Türkiye Diyanet Vakfı Kadın Aile ve Gençlik Merkezi’nce düzenlenen konferansa, Diyanet İşleri Başkanı Görmez’in eşi Hatice Kübra Görmez de katıldı.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un eşi Prof. Dr. Sevgi Kurtulmuş ile Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in eşi Hatice Kübra Görmez, “Vahyin Işığında Kadının Hikayesi: İnsanlığın Hikayesi” konulu konferansa katıldı.
Konferansta konuşan Hatice Kübra Görmez de İslam’ın kadına verdiği değere işaret ederek, kadının hikayesini Hazreti Havva’dan başlayarak, geçmişten bugüne kadınların yaptığı fedakarlıkları anlattı.
Hazreti Muhammed’in eşi ve kızlarına karşı davranışlarının örnek alınması gerektiğini belirten Görmez, onun kadına yaklaşımı ve nazik tavrını anımsattı.
Görmez, kadınların kimi zaman devletlere en güzel katkıları yaptığını kimi zaman da savaşlarda canları pahasına vatanı koruduğunu ifade etti.
“Güçlü olmalı kadın, iradeli, ferasetli, cesaretli olmalı.” diyen Görmez, kadınların kendisi üzerinden oynanan oyunların farkına varması gerektiğini, köle değil, hayatı güzelleştiren olması gerektiğini vurguladı.
“Kadınla erkek arasında hiçbir fark yoktur”
Kur’an-ı Kerim’de kadın ve aile konusunda sadece hükümler ve belli bir çerçeveyle sınırlı ilkeler olmadığını vurgulayan Görmez, konuşmasına şöyle devam etti:
“Kur’an bize bu ilkelerin ışığında daha da ilerlememizi emretmektedir. Ancak Müslümanların bu hedefleri ileriye götürmek yerine, o hükümlerin ortaya koyduğu sınırlar içinde bile kalamadığı bir gerçektir. Özellikle popüler dini kaynaklarda yer alan kadının yaratılışına ilişkin mitoloji ve hurafe niteliğindeki tasvirler, kadına yönelik zayıflık ve eksiklik söylemi, fitne ve ayartıcılık ithamı, kadının erkek üzerinden tanımlanıp konumlandırılması İslam’ın özüyle bağdaşmamaktadır. Allah’a ve gönderdiği vahyine muhatap olmak bakımından, Allah’a kulluk ve yaratılış gayesi bakımından, yeryüzünü imar etmek bakımından, yeryüzünde hakkı, hakikati, ahlakı, fazileti yerleştirme bakımından kadınla erkek arasında hiçbir fark yoktur. Bu farkı kim ortaya koymaya kalkarsa o yanlış ideolojiye teslim olmuş demektir.”