Nurdan Haber

O ülkede Müslümanların sayısı 3 kat arttı

O ülkede Müslümanların sayısı 3 kat arttı
15 Mayıs 2017 - 18:39

Dünyanın gözleri önünde 20’nci yüzyılın en korkunç soykırımlarından birine sahne olan Ruanda, bugün başarılı yönetimi, huzuru ve büyüyen ekonomisiyle öne çıkıyor.

Ruanda, 1994’te Tutsilere karşı başlatılan ve yaklaşık 1 milyon kişinin yaşamını yitirdiği soykırımın ardından son yıllardaki başarılı yönetimi, huzuru ve büyüyen ekonomisiyle dünyanın ilgisini çekiyor.

Afrika kıtasında denize kıyısı bulunmayan ülkelerden Ruanda’nın doğusunda Tanzanya, kuzeyinde Uganda, güneyinde Burundi ve batısında Kongo Demokratik Cumhuriyeti yer alıyor.

Son dönemde ekonomideki istikrarlı büyümesi ve Doğu Afrika’da “bölgesel ticaret merkezi” olma hedefinden dolayı Ruanda için uluslararası arenada “Afrika’nın Singapur’u” deniliyor.

Nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu ülke

Nüfusun 11 milyon 610 bine ulaştığı Ruanda’da, Kilometrekareye düşen 440 kişiyle Ruanda, Afrika kıtasının nüfus yoğunluğu en fazla olan ülkesi konumunda. Başkent Kigali’de yaklaşık 1 milyon 300 bin kişi yaşıyor.

 

Avrupa devletlerinin 19’uncu yüzyılda Afrika’yı kasıp kavuran sömürgecilik hareketlerinden Ruanda da nasibini aldı ve 1885’te Almanların istilasına uğradığı.

Alman sömürgesi olan Ruanda’da kiliseler de toplumsal hayatta etkin hale geldi. Toplumun büyük kısmı Hristiyanlığın Katolik mezhebine tabi oldu. Almanya, Birinci Dünya Savaşı’nı kaybedince, Ruanda 1922’den itibaren Belçika’nın sömürgesi haline geldi.

Belçika’ya karşı bağımsızlığını 1 Temmuz 1962’de kazanan, engebeli yapısı nedeniyle “bin tepeli ülke olarak” da bilinen Ruanda, önceleri “Afrika’nın İsviçresi” olarak adlandırılıyordu.

İslamiyet Ruanda’da en hızlı yayılan din

Tarihi kaynaklara göre, dönemin müftüsünün fetvasıyla Ruandalı Müslümanlar soykırımdan kaçan Tutsilere evlerini ve camileri açtı. Müslümanlar, mahallelerini kapatarak Tutsileri korumaya aldı ve katliamları önlemek için çaba gösterdi.

Bu tavırlarından dolayı Hristiyan halkın sempatisini kazanan Müslümanların sayısı da soykırım öncesine göre en az 3 kat arttı.

Ruanda Müftülüğüne göre, Müslümanlar ülke nüfusunun yüzde 10’dan fazlasını oluşturuyor. Ruanda’da 1,5 milyon Müslüman’ın yaşadığı tahmin ediliyor. Müslümanlar 500’den fazla camide ibadetlerini yerine getirebiliyor.

Ruanda’nın resmi dil sayısı dört oldu

Ruanda’da daha önce Kinyarwanda’nın (ana dil) yanı sıra sömürge döneminden miras kalan Fransızca ve İngilizce de resmi dil olarak kabul ediliyordu ancak geçen şubatta parlamentodan geçen yasayla Svahilice de bu dillere eklendi. Böylelikle ülkedeki resmi dil sayısı dörde çıktı.

Yeni neslin neredeyse tamamının İngilizce konuştuğu Ruanda’da, özellikle Fransa’nın 1994’teki soykırımdaki rolünden dolayı halk Fransızca konuşmayı tercih etmiyor.

