Abdülkadir Zeybek Anlatıyor
Hüsrev ve Tahirî Ağabey’lerin şaşırtan ifadeleri
Teksir makinesiyle alakalı enteresan bir hâtıra:
Hüsrev Efendi’nin kalemiyle yazılmış, teksir edilmiş bir eser savcılığa intikal ettirilmiş. Hüsrev Efendi savcılığa ifadeye çağrılıyor.
-“Sen mi yazdın bunu?”
-“Evet ben yazdım” diyor.
Sonra soruyorlar ve cevap veriyor,
-“Kim yardım ediyor?”
-“Atabeyli Tâhirî Mutlu.”
-“Makine nerede?”
-“Tahirî Mutlu’nun evinde.”
Mahkeme açılmaya devam ediyor.
Bu arada Hüsrev Efendi Sav’a acele haber gönderiyor.
-“Sav’da bulunan teksir makinesini hemen Atabeyli Tahirî Mutlu’nun evine bırakınız” diye.
Hemen o gece makine Sav’dan alınıp bir hayvanın sırtına yükletilerek otuz kilometre mesafede bulunan Atabey’deki Tâhirî Mutlu’nun evine bırakılıyor. Elbette ertesi günü Tahirî Mutlu’nun evine taharri düzenleniyor ve makine orada müsadere ediliyor.
Mahkeme Tahirî Mutlu ile Hüsrev Efendi’yi celp ediyor.
-“Bu eserleri siz mi teksir ediyorsunuz?”
-“Evet!”
-“Parayı nereden buluyorsunuz?”
-“Kendi paramızla kâğıt mürekkep alıyoruz, teksir ediyoruz eserleri, kağıt mürekkep bedeline dağıtıyoruz, onunla tekrar kağıt mürekkep alıp devam ediyoruz.”
Savcı ve hakim birbirine bakıyorlar.
-“Hayatımızda bu kadar rahat bir şekilde suçlarını itiraf eden böyle sanık görmedik”
diyerek hayretler içinde kalıyorlar.
Ömer Özcan
AĞABEYLER ANLATIYOR 2 KİTABINDAN