Ahirzaman… Aman efendim aman… Hakikatler ters düz olmuş… Zulüm, başına adâlet külahını giyinmiş…
Zalim batı önce ideoloji satıyor.. Harici zihniyeti yetiştiriyor. Bir asırdır ehl-i sünneti hem fikri hem akidevi hem siyasi hem içtimai hem ailevi olarak çökertmenin derin ve ince planlarını yapıyor, ardından o ideolojinin sahipleri bir ellerinde mutlak adaletin yeryüzünde ki nişanesi Kur’an, dillerinde azami şefkatin timsali Nebiler Nebisinin sünneti ve diğer ellerinde yine batının kendi elleriyle verdikleri ölüm makineleri silahlar, altlarında batının arabaları ve hedeflerinde Müslümanlar…
Asrın başında tarumar ettikleri hilafet, ehl-i sünnetin son karakolu Osmanlı devleti ve virane ettikleri İslam coğrafyası.. yerine paramparça bir İslam haritası ve yeni kurulan devletler.. Sınırlarını kendileri çiziyor, bayraklarını sipariş veriyorlar. Irak’ın, Suriye’nin, Suud’un bayraklarını kim çizdiyse DAEŞ’in bayrağını da onlar çiziyor, halifelerini de onlar atıyor..
Önce ideolojiyi pazarlıyorlar. Medine İslam Üniversitesi gibi harici/vehhabi/selefi okullarda İngiliz menşeli, kraliyet sarayında hazırlanmış Lawrence İslam’ı..
Sonra yıkanan beyinlere İslam’ı temsil edecek sadece kendilerinin kaldığı fikri, İslam aleminin gerisi ehl-i bida, ehl-i şirk…
Sonra ölüm fermanları fetvalar geliyor. Mürted görüyor selefi olmayanı..
Gerisi batının dolarları, finans kaynakları, destekleri…
Ve yıkılan evler, yanan ocaklar, mülteci müslümanlar…
Filipinlerin güneyinde benim de yaşadığım Marawi şehri yüzde doksan dokuzu Müslüman bir şehir. İslam’ın vitrin şehri. Her tarafı cami, medrese.. ve elbette Suud’dan mezun selefi akımın da büyük tesiri altında kalmış bir şehir. Müslümanlarla barış görüşmeleri devam ediyor ve masada fevkalade başarılar alınıyor. Devlet Reisi Amerika karşıtı. Kapitalizm düşmanı sosyalist bir lider. Müslümanlara karşı da fevkalade ılımlı. Bu hem derin devleti ve orduyu rahatsız ediyor, hem müttefik ABD’yi.. Rusya ile askeri anlaşmaların imzalanacağı günün evvelinde bombalar patlıyor ve derken şehrin DAEŞ tarafından teslim alındığı haberler geliyor.. DAEŞ önce hastaneyi alıyor, (TİKA’nın destek verdiği hastane) akabinde cezaevini ateşe veriyor, sonra üç okul binası ve şehrin tek küçük kilisesini yakıyor ve videoya çekiyorlar. Başkan Rusya’dan apar topar geliyor. Ordu karadan müdahalenin zor olduğunu şehrin hava bombardımanına tutulması gerektiğinde ısrar ediyor…
Sonrası mı? Gayr-ı resmi kayıtlara göre 25 bin aile mülteci, 2000 ölü, ve yok edilen bir şehir…
ABD’yi İslam şehrine yeni düzen getirmesi için bekleyen Müslümanlar!…?
Ben buradayım, Müslümanların yanındayım. Hareket sahamız kısıtlı. Bir plan program çerçevesinde yarından itibaren evlerinden olmuş, açıkta kalmış Müslümanlarla iftar programları başlatacağız. Bugün mülteci bir grupla yaptığım toplantıda pirinç ve süt ihtiyacından bahsettiler. Karşılarında sakin durmak mümkün değil. Ağlaya ağlaya anlatıyorlar. “Hiçbir şey anlamadık. Bir anda evlerimiz yıkıldı, camilerimiz bombalandı, kilometrelerce yol yürüdük. Yolda ölen çocuklar, saldırıya uğrayan kadınlar var.”
Bu nasıl bir acı? Hem de Ramazan ayında… Sorsan, islam mücahidleri!.. Tanık olduklarım çocukları ihtiyarlatan meselelerden…
Sizden dua, sizlerden sahabet bekliyoruz…
Çare Yardım Gönüllüleri ile ve Çare Yardımlaşma ve Kalkınma Derneği ile irtibata geçerek buralara yardım gönderebilirsiniz…
Muhammed Rıza Derindağ
_______________________________________________________
Foto Galeriye ulaşmak için tıklayınız