı işarî ve cifrî ile gösterirler. Ve Fatiha ve hadîsin irae ettikleri tarihe, makam-ı ebcedleriyle takarrüb edip, farklı bir derece tevafuk ederler ve manalarıyla da tam tetabuk ederek, parlak bir lem’a-i i’caziye-i gaybiyeyi gösteriyorlar.
Kastamonu Lahikası ( 206 )
Kıyamet vaktinin hiç gelmeyeceğini düşünenlere dünyanın yok oluşunun aslında nasıl kolay olduğunu Kuran ayetleri ışığında anlatalım.
Öncelikle Kuranda kıyamet gününün en önemli özelliklerinden biri ansızın gelecek olmasıdır. Kıyamet milyarlarca insanın başına hiç beklemedikleri bir anda kopacaktır. Beklenen vakit geldiği zaman (Bediüzzaman 2120 yılını kıyamet günü olarak belirliyor) Nemesis (Ölüm Yıldızı) yörüngesinde ani bir değişiklik yapacak ve dünyamız geri dönüşü mümkün olmayan bir yola girecektir. Dönemin en üstün gözlem cihazları dahi bu ani yer değişikliğini ancak son anda fark edilebilecektir. Bu değişiklikle ile yeryüzü adeta göktaşlarının hedef noktası haline gelecektir.
Ardından Nemesis göktaşlarının görevinin ikinci aşaması başlayacak ve ilk ve en büyük göktaşı dünyanın sonunu getirmek üzere yola çıkacaktır. Göz açıp kapayana kadar, kısa bir sürede Nemesis’in göktaşı dünyayı milyarlarca nükleer bomba gücünde bir vuruşla vuracak ve Kuran’ı Kerim’de tarif edilen ihtişamlı dehşetli son başlamış olacaktır. Kuran ayetlerinde şiddetli ikinci bir çarpmadan bahsedilmektedir. Bu çarpma tek bir göktaşının vurup dünyayı delip geçmesi, ardından da spin atıp yeniden vurmasıyla ya da Nemesis’in ikinci bir göktaşı fırlatmasıyla olabilir. İkinci çarpma ile dünyanın dönüş istikameti tersine çevrilecek ve böylece güneş ilk ve son defa batıdan doğacaktır. Bu iki çarpmanın ardından sıra, bugün güneş sistemimizin etrafında yoğunlaşan göktaşlarının da yağmur gibi dünyaya yağmasına gelecek dünya üzerindeki yaşamı bir daha geri gelmeyecek bir şekilde yok edecek olan kıyamet günü başlamış olacaktır.
Kıyamet hakkında araştırma yapan kafa yoran Astronomlar ağırlıklı kanaatlerini yukarıdaki açıklamalara benzer senaryolarla ifade ediyorlar.
Kuran-ı Hakîm’in kat’i beyanatları ise daha geniş bir pencere açmakta. Mesela güneşin ışığı ve enerjisinin bitmesine “küvvirat” tabir etmektedir. Yine Kuran-ı Hakîm aklı ikna kalbi teslime hazırlamak için Kudret-i İlahiye’nin geniş tasarrufatını nazara arz eder. Bazan herşeyi bir anda yokluğa gönderebilir bir kudretten bahseder. “Gök yarıldığı, yıldızlar döküldüğü zaman.” ( İnfitar suresi 1,2 ) ayetlerinde yıldızların dökülmesi gezegen büyüklüğünde veya çok sayıda meteorların dünyaya düşmesi ve çarpması olarak anlaşılabilir. “El Sema” ise bildiğimiz semâ yani dünya semâsı olarak anlaşılabilir. Ancak Kur’ân pek çok ayetlerinde kıyâmet-i kübrâ’dan bahsetmektedir.
Şu kâinatın mevti, mümkündür. Çünki bir şey kanun-u tekâmülde dâhil ise, o şeyde alâküllihal neşvünema vardır. Neşvünema ve büyümek varsa, ona alâküllihal bir ömr-ü fıtrî vardır. Ömr-ü fıtrîsi var ise, alâküllihal bir ecel-i fıtrîsi vardır.Gayet geniş bir istikra ve tetebbu ile sabittir ki, öyle şeyler mevtin pençesinden kendini kurtaramaz. Evet nasılki insan küçük bir âlemdir, yıkılmaktan kurtulamaz. Âlem dahi büyük bir insandır, o dahi ölümün pençesinden kurtulamaz. O da ölecek, sonra dirilecek veya yatıp sonra subh-u haşirle gözünü açacaktır. Hem nasılki kâinatın bir nüsha-i musağğarası olan bir şecere-i zîhayat, tahrib ve inhilalden başını kurtaramaz. Öyle de: Şecere-i hilkatten teşa’ub etmiş olan silsile-i kâinat tamir ve tecdid için, tahribden, dağılmaktan kendini kurtaramaz. Eğer dünyanın ecel-i fıtrîsinden evvel irade-i ezeliyenin izni ile, haricî bir maraz veya muharrib bir hâdise başına gelmezse ve onun Sâni’-i Hakîm’i dahi ecel-i fıtrîden evvel onu bozmazsa, herhalde hattâ fennî bir hesab ile bir gün gelecek ki:
ﺍِﺫَﺍ ﺍﻟﺸَّﻤْﺲُ ﻛُﻮِّﺭَﺕْ ٭ ﻭَﺍِﺫَﺍ ﺍﻟﻨُّﺠُﻮﻡُ ﺍﻧْﻜَﺪَﺭَﺕْ ٭ ﻭَﺍِﺫَﺍ ﺍﻟْﺠِﺒَﺎﻝُ ﺳُﻴِّﺮَﺕْ ٭ ﺍِﺫَﺍ ﺍﻟﺴَّﻤَٓﺎﺀُ ﺍﻧْﻔَﻄَﺮَﺕْ ٭ ﻭَﺍِﺫَﺍ ﺍﻟْﻜَﻮَﺍﻛِﺐُ ﺍﻧْﺘَﺜَﺮَﺕْ ٭ ﻭَﺍِﺫَﺍ ﺍﻟْﺒِﺤَﺎﺭُ ﻓُﺠِّﺮَﺕْ
manaları ve sırları, Kadîr-i Ezelî’nin izni ile tezahür edip, o dünya olan büyük insan sekerata başlayıp acib bir hırıltı ile ve müdhiş bir savt ile fezayı çınlatıp dolduracak, bağırıp ölecek; sonra emr-i İlahî ile dirilecektir.
Sözler – 529
Astronomların Kıyamet senaryolarına göre ise: Kıyamet, büyük bir gök taşının dünyaya çarpması ile başlayacak. Gök taşının dünyaya çarpmasının ardından dünyada taş taş üzerinde kalmayacak ve hayat tamamen duracak.
(En doğrusunu Allah bilir.)