Bakırköy Dr. Sadi Konuk SAUM Üroloji Kliniği Sorumlusu Şahin “Lazer kelimesinin cazibesine aldanmamak gerekir. Lazer ile sünnet diye bir kavram yoktur. Burada yapılan işlem elektrikle ısıtılmış bir havya ile sünnet derisinin çıkarılmasıdır.”
Bakırköy Dr. Sadi Konuk Sağlık Araştırma ve Uygulama (SAUM) Merkezi Üroloji Kliniği Eğitim ve İdari Sorumlusu Opr. Dr. Selçuk Şahin, sünnetin birçok hastalıktan koruyucu etkisi bulunan cerrahi bir operasyon olduğunu anlatarak, yenidoğan dönemindeki ilk 4 hafta içerisinde sünnet uygulanmasında herhangi bir sakınca olmadığını bildirdi.
Şahin, bu dönemde doku iyileşmesi daha hızlı ve sağlıklı olabileceği gibi psikolojik olarak da çocuğun sünnetten en düşük düzeyde etkileneceğini belirterek, şöyle devam etti:
“Fakat yenidoğan döneminde yapılan sünnetlerde özellikle doğal yapışıklıklar (fizyolojik fimozis) görülebilmesi sebebiyle son derece özenli ve dikkatli olunmalıdır. Düşük doğum ağırlıklı ve erken doğan bebeklerde sendrom bulunma ihtimali vardır. Bu bebekler, genitoüriner anomaliler görülebileceği için sünnet ertelenmelidir. Kanamaya eğilimi tespit edilen bebeklerde sünnet işlemi uygun tedavi görene kadar ertelenmelidir, aksi halde sünnet sonrası kanama kontrolü sağlıklı bir şekilde yapılamayabilir. Peniste idrar çıkışı deliğinin normal yerinde bulunmaması gibi anomalisi olan bebeklerde sünnet derisi ileride yapılacak düzeltici ameliyatlar için gerekli olabilir. Penis anomalisi olan bebeklerde de sünnet ertelenmelidir. Yine genel durumu sünnet için uygun olmayan solunumsal ya da kardiyak problemleri olan bebekler sünnet için uygun değildir.”
Sünnet için uygun yaş
Selçuk Şahin, çocukların cinsel organlarını tanığı 2 ila 7 yaş arasında dönemde sünnetin uygun olmadığını vurgulayarak, bu yaş aralığında yapılacak sünnet benzeri bir işlemin çocuktaki etkilerinin diğer dönemlere göre daha fazla olduğunu kaydetti.
Sünnetin cerrahi prensiplere bağlı kalınmadığı takdirde ciddi komplikasyonlara sebep olabileceğini vurgulayan Şahin, şu uyarılarda bulundu:;
“Doğru girişimlerle yapılmayan sünnet, sonrasında hem kozmetik hem de fonksiyonel olarak birtakım problemleri beraberinde getirir. Bu problemler ise ileri yaşlarda daha büyük sorunlara yol açabilir. Ayrıca steril koşullarda yapılmayan işlemler ameliyat sonrası yara yeri enfeksiyon riskinde artışlara sebep olacaktır. Bu sebeplerle sünnetin, konusunda uzman hekimler tarafından steril koşullarda gerçekleştirilmesi son derece önemlidir. Sünnet sonrası erken dönemde kanama açısından dikkatli olunmalıdır. Sızıntı şeklindeki kanamaların çoğu kendi kendine durmakla birlikte damlama şeklinde kanama varlığında mutlaka hekime başvurmak gerekir. Özellikle steril koşullarda yapılmayan sünnetlerden sonra yara yerinde enfeksiyon gelişmemesi amacıyla mutlaka hijyene önem verilmelidir. Sünnetin ilk günü çocuğun yatak istirahati yapmasında fayda vardır.”
Opr. Dr. Selçuk Şahin, “lazer ile sünnet” diye bir kavram olmadığını belirterek, “Lazer kelimesinin cazibesine aldanmamak gerekir. Burada yapılan işlem elektrikle ısıtılmış bir havya ile sünnet derisinin çıkarılmasıdır. O bölgenin damarlanmasını bozduğu için sonrasında istenmeyen sonuçlar doğurabilir.” ifadelerini kullandı.