 * * *

 

Ruanda’nın Risale-i Nur’la tanışması

Soykırım sonrası Hristiyanlığa güven sarsıldığı için son 15 yılda İslamiyet araştırılmaya başlanmış ve Müslüman sayısında iki kat artış olmuştur.

Üstad hazretlerinin ”eski zamandan beri menfi milliyet ve unsuriyetperverliğe Avrupa’nın bir nevi frenk illeti olduğundan, bir zehr-i katil nazariyle bakmışım.” Sözlerinin en ileri haddi burada yaşanmıştır. Malumunuz Avrupa petrol ve maden çıkarmadan önce, kan çıkarmakla işe başlamış bunuda unsuriyetçilikle başarmıştır.

Soykırım gibi büyük bir yarası olan ülkeye Risale-i Nur hizmetlerini götürmek, üstadımızın medresesini açmak fikriyle Aksaray-Tokat Nur talebeleri ilk adımı atmışlar ve 2013 yılında Ramazan başlamadan evvel Risale-i Nur dershanesini açmışlar.

RUANDA’DA RAMAZAN İFTARLARI VE BAYRAM

Açılan dershanenin ilk faaliyeti, gelen ramazan ayı iftarlarıyla başlar. Başkent Kigali’de cami ziyaretleri sırasında risaleler verilerek, imamlara da Risale-i Nurlar tanıtılıp kitaplar hediye edilir. Buradaki mazlum ve garip ehl-i iman hayatlarında beklide ilk defa böyle bir neşeli ramazan geçirmiş olduğu, lisan-ı hallerinden anlaşılıyor.

Birçok camide iftarlar verilirken, Mescid-i Kudüs’te ramazan boyunca her gün 150 kadar insana iftar sofraları kuruldu. Türkiye’den abilerin gönderdiği adaklar her gün birer birer kesildi. Yakınlarda bulunan, 460 Müslüman mahkûmun olduğu hapishaneye iftar yemeği verildi. Hapishane müdüresine Risale-i nurlar takdim edilirken, kendisi de hapishaneyi Sürekli ziyarete gelebileceğimizi söyledi. Ayrıca Demokratik Kongo Cumhuriyetinin vilayeti olan, Ruanda sınırındaki Bukavo’daki Müslümanlarda unutulmayıp orada da iftar yemeği verildi. Ruanda’da ramazan bayramı sabahı yaklaşık 800 kişiye bayram yemeği verildi.

GENÇ RUANDALI MÜSLÜMANLARLA BİRLİKTE KURBAN ORGANİZASYONU

Dersanede kalan abiler, Ruandalı genç Müslümanların kurduğu bir dernekle birlikte kurban organizasyonu çalışmalarına başladı. Köyler, mescitler ve ihtiyaç sahipleri tek tek belirlenerek listelendi, sonra imamlarla toplantı yapılarak organizasyon planı hazır hale getirildi.

Aksaray ve Tokat’tan abilerle, hizmet faaliyetlerini yaklaşan kurban bayramı ile kuvvetlendirmek isteğiyle; 80 kadar büyükbaş hayvan kesimi ve Kuran-ı kerim, Risale-i Nur dağıtımı için hazırlıklara başlandı.

Kurban Bayramı arefesinde oruçlulara ve halka yemek verildi. Gençlerden biri yaklaşıp “çok mutluyum çünkü karnım bugün doydu teşekkür ederim” diyerek memnuniyetini dile getirdi. Sabah açık alanda kılınan bayram namazından hemen sonra uzak bir köydeki mezbahaneye gidildi. 80 kadar hayvan kesimi yüzlerce meraklı izleyici arasında yapıldı. Bir kısım abiler kesime nezaret ederken diğerleri köylere et dağıtımı yaparak kurban faaliyeti bitmiş oldu. Daha sonra ziyaret edilen ve ekserisi küçük bir oda boyutunda olan köy mescitlerinde toplanan insanlara kurban etiyle beraber çeşitli hediyeler verildi. Çocuklara şekerler, kalemler, takkeler; kadınlara başörtüsü, kuranlar ve risaleler verilirken, gözlerindeki sevinç belki de ilk defa böylesine maddi ve manevi tatlar aldıklarını gösteriyordu. Şeker verilen 5 yaşlarındaki çocuğun yerinde zıplayarak heyecanla sevinci, soluk soluğa gülüşü ve yine belki de ilk defa bir beyazın et dağıttığını gören yaşlı kadının sevinçten ağlayışı ekibi çok etkileyen manzaralardandı. Fakat ne yazık ki Afrika’ya tonlarca yardımda yapılsa açlığı bitmeyecek bir yer. En büyük eksik ve en elzem olan ihtiyaç aslında eğitim…

BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ MESCİDİ VE RUANDALI GENÇLER

Eğitim ihtiyacını nazara alarak çok amaçlı bir cami yapma kararı verildi. Uçsuz bucaksız muz bahçelerinin arasında bulunan güzel bir mevkide çevre köyler için cami arsası alındı. Hadim-ül Kur’an BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ MESCİDİ adıyla dikilen tabela ile işe başlandı. Cami plan ve projesi de tamamlanırken, topraktan tuğlalar yapılmaya başlandı.  Afrika’da üstadımızım adını taşıyan ilk cami burası olacak inşallah.

Bölge şeyhlerinin de tavsiyesiyle arsa geniş tutulmuş, çeşitli eğitimlerinde verilebileceği belki de medrezetüzzehra manasını taşıyan bir kurum olacak. Gençlerde artan ihtidalarla evlerinden uzaklaşmaları onları barınacak yer arayışına iterken, aileleri onları çeşitli vaatlerle tekrar Hristiyanlığa çekmeye çalışıyor. Vahabi ve şii zihniyeti bu gibi gençlere yer temin edip kendi ideolojisini vermekte, ehl-i sünnet ve cemaat anlayışından mahrum bırakmaktadır. Dualarınızla İnşallah bu eksikte böylece giderilmiş olacak.

Sonraki gün Ruanda diyanet işleri başkanından istediğimiz görüşme talebi üzerine verilen saatte başkanla tanışıldı. Başkan, bizleri Türk bayrağıyla karşılayarak çok şaşırttı.  Kendisine Risale-i nurlar hediye edildi. Ziyaretimizden çok memnun kaldığını ve beraber hareket etmek istediğini, her konuda yardımcı olabileceğini söyledi. Bir kaç gün sonra kendisi bizi çağırıp, adı Bediüzzaman olacak bir dernek kurmanın faydalarını anlattı. Görüşmemiz sırasında başkan, bu ülkede fakirliğin Müslümanlarda kaldığını, bunun temelinde de eğitimsizlik olduğunu bu konuda proje yapılmasının ehemmiyetli olduğunu söyledi. Hatta eğitim bakanının düzenlediği toplantıya Hristiyanların çeşitli projelerle geldiğini kendilerininde hiçbir plan- proje götüremediğinden, bu sebeple ayrılan devlet fonunun geri alındığından bahsetti.

Öğrencilere meslek öğretecek bir okul, aynı zamanda yeni ve eski Müslümanlara iş imkânı açacak bir mesleki eğitim okulu açılmasının öneminden söz etti. Ancak bu şekilde terakkinin olabileceğini anlattı.

HAPİSHANEDE RİSALE-İ NUR SEVİNCİ

Aynı gün hapishaneye ziyarete gittik. Müdüre hanıma götürdüğümüz hediyeler ve risale-i nurların yanında verdiğimiz başörtüsünü hemen taktı. 460 Müslüman mahkûmu ziyarete geldik deyince, mahkûmları toplatıp onlara bu insanlar sizler için Türkiye’den geldi diyerek bizleri tanıttı. Bizlerde Risale-i nurları dağıtırken bu kitaplar hapishanede yazıldı deyince mahkûmlar ayrı bir ilgi-alaka gösterdiler. Onlarla biraz sohbetten sonra dersaneye geri döndük.

