FETÖ liderinin onlarca yıllık sesli, görüntülü ve yazılı mesajlarını inceleyen Diyanet 140 sayfalık rapor yayımladı.

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, kendisine Haşhaşiler’i örnek alan Gülen’in çarpık din anlayışının İslam tarihi açısından yeni olmadığına dikkat çekerek bu örgütle mücadelenin tüm alimlerin görevi olduğunu vurguladı.

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, FETÖ gibi karanlık yapılarla mücadele etmenin başta kendisi olmak üzere tüm din ailmlerinin görevi olduğunu söyledi. Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı’nca FETÖ lideri Fetullah Gülen’in İslam’a verdiği zararları gözler önüne sermek için hazırlanan “Kendi Dilinden FETÖ Örgütlü Bir Din İstismarı” raporu açıkladı.

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan FETÖ raporunu okumak için tıklayınız.

Raporun gecikmiş bir vazife olduğunu söyleyen Görmez, İslam dünyasında Türkiye’de yaşananları anlamakta zorluk çeken çevrelerin de raporun hedef kitlesini oluşturduğunu söyledi. Konuşmasında, İmam Gazali’nin Batınilerin sapkın anlayışlarını anlattığı kitabından bir bölümü paylaşan Görmez, şöyle devam etti: “Aslında bu çalışma bizim tarihimizde yeni bir çalışma değildir. Tarihimize baktığımız zaman Selçuklu Devleti’nin en zor zamanında Batıni ve Haşhaşilerin ortaya çıkışı, İmam Gazali’nin Fedaihu’l-Batıniyye isimli eseriyle onlara meydan okuyuşu ve o raporu bizzat Selçuklu Devleti’ne, Nizamülmülk’e takdim ederek arkasından Nizamiye Medreselerini kurarak Din-i Mübin-i İslam noktasında sahih bilgiyle insanların buluşması için başlayan çalışmalar neyse, Osmanlı İmparatorluğu’nun en zor döneminde Kadızadeliler Hareketi’ne karşı, onların ortaya koyduğu yanlış düşüncelerden dolayı Katip Çelebi’nin Beyanu’l-Hakk Fi İhtiyari’l-Ehakk çalışması ne anlam ifade ediyorsa Türkiye Cumhuriyeti’nin en zor zamanında bugün örgütlü bir din istismarı olarak FETÖ’nün incelenmiş olması ve bir rapora dönüştürülerek topluma takdim edilmesi o kadar önem arz ediyor” dedi.

Örgütün takiyye yöntemiyle devlet kurumlarına sızdığı gibi yine aynı yöntem ve sözlerle de insanların dimağlarına, zihinlerine, gönüllerine, inançlarına ve değerlerine sızdığını dile getiren Görmez, FETÖ’nün mensuplarını Allah ile aldattığını kaydetti. Görmez “Bunu o kadar ileri bir noktaya taşımıştır ki fırsatını bulduğunda ‘Doğrudan doğruya Allah’ın rahmeti adına’ konuştuğunu, cemaatin karşısında haşa Allah’ın ‘mütecelli’ olduğunu söylemiştir ve ne hazindir ki bu sözleri cami kürsüsünde sarf etmiştir. Daha tehlikeli olan onun, bütünde uluhiyet akidesini sistematik olarak bozmaya çalışması. Allah’ı ulaşılabilir kılmak isteyen bir insanın Peygamber’i İzmir’e getirmesi, camiye sokması, onunla görüştüğünü iddia etmesi artık işten bile değildir.”

Görmez, FETÖ’nün ayetleri de suistimal etmekten hatta kendine yormaktan geri durmadığını dile getirerek şöyle konuştu: “Onun için ayetler gerçekten yalnızca araç ve işarettir. Onun için hiçbir şeyin gerçekliği yoktur. O varlıkta varlığın ötesini gördüğünü iddia etmektedir. Bu yüzden onun için her şey aşikardır. Bu yüzden peygamberlerle beraberdir ve bu yüzden kendi ifadesiyle ‘mesihin merkebi’, ‘Ashab-ı Kehf’in Kıtmir’idir.’ Merkepliği Mesih’e, köpekliği Ashab-ı Kehf’e yapmaktan da güya gocunmamaktadır. Çünkü o ‘Helezonda hav hav ederek birilerinin arkasından tırmanıp durmaktadır’. Böylelikle FETÖ elebaşısı gayb aleminin bilinebilir, Allah’ın ulaşılabilir, peygamberlerin dokunulabilir, ölmüş zevatın görüşülebilir olduğu bir dünya kuruyor.”

