Üstad’ın Kullandığı Kokular/Esanslar Nelerdir?
Bu konuda Bayram YÜKSEL Ağabey’in hatıralarında şöyle bir ifade geçiyor:
“Kokulardan gül yağını kullanırdı. Başka koku kullanmazdı. Sarımsağı kendisi hiç yemediği gibi, bizlere de yedirmezdi. Hattâ yirmi dört saat önce yemiş olsak dahi anlar, yanına almazdı…”(1)
Ayrıca Üstad’ın gençliğinde tefarik ve sonraları ise gül kokusu kullandığı Mufassal Tarihçe’de geçmektedir:
“Hz. Üstâd Bediüzzaman dahi, evvela sünnet‑i seniyye ittibaen her zaman güzel raihalı kokuları sürünmesi neticesi, onun odası ve elbiselerinden güzel kokuların raihaları hep gelmekte idi. Bu kokulardan ‑gençlik devrelerinde‑ gelen haberler ve yazılı lahikalara göre ‘tefarik’ denilen bir kokuyu, daha sonraları ise yalnız ‘gülyağı’nı sevmiş ve sürmüştür.”(2)
Kastamonu Lahikası’nda ise Üstad Hazretlerinin “tefarik” diye bir koku kullandığı ifade ediliyor:
“… o üç şakirt hakkındaki merakı izale ettikten sonra -dört aydan beri devam eden ‘tefarik’ namında Üstadımızın bir kokusu bugün bitmişti- Hayri’nin elinde bir küçük şişe… Dedi: ‘Size tefarik getirdim.’ Biz de bu küçük, lâtif tefarikteki tevafuka ‘Barekâllah’ dedik.”(3)
Dipnotlar:
(1) bk. Tanıyanların Dilinden, Bayram YÜKSEL.
(2) bk. A. BADILLI, Mufassal Tarihçe, II/952.
(3) bk. Kastamonu Lahikası, (137. Mektup).
Sorularla Risale