Tüm dünyadaki bilim adamlarının heyecanla beklediği Güneş Tutulmasına günler kala Ulusal Güneş Gözlem Evi 21 Ağustos’ta gerçekleşecek tutulma için tarihin en büyük tutulması açıklamasını yaparken, hepimizin kulaktan kulağa duyduğu bilgiyi aklımıza getiriyor. Tarihten bu yana yaşanan Güneş Tutulmalarının hep doğa olayları ile pekiştirilmesi!
Fakat burada gözden kaçan detay Güneş Tutulmalarının çıplak gözle gözlemlendiği kıtalarda doğa olaylarının etkili olduğu… Bu da demektir ki 21 Ağustos 2017’de yaşanacak Güneş Tutulması yaklaşık 90 dakika boyunca Ay, Güneş’in önüne geçecek. Sadece ABD kıtasında gözlemlenecek tutulma ABD astrologlar tarafından Amerika Tutulması olarak adlandırılıyor.
Bu durum tüm kıtada gözlemlenecek tutulmanın bir çok doğa olayını tetiklerken, daha önce 1981’de Saros Tutulması etrafında Ronald Reagan’a yönelik bir suikast girişimini gerçekleştiğinin de altını çiziyor. O gün ve daha sonra ki günlerde çıplak gözle gözlemlenecek kıta ve dünyada tam olarak neler olacağı kestirilemese de hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını, 2017 yılının en hareketli ve tansiyonu yüksek günlerine gebe olduğumuz söylenebilir.
Gökyüzünde ne olacak?
Astroloji dünyasından ele alındığında ise Güneş Tutulması’nın bir benzeri 1999’da yaşanmış. 21 Ağustos’ta gerçekleşecek tutulmaya da o tarihte olduğu gibi Merkür Gerilemesi eşlik edecek. Bu da demektir ki derinden başlayan değişim, somut adımlarla hayatımıza yansıyacak. Güneş Tutulması öncesi 7 Ağustos’ta Ay Tutulmasını yaşamıştık.
Kâinatın Yaratıcısı olan Cenâb-ı Hak, bu semâvî muhteşem olayla da kendi kudret ve azametini gösteriyor. İnsanları inanmaya dâvet ediyor. Bu ince hesaba kör tesadüfün karışamayacağını ilân ediyor. Bizi, “husuf” namazı kılmaya çağırıyor.
Bediüzzaman Hazretleri bu mânâları şöyle ifâde eder: “Güneşin ve ayın tutulmaları, küsuf ve husuf namazları denilen iki ibâdet-i mahsusanın vakitleridir. Yani, gece ve gündüzün nurânî âyetlerinin nikaplanmasıyla (örtülmesiyle) bir azamet-i İlâhiyeyi ilâna medar (vesile) olduğundan, Cenâb-ı Hak, ibâdını (kullarını) o vakitte bir nev’î ibâdete dâvet eder. Yoksa o namaz, açılması ve ne kadar devam etmesi müneccim hesabıyla muayyen olan ay ve güneşin husuf ve küsuflarının inkişafları için değildir.” (Sözler, s. 506)
Güneş ve Ay tutulmaları olduğu zaman, bu semâvî olaylara bir de bu gözle bakılmalı ve onlara özel sünnet olan namazları elden geldiği kadar kılmalıdır.