GÖRMEZ: TALİP OLDUĞUM GÖREV İLİMDİR

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, FETÖ raporunu açıkladıktan sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Konuşmasında ‘Son günlerim’ diyen Görmez’e görevi bırakıp bırakmayacağı soruldu. Bütün görev ve makamların emanet olduğunu bildiren Görmez “O emanet, vakti, yeri ve zamanı geldiğinde teslim edilir. Diyanet İşleri Başkanlığı gibi bir makamdan sonra talip olduğum bir görev vardır, o da ilimdir. Hem aziz milletimizin hem de İslam dünyasının ilmi hayatına katkıda bulunmak için bir gayret içerisinde olacağım” dedi. Görmez, görevden ayrılacağı tarihe yönelik soruları ise yanıtsız bıraktı.

PEYGAMBERLE KONUŞUYOR MELEKLERE EMİR VERİYOR

Diyanet’in raporunda FETÖ lideri Fetullah Gülen’in 670 saatlik sesli ve görüntülü konuşmalarını, Türkçe basılmış 80 kitabını, başta Sızıntı olmak üzere çıkardığı dergileri bir yıl boyunca incelendi. “Kendi Dilinde FETÖ-Örgütlü Bir Din İstismarı” başlıklı 140 sayfalık raporda Gülen’in nasıl çarpık bir din anlayışı ürettiği, İslam’ın aslî kaynaklarında yeri olmayan bir sapkın dinî söylem geliştirdiği, kendi ifadeleriyle gözler önüne serilerek ifşa ediliyor. İşte rapordan çarpıcı başlıklar:

Gülen’in 1989’da İzmir Hisar Camii’nde yaptığı sohbette, konuştuğu kürsüde Allah’ın bulunduğunu iddia ettiği, hitap ettiği cemaatin arasında yer alan Hazreti Muhammed’in Allah’ın gözünün içine baktığını savunduğu aktarıldı.

SİNGAPUR’DA İSLAMİYET VE RİSALE-İ NUR HİZMETLERİ…

27 Mayıs 1990 tarihli Hisar Camii sohbetinde kendisinin “Allah ile görüşen kişilerden” olduğunu bir şiir üzerinden ilan ettiği kaydedildi.

15 Temmuz 1990’da Süleymaniye Camii’nde cemaate “Allah ile aramdaki sırrı bana söyletmeyin” dediği ifade edildi.

Peygamber Efendimizin vaazlarını dinlediğini, defalarca İzmir’e geldiğini, alnını öptüğünü, okul açacakları ülkelere önceden giderek ön hazırlık yaptığını ileri süren Gülen’in, yine Peygamber Efendimizi cemaatinin müfettişi gibi sunduğu dile getirildi.

Meleklerle doğrudan görüşme iddialarının da ötesine geçen Gülen’in, meleklere talimat verecek kadar cüretkar davrandığı, “sol meleğe dilini tut dedim ve hep sağı işletmeye çalıştım” sözlerini sarfettiği belirtildi.

‘İman ve Aksiyon ‘ isimli vaazında İslam büyükleri Hasan Basri, İmam-ı Azam Ebu Hanife ve Mevlana’ya üniversite projesi çizdiren Gülen’in şu sözleri rapora konuldu: “O çalılığın ortasında birkaç insan oturuyordu. Nurani insanlardı. Yanlarına gittik ben istizan istedim. Sizler kim olasınız ki dedim. Tabiinin efendisi Hasan Basri idi. Orda Numan ibn Sabit Ebu Hanife vardı. Celaleddin-i Rumi vardı. Çeşitli asrın büyük insanları bir araya toplanmış, sizin yapacağınız üniversitenin krokisini, mana aleminde çerçevesini ortaya koyuyorlardı.”

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan FETÖ raporunu okumak için tıklayınız.

KARAR GAZETESİ