18 yaşına kadar kişilik oluşacağından, ağaç yaş iken eğilir mantığıyla çocuklarımıza görev ve sorumluluklar vermeliyiz.
Boş bırakmamalıyız. Hak etmeden ödüller vermemeliyiz. Düzenli bir şekilde kontrol altında tutmalıyız. Harçlığını kazanması konusunda da ev işleri, araba yıkama, kardeşi ile ilgilenme, annesine yardım etme, vb. işler vererek onları daha küçük yaşlardan itibaren hayata hazırlamalıyız. Aksi takdirde onlarda sadece narsistik değil, diğer kişilik bozukluklarından bir veya birkaçı da oluşabilir.
Küçük yaşlardan itibaren anne baba ve yakın çevresinde yaşadığı kişilerle iletişim bozukluğu olan ve davranışları normal olmayan çocukları ebeveynler vakit kaybetmeden bir uzmana mutlaka götürmelidirler. Bu bozukluklar ne kadar erken tespit edilirse, sorunlar da o kadar erken giderilecektir.
Doğumdan itibaren çocukların temel ihtiyaçlarını yerinde, zamanında ve sevgiyle yerine getirmelidir. Ancak temel ihtiyaçları dışındaki isteklerini karşılarken kesinlikle abartmamalı ve her istediklerini de yapmamalıdır. Aksi takdirde çocuklar kendilerini vazgeçilmez olarak görür ve doyumsuz bireyler olmaya başlarlar. Ebeveynlerin çocuklarıyla yeterince ilgilenmek ve kaliteli vakit geçirmek yerine, onlara bol miktarda harçlık vermeleri ve bu harçlıkları çocukların nereye harcadıklarını takip etmemeleri,
çocukların arkadaşlarına gösteriş yapmalarına ve onların üzerlerinde bir baskı oluşturmalarına sebep olabilir.
Bunun sonucunda ilk narsistik temeller atılır. Yani çocuklar diğer çocukları kullanmaya çalışırlar. Bu yüzden çocuklara gereğinden fazla harçlık verilmemesi de önemli bir husustur. Yine çocukların aşırı derece şımartılmaları ve egolarının şişirilmesi, onlarda çok kötü tesirler bırakmaktadır.
Anne ve babaların, “Benim oğlum bir tane, dünyanın en yakışıklı çocuğu” veya “benim kızım bir tane, dünyada ondan daha güzel kız yok” gibi ifadelerde bulunmaları, çocuklarda başkalarından üstünmüş duygusu oluşturmaktadır.
Bunun sonucunda da çocuk, anne ve babasını dinlememeye başlamaktadır.
Diyanet