Nurdan Haber

Şehadetlerdir ki …

Şehadetlerdir ki …
07 Haziran 2017 - 3:45

Otuzuncu Lema

İkinci İşaret: Kâinatın âlemleri, envaları ve unsurları öyle birbiri içine girift olarak girmiştir ki kâinatın heyet-i mecmuasına mâlik olmayan bir sebep, hiçbir nevine, hiçbir unsuruna hakiki tasarruf edemez. Âdeta ism-i Ferd’in cilve-i vahdeti, bütün kâinatı bir vahdet içine almış; her şey o vahdeti ilan ediyor.

Mesela, bu kâinatın lambası olan güneşin bir olması, umum kâinat birinin olmasına işaret ettiği gibi; zîhayatların çevik ve çalak hizmetçileri olan hava unsuru bir olması ve aşçıları olan ateş bir olması ve zemin bahçesini sulayan bulut süngeri bir olması ve umum zîhayatın imdadına yetişen yağmur bir olması ve her yere yetişmesi ve ekser hayvanat ve nebatat taifelerinin her birisi umum zemin yüzünde serbest yayılmaları, vahdet-i neviyeleri ve meskenleri bir bulunması; gayet kat’î bir surette işaretler, şehadetlerdir ki meskenleri ile beraber umum o mevcudat, bir tek zatın malı olduğuna delâlet ederler.

İşte buna kıyasen, bütün kâinatın böyle birbirine girift olan envaları, mecmu-u kâinatı öyle bir küll hükmüne getirmiştir ki icad cihetiyle tecezzi kabul etmez. Umum kâinata hükmü geçmeyen bir sebep, rububiyet cihetiyle ve icad keyfiyetiyle hiçbir şeye hükmedemez ve bir tek zerreye rububiyetini dinlettiremez.

Üçüncü İşaret: İsm-i Ferd’in tecelli-i a’zamıyla kâinatı birbiri içinde hadsiz mektubat-ı Samedaniye hükmüne getirip her mektupta hadsiz hâtem-i vahdaniyet ve pek çok mühr-ü ehadiyet basılmış gibi, her bir mektubun kelimatı adedince ehadiyet mühürlerini taşıyor ve o mühürlerin adedince kâtibini gösteriyor.

Evet, her bir çiçek, her bir meyve, her bir ot, hattâ her bir hayvan, her bir ağaç birer mühr-ü ehadiyet ve birer sikke-i samediyet olduklarını ve bulundukları mekân ise bir mektup suretini alması cihetiyle her biri bir imza şeklini alır; o mekânın kâtibini gösteriyor.

Mesela, bir bahçede bir sarı çiçek, o bahçe nakkaşının bir mührü hükmündedir. O çiçek mührü kimin ise bütün zemin yüzündeki o nevi çiçekler, o zatın kelimeleri hükmünde olduğuna ve o bahçe dahi onun yazısı olduğuna açık bir surette delâlet ediyor.

Demek oluyor ki her bir şey, umum eşyayı Hâlık’ına isnad edip a’zamî bir tevhide işaret ediyor.

 

Yarın: Dördüncü İşaret: İsm-i Ferd’in cilve-i a’zamı güneş gibi zahir olmakla beraber,…

 

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )