İzmir’de ele geçirilen ve FETÖ’nün sözde “sohbet imamı”nın konuşmasının yer aldığı bir CD, örgütün, dini duyguları istismar etmek için Said Nursi’nin ismini kullandığını ortaya koydu.
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması‘na (FETÖ/PDY) yönelik İzmir’de düzenlenen bir operasyonda ele geçirilen bir CD’de, örgütün, en önemli çıkış argümanlarından biri olarak kullandığı Said Nursi’nin ismini, dini duyguları istismar etme aracı olarak kullandığına dair anlatımların yer aldığı ortaya çıktı.
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamındaki operasyonlarda örgüt elebaşı Fetullah Gülen’in yanında yetişen 40 kişiden biri olduğu belirtilen örgütün sözde “Türkiye sohbet imamı”na ait konuşmanın yer aldığı CD, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca deşifre edildi.
Sonradan itirafçı da olan bir örgüt üyesinden elde edilen CD’de, “Türkiye sohbet imamı” olarak anılan zanlının bir alt kademedeki örgüt yöneticileriyle 2010 yılında yaptığı çok gizli toplantıdaki anlatımları bulunuyor.
Ekran veya perde kullanılarak yapıldığı anlaşılan ve yaklaşık 5 saat süren konuşmada, örgütün çıkış noktasında yükselmek için referans gösterdiği Said Nursi’nin ismini kendi amaçları doğrultusunda kullandığına dair çarpıcı sözler dikkati çekiyor.
Örgüt yöneticisi konuşmasında “mehdi” olarak nitelediği örgüt elebaşı Gülen’i, Said Nursi ile kıyaslıyor.
Konuşmasında bazı bilgilerin “cemaat” içindeki kişilerden bile saklandığını vurgulayan sözde üst düzey sohbet imamı, toplantıda verdiği gizli bilgileri “mahrem üstü mahrem” diye niteliyor.
Yaptığı konuşmanın alt kademedeki örgüt üyelerine anlatılmamasını isteyen sözde “sohbet imamı”, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca çözümü yapılan konuşma içeriğinde, Said Nursi isminin örgüt tarafından kullanıldığını açıkça beyan ediyor.
Örgüt elebaşı Gülen’le zaman zaman görüştüğünü ifade eden sözde sohbet imamı, Gülen’in sorularına verdiği cevapları da alt kademelere ulaştırdığını kaydettiği konuşmasında “Hocaefendi, (onlar yani diğer cemaatler bana nur talebesi olarak bile bakmıyorlardı. o, hocadır)” ifadesini kullandığını aktarıyor.
Diğer nur talebelerinin Said Nursi’yi “son mehdi” olarak gördüklerini ileri süren üst düzey sohbet imamı zanlı, bu tartışmalara kendilerinin hiçbir zaman girmemeleri gerektiğini tavsiye ediyor.
“Said Nursi’nin talebelerine görev vermedi”
Örgüt elebaşı Gülen’in “doğa üstü güçlere” sahip olduğunu iddia eden “sohbet imamı”nın şu sözleri dikkati çekiyor:
“Hoca efendi hiçbir zaman bir prensip olarak üstadın talebelerinden hiçbirisini kendi misyonuna dahil etmemiştir. ‘Sen vazifeyi yap’ diye vazife vermemiştir arkadaşlar. Ne halıcı Hüseyin abiyi almıştır ne Saim abiyi almıştır. Yani Risale-i Nur’la gözünü açmış, Üstad’la gözünü açmış, Üstad’ı Mehdi bilen, sonuncu Mehdi bilen o abilerden bir tanesini bile mütevelli almamıştır. Onlardan birisine vazife dahi vermemiştir.”
Sapkın ifadeler
Konuşmasında sapkın ifadeleri de dikkati çeken sözde imam, Said Nursi’ye Allah tarafından iman vazifesi verilmesine karşın örgüt elebaşı Gülen’e dair Allah’ın “Ey Said, senden sonra gelecek olan Fetullah’ın vazifesine karışma, vazifene bak. Senin vazifen iman vazifesi, ben bu vazifeyi sana verdim, hayat senin vazifen değil, şeriat senin vazifen değil’ demiş.” sözlerini sarf ediyor.
“Halen daha Mehdi’yi bekleyenler var” diyerek Fetullah Gülen’in “Mehdi” olduğunu ima eden sözde imam şöyle diyor:
“(Mehdi gelecek bu işleri düzeltecek) diyenler var. Dolayısıyla Üstad hazretleri eserlerde bize bir gözlük takmış. Hoca efendi bu yazılarında bu gözlüğü nasıl kullanacağımıza dair bir akli versiyonla bu gözlüğün üzerindeki camdaki pislikleri temizlemiş, anlatmış net görmemizi temin etmiş.”
Kürt olduğu için görüşmemiş
Sözde sohbet imamı, örgüt elebaşı Gülen’e “Said Nursi ile bizatihi hiç görüştün mü?” diye sorduğunu, buna karşılık, “E o zaman bende biraz Turancılık var, milliyetçilik var. Üstad Kürt olduğu için onun için gitmedim.” dediğini de aktarıyor.
Sözde imamın, örgüt elebaşı Gülen’in Said Nursi ile görüşmemesini “Hiçbir müceddit diğer bir müceddidi dünya gözüyle görmez, görmemesi lazım. Bu sırdan dolayı Hocaefendi, Üstadı göremiyor. Zahiri, batıni yönleri var yani” sözleriyle yorumlaması dikkati çekiyor.