Hafta sonu yakınımızdaki İslami okulun düzenlediği programa ısrarlı davetlerle katıldık. Programın olduğu yerde yüzlerce öğrenci ve velileri bizi karşıladı. Herkesin bakışları arasında sanki her şey bizim için hazırlanmış gibi bizleri başköşeye oturtup Türk bayrağımızı masaya koydular. Yerel halkoyunları ve çeşitli gösterilerden sonra başarılı öğrencilere ödüllerini bizim vermemiz istenildi. Yanımızda götürdüğümüz kitap, kalem, çanta vb. hediyeleri anons edilen öğrencilere hediye ettik ve yerel dile çevrilen vecizeleri dağıttık.

Ruanda’nın başkenti Kigali’ de, 200 den fazla Müslüman bayanın her ay bir araya geldikleri toplantılarında, gönderdiğimiz 200 kadar kitap dağıtıldı ve çok memnun olduklarını teşekkürlerle ilettiler. Çekirdekten yetişme tabirine paralel olarakta şuurlu nur talebesi yetişmesi için dersanemize davet ettiğimiz, ilkokul talebelerine Türkçe öğretilmeye başlandı. Bu talebeleri Türkiye’ye göndermekte hedeflerimiz arasında…

DAĞ KÖYLERİNE ULAŞAN KUR’AN-I KERİM VE RİSALE-İ NURLAR

Ruanda’dan ayrılmadan önce, son bir kez daha uzak köylere elimizde kalan kuran ve risaleleri dağıtmak için yola çıktık. En uzak yerlerden olan Kongo sınırına, Devasa okaliptüs ağaçları, muz ve çay bahçeleri arasında 3 saat süren yolculuğumuz sonunda ulaştık. Dağ köylerinde karşılaştığımız Perişan vaziyette; yıkık dökük kuran kursları, 30 kişiyi bile alamayacak halısız camsız mescitler, bazılarında ise koyacak yüksek yer olmadığı için yere bırakılmış kuranlar ve 3 ile 15 yaşlarında hafızlık talebelerinin göz yaşartan hazin halleri bizleri derinden etkiledi. Götürdüğümüz Kuranlar, risaleler, başörtüleri, takke ve şekerler dağıtılırken onlar için unutulmaz bir gün olmuştu. Artık üstadımızın çilelerle yazdığı Risale-i Nurlar, Ruanda’nın birçok yerine ulaşmış ve dünyanın bu küçük beldesinde de okunmaya başlanmıştır. Kongo ile Ruanda sınırı olan kiwu gölünde bulunan cennet misal küçük bir adaya gezi turu düzenledik. Bol bol tefekkür için bu memleket hiçbir yere değişilmez bir yer.

Hadis-i Şerifte buyurulan “farzlardan sonra en değerli şey, mümin kardeşinin kalbine ferahlık vermektir.” Manası, Türkiye’den abilerin Müslümanları ziyaret etmesi ve dağıttıkları kurbanlar, kitaplar ve çeşitli hediyelerin takdimiyle tahakkuk etmiştir inşallah. Rahmetli Bekir abimizin bizlere şevk veren “Bu eserler başlı başına ayrı ayrı birer fatihtir. İnşallah her cihetle, fethederek fatih olacaktır.” Sözü, inşallah bu memleketinde Risale-i nurlarla fethine işarettir. Nurların Yerel dil olan kingi-ruanda diline çevrilmesi ve hizmetlerin inkişafı için dualarınızı bekliyoruz.

 

Nurdanhaber olarak AKSARAY-TOKAT NUR TALEBELERİ’ne yaptıkları Risale-i Nur hareketiyle Ruanda’nın manevi yönden gelişimine katkı sağladıklarından dolayı kendilerine teşekkürü bir borç bilir hizmetlerinin daim olmasını dileriz. Ayrıca Aksaray-Tokat Nur Talebelerinin hizmetlerini sitesinde yayınlayarak ayrı bir hizmet veren Nurnet.org sitesi yöneticilerine de teşekkür ederiz. 

 

 

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )