Bediüzzaman Said Nursi Risale’i Nur’un müteaddit yerlerinde güneşin 11 gezegeni olduğunu söyler. Yüzden fazla yerde “Güneş’le birlikte (Güneş dahil) 12 seyyareden bahseder. Bir yerde de şöyle ifade eder; Dünya: “benim gibi vazifedar olan on seyyareye…” Asa-yı Musa(RNK) – 148.
diye başlayan sözleriyle dünyayı konuşturur.
Bilim ise şimdiye kadar dokuz gezegenden bahsediyordu Hatta bazen bu dokuz gezegenin birini inkar ediyordu.
Ancak bu arada yeni bir gelişme oldu önceki gün Türk bilim adamları bir haber (buluş) kamuoyuna ilettiler. Jüpiter’den daha büyük yeni bir gezegen keşfettiklerini duyurdular.
Bu durumda gezegen sayısı ona çıkmış oldu. Yani 11 e az kaldı. Bir tane kaldı…
Bilim adamlarına tavsiyem gayret etsinler bir gezegen daha keşfetme şansları var keşfetsinler bulsunlar ve dünyaya yeni bir gezegen bulduklarını iftiharla ilan etsinler.
Önceki yazılarımın birinde yine buna benzer bir kaç meseleye temas etmiş birkaç maddede bilimin Bediüzzaman Said Nursi’yi teyit ve tasdik ettiğini söylemiştim.
Işte mesela Ay’ın Hayattar olmadığını aya ayak basan astronottan tam 40 sene önce söylediğini aktarmıştım.
Güneşin öldüğü zaman bir pırlantaya (elmasa) dönüştüğünü yine bilimden Çok önce ifade ettiğini göstermiştim.
Bir şey daha var Bunların hepsinden daha önemlidir. Bediüzzaman Said Nursi’ye göre Kainat tamamen doludur “Esir” maddesi ile doludur. Ve bu esir maddesi yedi hale dönüşmektedir.
Mevcut varlıklar yani atomdan oluşan varlıklar ancak üç hale dönüşebiliyorken (Katı.. sıvı… gaz…) Oysa esir maddesi tam yedi hale dönüşebiliyor.
12. Lema da bununla ilgili geniş izahat var Sizleri oraya havale ediyorum.
İnanıyoruz ki; Bilim Dünyası zamanla bunu da keşfedecek bu keşiften sonra da teknoloji çok daha farklı bir gelişim kaydedilecektir.
Esir maddesini anlatırken bir şeyden daha bahsediyor.
Diyor ki; Bediüzzaman Said Nursi; (mealen söylüyorum) gerek hava unsuru gerekse esir maddesinin çok önemli bir özelliği var oda şayet teknoloji başarabilirse bu özelliğini keşfederse bir insan aynı anda Birçok yerde bulunabilecektir.
Yani bu iki maddenin aksettirme özelliği var. İnsanı cismi hariç tüm duygularıyla aksettirme özelliğine sahiptir. Faraza İnsan kendisi İstanbul’da otururken Amerika’da sanal bir vücuduyla oradaymış gibi oradaki insanlarla görüşüp konuşabilecek ve onlarla iletişim kuracaktır. Gezip dolaşabilecektir.
Bütün bunlar beklenilen keşiflerdir. Bekliyoruz zaten teknolojide ona doğru gidiyor. Bunun böyle olacağını günümüz şartlarında söylemek çok kolay ancak bundan 90 sene önce söylemiş olmak başka bir anlam ifade etmektedir.
Sadece bu gelişmeler bile Bediüzzaman Said Nursi’nin Nasıl bir şahsiyet olduğunu ne yüce bir dehaya sahip olduğunu ortaya koymaktadır.
Yazdığı eserler zaten onun yetişilmeyecek düzeyde bir zekaya ve hafızaya sahip olduğunu ispat ediyor. Onun dehasını ispat etmek için bu gibi delilere ihtiyacı yok.
Ancak biz yine de ne olur ne olmaz diye göstermek istedik.. bir hata varsa bu bize aittir.
Nurettin Huyut
16.08.2017, Ankara