TİKA’nın THY, AA ve TRT iş birliğinde düzenlediği “2017 Afrika Tecrübe Paylaşım Programı” kapsamında Kenya’ya gelen öğrenciler, başkent Nairobi’deki Mukuru İlkokuluna kütüphane kuracak.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) Türk Hava Yolları (THY), Anadolu Ajansı (AA) ve Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) iş birliğinde düzenlediği ve 200 üniversite öğrencisinin 18 Afrika ve Ortadoğu ülkesini ziyaret etmesini öngören “2017 Afrika Tecrübe Paylaşım Programı” kapsamında Kenya’ya giden gönüllü elçiler, çalışmalarına başladı.
Program kapsamında Kenya’ya giden gönüllü elçiler, başkent Nairobi’deki TİKA Program Koordinasyon Ofisi’ni ziyaret etti. Program Koordinatörü Emre Yüksek ve ekibi, öğrencilere TİKA’nın faaliyetlerinin yanı sıra Afrika ve Kenya hakkında bilgi verdi.
Sunumda, özellikle Kenya’nın Doğu Afrika’daki bölgesel önemi, ülkedeki etnik ayrılıklar ve kalkınma problemleri üzerinde bilgi verildi ayrıca TİKA’nın faaliyetleri ve proje yararlanıcısı hedef kitleler belirlendi.
Kenya ekibi, daha sonra program kapsamında tadilat çalışmalarını yürüteceği okulları ziyaret etti.
Gönüllü elçiler Kenya’da kütüphane kuracak
Öğrenciler, önce çevre düzenleme ve boyama çalışmaları yapılacak North High Ridge İlkokulunu gezdi.
Okul Müdür Yardımcısı Monica Maina, Türkiye’den gelen öğrencilere okul hakkında detaylı bilgi verdi. Maina, okulun, münazara ve çevre kulüplerinin yanı sıra izcilik faaliyetleri gibi birçok sosyal etkinlik alanında öne çıkan bir kurum olduğunu belirterek, öğrencilerinin büyük kısmının Deepsea adlı gecekondu mahallesinde yaşadığını bildirdi.
Maina, “Öğrencilerimizin çoğu, sabah kahvaltı bile yapmadan okula geliyor. Öğlenleri Dünya Gıda Programı aracılığıyla dağıtılan, mısır ve fasulyeden oluşan yemek onlar için büyük anlam ifade ediyor.” dedi.
Okul üniforması ve kırtasiye gibi temel ihtiyaçları temin etmekte zorlandıklarına işaret eden Maina, “Gördüğünüz gibi binalar, yapıldığı yıldan bu yana herhangi bir tadilat görmedi. Yalnızca ana kapı, bölge milletvekili tarafından boyandı. Bu tadilat ve ekipman yardımıyla okulumuzun çok daha iyi bir konuma geleceğinden eminiz. Yardımlarınız için sizlere ve Türkiye’ye teşekkür ederiz.” ifadesini kullandı.
Gönüllü elçiler, okul hakkında bilgi aldıktan sonra öğrenci ve velilerle fotoğraf çektirdi.
Daha sonra başkent Nairobi’deki sanayi bölgesinde yer alan ve tenekeden yapılmış evlerle arasında sadece bir duvar bulunan Mukuru İlkokulunu ziyaret eden öğrenciler, yetkililerden bilgi aldı ve kuracakları kütüphane için ayrılan yeri inceledi.
Mukuru İlkokulu Müdürü Namai Kasina, okulun tarihi hakkında bilgi vererek öğrencilerinin tamamının okul ile aynı adı taşıyan Mukuru gecekondu bölgesinden geldiğini söyledi.
Okulun Kenya ve Alman hükümetleri tarafından 2010’da inşa edildiğini aktaran Kasina, nüfus artışına paralel olarak öğrenci sayısının da arttığını ve Mukuru İlkokulunun yaklaşık bin 650 öğrencisiyle Nairobi’ye bağlı alt vilayetler içindeki en kalabalık okul olduğunu belirtti.
Kasina, öğrencilerinin çoğunun tek ebeveynli ailelerden geldiğini ve ebeveynlerin büyük bir kısmının da hasta olduğu için çalışamadığına değindi. Kasina, öğrencilerin Dünya Gıda Programı kapsamında dağıtılan öğlen yemeklerinin bir kısmını yediğini, kalan kısmını poşetlere koyup evdeki kardeşlerine götürdüklerini ifade etti. Okulun en büyük ihtiyacının kütüphane ve bilgisayar laboratuvarı olduğunu söyleyen Kasina, okula bir kütüphane kazandıracakları için gönüllü elçilere teşekkür etti.
“Afrika her konuda yardıma muhtaç”
Kenya gönüllü elçilerinden İbrahim Tuna, Afrika kıtasının her konuda yardıma muhtaç olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bu ülkeye yaptığımız ziyaretler kapsamında karşılaştığımız sorunlara yönelik çözüm bulmak, asli görevlerimizden. Fakat bu çözümlerin kalıcılığını sağlamak buradaki insanlara düşüyor. Yapılan yatırımların değer kaybetmemesi ve olumsuz etkilenmemesi için öncelikle halkın refah seviyesinin dengelenmesi gerekli. Buradaki insanlar arasındaki statü farkı net olarak görülmekte. 10 kilometre içinde birbirinden bağımsız ve bambaşka yaşam alanları görebilirsiniz. Neredeyse Nairobi’nin merkezi dışında hiçbir yere alt veya üst yapı hizmeti verilmemekte. Buradaki yönetimin hizmet anlamında bir çalışması var mı? Bu konuda fikrim yok. Şuan tek merak ettiğim burada yaşayan insanların bu sorunlara neden ve nasıl alıştığı? Hizmet eksikliği ve yokluğu insanlarda bir tepki meydana getirmiyor mu? Kısaca Kenya’daki ilk izlenimim böyle.”
Gönüllü elçilerden Abdullah Yiğit de özellikle yabancı kurum ve kuruluşların yer aldığı güvenli bölge ile şehrin geri kalan kısmı arasında ciddi fark olduğuna işaret ederek, bu farkın Afrika’nın genel durumu hakkında kendisine fikir verdiğini söyledi. Yiğit, şehirdeki alt yapı, yol, tabela ve ışıklandırma çalışmaların yetersizliğinin bir karmaşa yarattığını belirterek, bu karmaşanın asayiş ve güven duygusunun ortadan kalkmasına neden olduğunu ifade etti.
Yiğit, şunları kaydetti:
“Özellikle ülke için önemli gelir kaynağı olabilecek çiçek yetiştiriciliğini Hollanda ve İngiltere menşeli firmaların yürütmesi, yine ülkenin enerji ihtiyacını önemli ölçüde çözebilecek ve turizm geliri sağlayabilecek termal işletmelerinin Japon firmalar tarafından yürütülmesi bu durumu izah etmek için yeterli doneleri sunacaktır. Ve bu örnekler çoğaltılabilir. Bir tabiat harikası olan Kenya’da yoksullukla mücadele eden insanların haliyle apolitik olması, siyasilerin ise yabancı yatırımcı ve kurumlarla kurdukları menfaate dayalı ilişkiler ülkede hakim olan varlık içinde yokluğu anlamaya yardımcı olacaktır. Ülkenin sosyal, siyasal, ekonomik, hukuki anlamda analiz edilmek istenmesi halinde akla ilk olarak yabancı kurum ve kuruluşların gelmesi de ülkenin durumunu anlama sürecine yardımcı olacaktır.”