İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmalarından satırbaşları:

Sempozyuma tebliğ, değerlendirmeleriyle katkı verecek olan tüm hocalarımıza, sanatçılarımıza şimdiden teşekkürlerimi sunuyorum. Bu etkinliğin düzenlenmesine önayak olan Mehmet Çebi kardeşimi ayrıca tebrik ediyorum. Peygamber efendimizin aleyhisselatı vesselam güzel ahlakını anlatan davranışlar dünyanın en nadide eserleridir. Peygamber efendimize olan muhabbetimizi, sevgimizi, aşkımızı hilyeler aracılığı ile ifade ediyoruz. Ashabının görmeye doyamadığı peygamber sevgisini en güzel hiyleler yazıyor. İlk hilyeyi yazan Hz. Ali (R.A)’dan bugüne pekçok sanat ve gönül sultanı olmuştur. Hilyeler sadece yazılmakla kalınmadı.

ONUN YOLUNDA ATTIĞIMIZ HER ADIM ŞEREFLERİN EN BÜYÜĞÜ

Hilyeler sadece yazılmakla kalmadı. Asırlar boyunca şiirlere, hatlara, nakışlara döküldü. Müslümanlar olarak maruz kaldığımız tüm sıkıntıların ona ve dine yeterince sahip çıkamamızdan kaynaklandığını çok iyi biliyoruz. Bu zilletten kurtuluş yolu dinimiz İslamla aramızdaki rabıtayı kuvvetlendirmek geçiyor. Onun cemalini ve amelini vücudumuza ve ruhumuzun her zerresine nakşettikçe dinimize olan muhabbetimizin artacağına inanıyorum. Rabbimizin “Sen olmasaydın alemleri yaratmazdım” dediği bir peygamber için biz faniler ne söylesek, ne yazsak hepsi eksik kalır. O olmasaydı ne dünya ne de biz olacaktır. O bakımdan bu hassasiyet çok önemli. Öyleyse onun yolunda attığımız her adım bizim için şereflerin en büyüğü, en yücesidir.

SİNGAPUR’DA İSLAMİYET VE RİSALE-İ NUR HİZMETLERİ…

HİLYE VE HATLAR VASITASIYLA TEKRARLAMAK EN ZARİFİDİR

Bizim görevimiz onun yolundan gitmek sürekli onu tekrarlamaktır. Hangi manasına olursa olsun peygamber efendimizi tekrarlamak, aldığımız nefesleri tekrarlamaktan bin kat daha azizdir. Sanat yoluyla, hilyeler ve hatlar vasıtasıyla onu tekrarlamak hiç şüphesiz bu tekrarların en zarifidir, en şıkıdır. Sanatçılarımızı özelikle tebrik ediyorum. Üstad ne diyor, sanat Allah’ı aramak için vardır. Burada bir incelik yatıyor. Bu tür etkinlikler vesilesiyle tüm dallarıyla sanatın ruhumuzu okşayan kah sukunete erdiren kah coşturan etkisine şahitlik etmekten biz de memnuniyet duruyoruz.