مَا مِنْ أحَدٍ يَمُوتُ مِنْ أصْحَابِى بِأرْضٍ إَّ بُعِثَ لَهُمْ نُوراً وَقَائِداً يَوْمَ الْقِيَامَةِ
“Bir yerde ölen Ashabımdan hiçbirisi yoktur ki, kıyamet günü oranın ahalisine bir nur ve onlara (cennete sevkte) bir rehber olmasın.”
[Tirmizî,]
مَا مِنْ أحَدٍ يَمُوتُ مِنْ أصْحَابِى بِأرْضٍ إَّ بُعِثَ لَهُمْ نُوراً وَقَائِداً يَوْمَ الْقِيَامَةِ
“Bir yerde ölen Ashabımdan hiçbirisi yoktur ki, kıyamet günü oranın ahalisine bir nur ve onlara (cennete sevkte) bir rehber olmasın.”
[Tirmizî,]